Arap basınında bu hafta Türkiye ve ABD arasında Suriye’de güvenli bölge kurulmasına ilişkin anlaşmazlık nedeniyle yaşanan gerilim gündemdeydi.
Sudan’daki bu uzlaşmanın ardından Arap basınında çıkan yorumlarda, Sudan’da yeni bir dönemim başladığının tescil edildiği vurgulandı. Sudan basınında ise “devrimin başarıya ulaştığı” yorumları yapıldı.
Arap dünyasında geçtiğimiz hafta yaşanan bir diğer önemli gelişme ise, Suudi Arabistan’da kadınlara yeni haklar verilmesi oldu. 21 yaşını dolduran her Suudi kadını, yeni kararlarla erkeğin refakati olmadan seyahat etme, evlenme ve boşanma başvurusu yapma gibi hakları elde etmiş oldu.
Türkiye ve ABD arasında Suriye’de güvenli bölge kurulmasına ilişkin anlaşmazlık Arap basınında da geniş yer buldu. Birçok köşe yazarı, Türkiye’nin ABD’nin izni olmadan Fırat’ın doğusuna yönelik bir operasyona başlayıp başlamayacağını irdeledi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın danışmanı ve damadı Jared Kushner’in son Ortadoğu turu, bu hafta Arap dünyasının bir diğer önemli gelişmesiydi. İsrail basınında çıkan ve Trump’ın Arap ülkelerini Filistin meselesinin çözümü için Camp David’e davet ettiğine yönelik haberler akıllara 1978 yılında Mısır ve İsrail arasında imzalanan ve bölgenin bütün dengelerini değiştiren Camp David anlaşmasını getirdi.
‘İKİNCİ CAMP DAVİD’E DOĞRU MU?’
“ABD Başkanı Donald Trump’ın müsteşarı Jared Kushner’in Ortadoğu’ya yaptığı ziyaret, ABD’nin Filistinliler ve İsrailliler arasındaki barış çabalarında kendi istediği şekilde yürümeye istekli olduğunu gösterdi. Jared Kushner Ürdün, Mısır, Fas, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni (bunların yanı sıra İsrail de vardı) kapsayan bu ziyaretinde, Arap liderlerini ‘yüzyılın anlaşmasının’ Filistinliler için olumlu yönleri olduğu şeklinde güvence vermeye çalıştı.
Eski, ABD başkanı Jimmy Carter’ın Cam David anlaşmasıyla Arap-İsrail çekişmesini bir yol ayırımına sokarak Kahire’yi bu stratejik denklemden çıkardığı gibi, Trump da bölgesel ve uluslararası denklemlerden Filistin meselesini tasfiye etmeye ve bu meselenin çekişme yerine bir işbirliği kapısını açacak bir mesele haline getirtmeye çalışıyor.” (Muhammed Ebulfadl / Londra merkezli El Arab gazetesi)
‘TÜRKİYE’NİN SURİYE ÇIKMAZI’
“ABD’nin Suriye özel temsilcisi James Jeffry’in, Türkiye ile güvenli bölge konusunda anlaşamadıklarını, ABD’nin Türk tehdidine karşı Suriye’nin Kuzeyi’ndeki Kürtleri koruyacağını açıklaması, Türkiye’nin Suriye’de nasıl bir çıkmazın içinde olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu durum, defalarca tekrarladığımız Türkiye’nin Suriye’de askeri operasyon yönündeki tehditlerinin bir ses bombasından ibaret olduğu şeklindeki söylemlerimizi de haklı çıkarıyor.
Jefrry’nin açıklamalarında, Türkiye’nin Kuzey Suriye’de ABD’nin kırmızı çizgilerini aşamayacağına dair bir güven vardı. Ayrıca, Türkiye Milli Savunma Bakanı’nın elinde Suriye’nin kuzeyine yönelik bir saldırı planı olmadığını belirtti.
(Vail İsam / Kuds El Arabi Gazetesi)
‘TÜRKİYE’NİN TEHDİTLERİNİN DOZU YÜKSELİYOR?’
“Türkiye’den Suriye’de Fırat’ın doğusuna yönelik bir operasyonla ilgili tehdit duymadığımız gün olmuyor. Hem de makam olarak en üst mertebeden. Belki de bu operasyonun olacağına yönelik beklentilerin nedeni, Türkiye’nin sınırda alarm durumunda olması ve bölgeye daha fazla askeri yığınak yapması, ordunun üst düzey yetkililerinin sınır bölgelerini sık sık ziyaret etmesi. Türkiye’nin Washington’un bu operasyona muhalefetine karşı meydan okuyan ve ABD’ye rağmen böylesine bir operasyona başlayacağı yönündeki tehditleri.
Türkiye’nin tehditlerinin dozunun arttırmasıyla, bu tehditlerin gerçeklik payının ne kadar olduğuyla ilgili bazı soru işaretleri olmaya başladı. Bu soru işaretlerinden biri, Türkiye’nin ABD’nin onayı olmadan böylesine bir operasyona bağlayıp başlayamayacağı yönünde. Bir diğer soru da, Türkiye’nin böyle bir operasyona başlaması durumunda Ankara ve Washington arasında bir çatışmanın olup olmayacağı.” (Hurşit Dalay / El Arabi El Cedid gazetesi)
‘SUDAN’DA DEVRİM BAŞARIYA ULAŞTI’
“Sudan’da Askeri Konsey ile hürriyet ve Değişim Bildirgesi Güçleri arasında ittifakın sağlanması ve imzaların atılmasıyla 19 Aralık 2018 Devrimi eski rejimi yıkmak ve değişimi sağlamakta başarılı olmuş oldu.
Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus, eski rejime bağlı kesimlerin varlığı devam ettiği sürece, devrimin güvende olmayacağıdır. Bu durum da, eski rejime bağlı unsurların temizlenmesi için çok dikkatli bir güvenlik planının ortaya konmasını gerektirmektedir.” (Memun Ebu Şeyba / Sudan bajnews)