'Anadilde psikoterapinin etkisi iki kat daha fazla'

Psychology Kurdî dergisinden Siyabend Aslan, Gazete Duvar’dan Ferhat Yaşar’a konuştu.

Psychology Kurdî dergisinden Siyabend Aslan, dört yıldır Kürtçe psikoloji alanında çalışmalar yürütüyor. "Birey anadili ile değil de daha az hakim olduğu ve bildiği bir dil ile kısıtlanmış ve anlaşılmamış hisseder. Söylemek istedikleri ile ağzından çıktıkları birbiri ile uyuşmadığında birey o an bir çatışma içine girer” diyen Aslan, Kürtlerin yaşadığı travmaların çok yönlü ele alınması gerektiğine vurgu yapıyor.

Ferhat Yaşar  fyasar@gazeteduvar.com.tr

Kürtlerin genel psikolojisi, Kürtçenin diğer tıbbi alanlarında kullanılması, ana dil dışında başka bir dil ile kendini ifade etmeye çalışanların yaşadığı sorunlar gibi birçok konuyu 2016 yılından beri bu alanda yazan ve araştırmalar yapan Psychology Kurdî dergisinden Siyabend Aslan ile konuştuk…

Dört yıldır Kürtçe psikoloji alanında çalışmalar yapıyorsunuz. Psychology Kurdî’de önemli dosyalar ve makaleler yayımlandı. Bugüne kadar yaptığınız araştırmalar ve çalışmalar ışığında Kürtlerin genel psikolojik durumuna dair -eğer böyle tarif etmek doğruysa tabii- neler söylersiniz?

Çalışmalarımızın başından bu yana Kürtleri ilgilendiren ve yaşamış oldukları travmaları konu edinen çalışmalara yer verdik. Elimizden geldiğince yaşamış oldukları psikolojik sorunları gerek yazılan yazılar, yapılan çeviriler ve röportajlarla bir nebze olsun anlamaya çalışıp buna yönelik destekleyici bir rol oynamaya çalıştık. Ama gelin görün ki daha çok sahaya dönük çalışmanın yapılması ve bu çalışmaların hem maddi hem manevi olarak destek görmesi gerekmektedir. Kürtlerin yaşamış olduğu travmaları çok yönlü ele almak gerek bu konuda. Ortada yıllardır devam eden bir çatışma süreci, kimlik ve ana dil ile ilgili sorunlar mevcut. Bunların insan psikolojisine etki etmesi tabii ki kaçınılmaz bir durumdur. Şunu da dile getirmek gerekir ki her ne kadar Kürtler kolektif olarak sorunlarla karşı karşıya kalsa da çalışmalarımızda aynı zamanda bireysel sıkıntıları da anlamaya çalıştık ve bunlarla ilgili aktarımlarda bulunduk. ‘Kürtlerin genel psikolojik durumu’nu ele alırken aynı zamanda insan doğasının evrenselliğini de göz ardı etmemek gerekiyor. Bu ilke çerçevesinde çalışma ve araştırmalarımızı yürütmeye çalışıyoruz.

TERAPOTİK İLİŞKİDE DİLİN ÖNEMİ

Psikolojik rahatsızlıkların tedavisi konusunda anadilin etkisi nedir? Tıbbın diğer alanları ile de kıyaslayarak yanıtlayabilir misiniz?

İnsan biyopsikososyal bir varlık olduğu için bireyselliğini ve sosyalliğini de vurgulayan medikal müdahalelerin daha etkili olduğu bir gerçektir. Dil hemen hemen hayatın tüm alanlarında kullandığımız ve ihtiyaç duyduğumuz bir araçtır. Aynı zamanda bir var olma göstergesidir dil. İnsan gelişiminde bireyin özerkleşme süreci ile dil gelişimi birbiri ile paralellik göstermektedir. Tutarlı ve bütünlük kazanmış kendilik algısı olan bireylerin daha çabuk ve etkili tedavi edilebildiği bilinmektedir. Çoğu psikolojik rahatsızlığın temelinde anlaşılmama, kabul görmeme ve reddedilme söz konusu olduğundan anadilin hem bireyin kendisini en iyi şekilde aktarması, kabul görülmesi yönünden etkisi çok fazladır. Psikoloji alanında tedavi edici rol tıbbın diğer alanlarına nazaran daha çok dil üzerinde yoğunlaşmaktadır. Burada sağlam bir terapotik ilişkinin kurulması açısından dil önem arz etmektedir. Yapılan çalışmalar ve araştırmalar da bunu gösteriyor ki birey anadilinde kendisini daha rahat ve en iyi bir şekilde aktarabilmekte ve anadilde yapılan psikoterapilerin tedavi edici etkisi iki kat daha fazladır. Buna göre hastalar sorunlarını, kaygı ve korkularını, güçsüz olarak gördükleri yanlarını ve yaşadıkları çelişkileri anadilleri ile daha rahat bir şekilde aktarabilmektedir.  Bizler bu durumu çeşitli psikolojik sorunlar yüzünden terapi için gelen kendi danışanlarımız üzerinde bile yakından görüyoruz. Her iki tarafın kendilerini en iyi şekilde aktarabildikleri anadillerinde ortak bir şekilde iletişim kurması sağlıklı bir şekilde tedavi edici bir işlev görüyor. Bunun danışanlarımız üzerinde çok etkili bir değişim ve gelişim sağladığını gözlemliyoruz.

Hastaların anadili dışındaki dillerde kendileri rahat ifade edememesi tedaviyi nasıl etkiliyor?

