Almanya, Fransa ve İngiltere, Rusya'ya Ukrayna savaşında kullanmak üzere balistik füze gönderdiği gerekçesiyle İran'a yaptırım kararı aldı.
DW Türkçe'nin aktardığına göre, üç ülkeden yapılan ortak açıklamada, Tahran yönetiminin Rusya'ya balistik füze göndermesi kınanarak 'İran ile ikili hava hizmetleri anlaşmalarını iptal etmek üzere derhal adım atılacağı' bildirildi. Üç ülke, hava yolları şirketi Iran Air'e yaptırımlar için de harekete geçileceğini kaydetti. ABD de daha önce Iran Air'e yaptırım açıklamıştı. Almanya, Fransa ve İngiltere'nin açıklamasında İran'a Rusya'ya füze göndermesi durumunda 'yeni ve ciddi önlemler alınacağına dair' uyarıda bulunulduğu ancak buna rağmen İran'ın bu sevkiyatı gerçekleştirdiğinin 'teyit edildiği' kaydedildi.
'AVRUPA'NIN GÜVENLİĞİNE DOĞRUDAN TEHDİT'
Ortak metinde "Bu, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı sürdürdüğü saldırı savaşında İran'ın verdiği askerî desteğin tırmanması ve İran füzelerinin Avrupa topraklarına ulaşması, Ukrayna halkının çektiği acının artması anlamına gelmektedir. Bu eylem hem Rusya hem İran tarafından gerginliğin tırmandırılmasıdır ve Avrupa'nın güvenliğine yönelik doğrudan bir tehdittir" ifadelerine yer verildi. İran'ın balistik füze programı ile füze ve diğer silahların Rusya'ya sevkiyatıyla bağlantılı kuruluş ve kişilerin de yaptırımlar için takip altında olduğu belirtildi.
Açıklama öncesinde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da 'Rusya'nın balistik füze sevkiyatını teslim aldığını ve birkaç hafta içinde muhtemelen Ukrayna'da kullanacağını' belirtmişti. Londra'da dün İngiliz mevkidaşı David Lammy ile bir araya gelen Blinken, İran'dan yapılan füze sevkiyatının, Rusya'nın cephaneliğini cepheden daha uzaktaki bölgelerde kullanmasına imkan sağlayacağını söylemişti.
İRAN'DAN YALANLAMA: ADİ PROPAGANDA
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Nasır Kenani ise dün yaptığı açıklamada Rusya'ya silah sevkiyatı yapıldığı iddiasını reddederek "Bazı ülkelere İran silahları gönderildiği yönünde yalan ve yanıltıcı haberler yaymak adî bir propaganda ve yalandır" demişti.
Kenani, bu iddiaların arkasında 'ABD ve bazı Batılı ülkelerin Gazze Şeridi'ndeki soykırıma yaptığı yasadışı kitlesel silah desteğinin boyutlarını gizleme çabasının yattığını' ileri sürmüştü.