Haber Merkezi- Halk Sağlığı Uzmanı, Dr. Tevfik Bayram, Şırnak’ta tamamı Kürt, Türkçe konuşamayan kişiler ile yaptığı bilimsel araştırmanın sonuçlarını değerlendirdi.
"2013 yılında Lancet dergisinde yayınlanan ve eski sağlık bakanı Recep Akdağ’ın da yazarları arasında yer aldığı bir çalışmada anadili Türkçe olmayan kişilerin sağlık hizmetlerine erişiminin daha kötü olduğu bulundu. Bu kişilerin hem gebelik takiplerine daha az gittiği hem de çocuklarının aşılanma oranlarının daha düşük olduğu bulundu. Ayrıca bebek ve beş yaş altı çocuk ölüm oranlarının daha fazla olduğu bulundu. Biz de niteliksel bir çalışma yaparak bu kişilerin sağlık hizmetlerini neden daha az kullandığına ve dilin sağlık hizmet kullanımını nasıl etkilediğine baktık."
“Resmi dili konuşamayan insanlar, anadillerinde bilgilendirme/hizmet olanağı sunulmadığında sağlık bilgisi edinme, sağlık hizmetlerini arama, kullanma ve tedavilerini uygulama konusunda diğer insanlara bağımlı duruma gelmektedirler.”
“Bu bağımlılığın önüne geçmek için, önleyici ve sağlığı geliştirici hizmetler dahil olmak üzere, anadilde sağlık hizmeti sağlanmaya çalışılmalı; bunun için yerel dili konuşan sağlık çalışanlarının sayısı arttırılmalı; bilgi-eğitim-iletişim materyalleri ilgili dilde hazırlanmalı, gerektiğinde profesyonel çeviri hizmetleri sunulmalıdır.”
Çok-dilli sağlık hizmeti, mobil çeviri uygulamaları
Kişilerin sosyal kaynaklarından uzaklaşmalarını engellemek için yerel sağlık hizmetlerinin kalitesi arttırılmalı, böylece dış sevklerin önüne geçilmelidir. Ayrıca, çok-dilli sağlık hizmetlerinin sunulmasında mobil çeviri uygulamaları gibi yeni teknolojilerin kullanılabilirliğinin değerlendirilmesi için araştırmalar yapılmalıdır.”
Mahrem bilgi paylaşamama...
“Sağlık hizmetlerini yalnızca ciddi durumlarda kullanma; önleyici sağlık hizmetlerini yeterince kullanamama; sağlık eğitimi ve sağlığın geliştirilmesi programlarından yararlanamama; çeviri için kendi sosyal çevrelerini kullanma ve bunun yarattığı yetersizlikler, mahrem bilgileri paylaşamama, kendi sağlıkları ile ilgili kararlara katılamama; ve sağlık haklarını savunamama. Ayrıca, yerel sağlık hizmetlerindeki eksiklikler nedeniyle il dışındaki merkezlere sıkça sevk yapıldığı ve bu merkezlerde insanların, özellikle tercümanlık hizmetlerinde yararlandıkları sosyal kaynaklarını da kaybettikleri ve daha büyük bir çaresizlik içine girdikleri görüldü.”
Kaynak: Bianet