Söz konusu bir sorunun en iyi şekilde tedavi edilebilmesi için her şeyden önce o sorunun en açık bir şekilde ortaya konması, dile getirilmesi gerekmektedir. Bu da en iyi şekliyle ancak anadil ile mümkün olabilir. Birey anadili ile değil de daha az hakim olduğu ve bildiği bir dil ile kendisini kısıtlanmış ve anlaşılmamış hisseder. Söylemek istedikleri ile ağzından çıktıkları birbiri ile uyuşmadığında birey o an bir çatışma içine girer. Ve bununla beraber yetersizlik duygusu ortaya çıkmakla beraber bireyin daha çok içine kapanması, kendisini soyutlaması ve tedaviye olan inancının azalmasına yol açar.

Korona virüsü sürecinde bir çok şehirde ‘Psikolojik Destek Hattı’ kuruldu ancak hizmet verilen diller içinde Kürtçe yoktu. ‘Virüs ile ilgili korku ve kaygılarını bertaraf etmeye yönelik çalışma’yı Türkçe bilmeyenler ya da kendini Türkçe iyi ifade edemeyenler arayamadı. Bu tip durumlar hakkında neler söylemek istersiniz?

Her ne kadar resmi kurumlar tarafından anadil ile ilgili psikolojik bir destek hattı açılmamış olsa da Mezopotamya Psikologları İnsiyatifi’nde çalışmalar yürüten (Derûnnasên Mezopotamyayê – DER-MEZ) psikolog arkadaşlarımız bu konuda kendi imkanlarıyle ve özverili bir şekilde Kürtçe anadilde psikolojik bir destek hattı oluşturmuştur. Sizin aracılığınızla da bu numarayı ihtiyacı olan kişiler ile paylaşmak isteriz. 0541 328 10 21 numaralı hat saat 10.00-22.00 arası açık olup, bu sıkıntılı süreçte anadilde psikolojik tedavi hizmeti almak isteyen kişilere ücretsiz olarak hizmet vermektedir. Bu sıkıntılı ve zorlu bir süreçte anadilde psikolojik bir deste hattının olmaması büyük bir eksiklik olacaktı.

‘ACİL MÜDAHALEDE ANADİLDE HİZMETE OLANAK SAĞLANMALI’

Elazığ’da yaşanan deprem sonrasında bir sağlık ekibi, enkazın altında kalan yaşlı bir kadınla Kirmanckî (Zazaca) neler yapması gerektiği hakkında telefonla yönlendiriyordu. Çünkü enkaz altında kalan kadın Türkçe bilmiyordu. Bu diyalog çok konuşuldu ve tartışıldı. Hatta AFAD, Kızılay ve itfaiye gibi kurumlarda Kürtçe bilenlere de yer verilmesi istendi. Ancak bununla ilgili herhangi bir çalışma yapılmadı şu ana kadar. Sizce neler yapılmalı ve nasıl olmalı?

Acil durum anlarında zamanın hayati derecede önem arz ettiği bir gerçektir. Öyle durumlarda saniyelerin bile çok kıymeti vardır. Bundan dolayı kişinin hızlı bir şekilde anlaşılamaması zaman kaybına yol açmaktadır. Acil durumlarda çalışma yürütülürken anadil hususunun göz ardı edilmemesi ve anadilde daha hızlı bir müdahale  oluşturmaya önem gösterilmesi gerekmektedir. Bu şekilde olması hem sunulacak hizmetin yerinde ve daha hızlı olmasını hem de anadilleriyle müdahale edilen kişilerin daha değerli hissetmelerini sağlayacaktır. Dünya Sağlık Örgütü’nün de dile getirdiği gibi sağlık, sadece hastalık ve sakatlığın olmaması hali değil, ‘bedensel, sosyal ve ruhsal yönden tam bir iyilik hali’dir. Bu üç unsur; birbirini etkiler ve bir bütün oluşturur. Yaşanılan ruhsal ve bedensel rahatsızlıklar özellikle insanın anadilinde kullandığı imgelerle daha iyi ifade edilebilir. Bu rahatsızlıkların başka bir şekilde ifadesi kuşkusuz eksik kalacaktır. Bundan dolayı yetkililer tarafından anadil hassasiyeti göz önünde bulundurulmalı ve acil durum anlarında müdahale edecek kişilerin anadilde hizmet vermesine olanak sağlanılmalıdır. Bu hizmet de ancak ya anadilde eğitim veren kursların aktif olması ya da o bölgenin anadiline hakim kişilerin istihdam edilmesi ile mümkündür.

Sizin Kürtçe psikolojik sağlık hizmeti konusunda eklemek istedikleriniz nelerdir?

Kürtçe psikolojik sağlık hizmetinin daha yaygın olması adına bu hizmette aktif olarak rol alacak kişilerin daha fazla yararlı olması için dil konusunda gerekli eğitimi alması ve bu alanda çok hassas olması gerekmektedir. Bunun yanı sıra insan psikolojisi ile ilgili Kürtçe materyallerin artırılması (video, kitap, dergi, broşür, tv programı) ve erişilebilirliğin olması sağlanmalıdır.

Gazete Duvar

 

SÖYLEŞİ Haberleri

Mustafa Aydoğan: Kürt nüfus çoğalıyor, Kürtçe konuşanlar azalıyor
30 yıl sonra tahliye olan Rojbin Perişan: Vazgeçmediğin sürece umut vardır
İstanbul Sözleşmesi, İngiltere’de yürürlüğe girdi
Mücahit Bilici: 'Kürt demokrasisinin de Kürt askeriyesine 'haddini bil' diyebilmesi lâzımdır'
Kürt korkusu Kürtlerle ilgili hak taleplerini güvenlik meselesine indirgiyor