Konya Meram'da 7 üyesi katledilen Dedeoğulları ailesinin Avukatı Karabulut, zanlı aile bireylerinin WhatsApp, cezaevi kayıtları ve sosyal medya yazışmalarındaki ırkçı söylemleri kamuoyuyla paylaştı.
Konya’nın Meram ilçesine bağlı Hasanköy Mahallesi’nde yaşayan Dedeoğulları ailesine 30 Temmuz günü yapılan ırkçı saldırıda 7 kişi katledilmişti. HDP Kocaeli Millitvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ve ailenin avukatı Abdurrahman Karabulut, düzenledikleri basın toplantısında şu ana kadar 13 kişinin tutuklandığı soruşturmaya ilişkin son bilgileri verdi. Soruşturmanın başlamadan, başta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere birçok yetkilinin katliamın ırkçı saiklerle yapılmadığına ilişkin açıklamalarını somut delillerle çürüttüklerini söyleyen Avukat Abdurrahman Karabulut, şüphelilerin ırkçı yazışmalarını elde ettiklerini aktardı.
Karabulut, Dedeoğulları ailesinin katliamdan önce 12 Mayıs tarihinde de yaşadığı saldırıda yetkili mercilere ırkçı saldırıya uğradıklarını ifade etmelerine ve 2 kez koruma talebinde bulunmalarına rağmen herhangi bir girişimde bulunulmadığını ve 30 Temmuz tarihinde vahşetin yaşandığını ifade etti.
'KÜRTLER USLANDI MI?'
Dosya kapsamında 18 şüphelinin 12 Mayıs saldırısının ardından ‘Mahkeme’ adlı bir whatsApp grubu kurduğunu ve buradan iletişime geçerek Dedeoğulları ailesine ilişkin ırkçı söylemlerde bulunulduğunu ifade eden Karabulut şunları söyledi:
“WhatsApp grupları olsun ve ses kayıtları olsun, saldırgan ailenin artık ırkçı saiklerle bunu yaptıkları somutlaştı. 12 Mayıs’taki saldırıyı yapan aile mensuplarından Veli Keleş ve daha sonra tahliye olan oğlu Ali Keleş arasındaki diyalog açık şekilde anlaşılmaktadır. Telefon konuşmasında ‘Kürtler uslandı mı?’ söylemi net bir şekilde anlaşılmakta. Burada adeta dayakla, öldürmeyle Kürtleri öldürmeye yönelik söylenen şeyler ırkçı saik değildir de nedir? Whatsap yazışmalarında ayrıca ‘Kürtler evi 650 bin liraya verdi’ ve karşılığındaki cevabi mesajlar var. Konuşmalarda ayrıca sürekli müvekkillerimizi korkutmaya yönelik çabaları olduğu anlaşılmaktadır. Bunlar savcılığın elinde olan ses kayıtları ve yazışmalardır. Burada katliamın ilk saatlerinde, İçişleri Bakanı, Konya Valiliği ve diğer yetkililer bunun ırkçı bir saldırı olmadığı ve komşular arasında bir kedi yüzünden çıkan bir husumet olduğunu söylediler. Böyle bir durumun sorumlu devlet adamları tarafından araştırmadan saldırganların avukatlığını yaparcasına açıklama yapmak ne kadar adil. Burada bu açıklamayı yapanlar başta mükevellilerimiz olmak üzere özür dilemeliler.”
DEDEOĞULLARI AİLESİ YETKİLİLERE ÇAĞRIDA BULUNMUŞ
Dedeoğulları ailesinin bazı fertlerinin 12 Mayıs saldırısından sonra yetkililere sosyal medya hesaplarından yazdıkları mesajlarla kendilerine yardım edilmesi çağrısında bulunduğunu ifade eden Karabulut şöyle devam etti: “Gerek 12 Mayıs saldırısından önce ve sonra devletin ihmalkâr davranışları net şekilde ortaya konmuştur. Müvekkillerimizin daha önce İçişleri Bakanlığı'na ulaşma çabaları var. Müvekkillerimizin el konulan cep telefonlarında can havliyle devlet yetkililerinden yardım istediği net anlaşılıyor. Metin Dedeoğlulları 4 Temmuzda Instagram hesabından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ‘Ben bir Kürt’üm evimizi bir grup ülkücü bastı, Konya’da sizden yardım istiyorum’ yazmış. Cumhurbaşkanı'na da aynı şekilde yazılar yazmış. Geliyorum diye bağıran bir katliam vardı. Devlet yetkilileri bu saldırıyı seyrederek bu suça ortak olmuşlardır. Daha taleplerimiz var. müvekkillerimizin BİMER VE CİMER’e de başvuru yaptıklarını tahmin ediyoruz. Çıkarsa bunları da kamuoyuyla paylaşacağız. Bunun peşini bırakmayacağız. Başsavcı bir toplantısında bana savcımı harcatmam dedi. Ben de 7 müvekkilimi harcatmam. Burada suçlu herkes hesap verecek.”
'DEVLET ADAMLARI HUKUK ÖNÜNDE HESAP VERMELİ'
Avukat Karabulut’un ardından konuya ilişkin açıklamalarda bulunan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise elde edilen delillerin katliamın ırkçı saiklerle yapıldığının göstergesi olduğunu söyledi.
“Çok üzücü ve korkunç bir nefreti yansıtan bir katliamı aylardır konuşuyoruz” diyen Gergerlioğlu şöyle devam etti: “Çok vahim boyutlarda bir katliam yaşandı. Etnik ayrımcılığın nereye geleceğine dair korkunç bir katliamdı. Olayı avukatla birlikte takip ettik. Meclis'te de konuyu dile getirdik. HDP olarak yoğun şekilde davanın seyrini takip edeceğiz. Öncesi ve sonrası olarak büyük ihmallerin olduğunu görüyoruz. Gelinen noktada kaygılarımız doğru olduğunu gördük. Oldukça vahim gelişmeler var Abdurrahman bey belgelerle konuşuyor. Devlet adamları hukuk önünde hesap vermeli. Burada derin devlet ihmali var.
Irkçı ve nefret söylemiyle işlenen saldırıların ağır bir şekilde cezalandırılması için TBMM’ye yasa teklifi verdik ama hala yasalaşmadı."