Geçen hafta oğlum Arda Alan Işık ile Premier Lig üstüne derin bir sohbet yaptık. Sohbetin bir yerinde Arda harika bir tespit yaptı. Dedi ki ‘’ Dünyanın bütün liglerinde yeteneksiz organizasyon, yetenekli organizasyonsuzluğu alt ediyor.’’ Bildiğiniz gibi Arda Alan Işık, Sabah gurubunun günlük İngilizce yayınlanan gazetesi Daily Sabah’ ta haftada iki gün İngilizce futbol makaleleri yazıyor. Daha 17 yaşındayken Ahmet Altan ona Taraf gazetesinde bir köşe açmıştı.
Kullandığı yeni kavram öyle tahmin ediyorum onun buluşuydu ve bu kavram, tamı tamına Yeteneksiz organizasyon olarak ifade edilebilir anacak. Bu kavramla kast edilen olgu ve olaylar, futbol oyununun yetenek gerektirmeyen salt atletik nitelikler ile yapılan işlerdir. Söz gelimi saha içinde topun olduğu ve topun atılacağı bölgelerde doğru dizilmek, doğru pozisyon almak. Top rakipteyken kademeli olarak alanı doğru bir şekilde daraltmak. Top rakibe atılırken, daha rakip topu kontrol etmeden temaslı oynamak ve rakibi sıkıntıya sokmak. Doğru ve yerinde pres yapmak. Ve kapılan top sonrası doğru tek paslı oyuna iman edip, risk alınmadan alan kat etmek.
O sohbette Arda ‘’yeteneksiz organizasyon işlerini tam anlamıyla kusursuzca yapmadan, bu işlerde uzmanlaşıp mükemmelleşmeden yetenekli işlere kalkışmanın her zaman facia ile sonuçlandığının’’ da altını özenle çizdi.
Kimi takımların sezon başlarında yaşadığı derin kaosun altında hiç kuşkusuz bu senkron işinin hal edilmemiş olması yatar. Yani sahada uygulanacak olan oyun planının, yetenek gerektirmeyen işlerini hal etmeden, takıma yetenekli işler yaptırmanın, her zaman çok tehlikeli sonuçlar doğuracağı akılda mutlaka tutulmalıdır.
Şimdi bu sohbetin çağrıştırdığı fikirlerin bana verdiği ilham ile Amedspor ve Batmanpetrolspor’a bir öneride bulunmak istiyorum. Bilindiği gibi geçen haftayı iki takım da galibiyetle tamamladı. Amedspor kendi evinde, Batmanpetrolspor, deplasmanda rakiplerini yenerek hanelerine üç puan daha yazdırdılar.
Benim önerim şu, Amedspor ve Batmanpetrolspor sanki bu galibiyetleri almamışlar gibi takımın defansif sorunlarını çözmeye devam etmelidirler. Doğru olan bu. Sonuç alabilecekleri çalışma tarzı bu. Her iki takım defansif anlamdan mükemmel hale gelmeden oyunlara ince işler yaptırmak büyük hata olacaktır.
Her iki takım önce alan daraltma ustası olmalı. Her iki takım topun olduğu bölgede kademeli çoklu presi ustalıkla uygulamayı öğrenmeli. Her iki takımda top rakibe geçtiğinde en az 8 oyuncu ile topun arkasına geçmeyi başarmalı. Ve en önemlisi de atak ya da kontra atak yapılırken, topun kaybedilme ihtimalini hiç akıldan çıkarmadan geri de en az beş oyuncu bulundurmalı.
Bu çalışmaya en uygun dizilim. Yani saha içini parselleme sistematiği 4-2-3-1 dir. Bu dizilimde top rakibe geçerken 6 kişi topun atılacağı bölgeleri kontrol eder. Bu alanı daraltmaktır. Üç kişi ise kademeli çoklu pres yapar ve bir kişi de her zaman ters kanatta bekleyerek hem ani kontra atak için pozisyon alır hem de rakibin defans dengesini tehdit eder.
Bu basit şablona sadık kalan her iki takım da şampiyon olma ihtimalini zorlar. Bence sezonun ilk yarısında her iki takım bu stratejiden vazgeçmemelidir. Eğer iki takım bu işlerde uzmanlaşırsa rakiplerinin korkulu rüyası haline gelirler.
Benden söylemesi. Gerisi futboldan anlayan insanların Gayretine kalmış. Eğer zor bir iş bu diyorsanız ben rehberlik etmeye hazırım.