Anayasa Mahkemesi (AYM) bir internet haberinin altına yaptığı yorum nedeniyle, bir yıl iki ay hapis cezası alarak kamu görevinden yasaklanan üniversite yöneticisi Oğuz Demirkaya hakkında ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Demirkaya’ya 13 bin 500 TL tazminat ödenecek.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hafik Kamer Örnek Meslek Yüksekokulu’nda 2014 yılında yöneticilik yapan, aynı zamanda İnternet Gazeteciler Derneği yönetim kurulu başkanlığı görevini yürüten Oğuz Demirkaya, ‘egemengazetesi.com’ adlı internet sitesinde yayınlanan üç haberin yorum bölümüne, aynı üniversitede dönemin rektör danışmanı olarak görev yapan kişi hakkında yorum yazdı.
Diken'de yer alan habere göre, dönemin rektör iletişim danışmanı, 4 Nisan 2014’te; Demirkaya hakkında, ‘hakaret’ iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Demirkaya’nın aynı suçtan cezalandırılmasının istendiği iddianame, Sivas başsavcılığı tarafından 18 Nisan 2014 tarihinde hazırlandı. Yerel mahkeme, 24 Kasım 2014’te verdiği kararda; Demirkaya hakkında, ‘hakaret’ suçlamasıyla bir yıl iki ay 17 gün hapis cezası kararı verdi.
Demirkaya, kararı temyiz etti. Yargıtay 18’inci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını onadı. Bunun üzerine Demirkaya, 15 Mayıs 2018 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptı.
ANKA’nın aktardığına göre üniversite yöneticisi, başvurusunda; ‘okuyucunun ilgisini çekmek amacıyla internet gazetesinde yer alan haberlerin altında mizahi paylaşımlar yaptığını, hakaret içerikli herhangi bir ifadenin bulunmadığını’ belirtti. Demirkaya; ‘Paylaşımlar nedeniyle, hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmedilerek kamu görevinden yasaklanmasının ifade özgürlüğünü, adil yargılanma hakkını, özel hayata ve aile hayatına saygı ile mülkiyet haklarını ihlal ettiğini’ savundu.
Anayasa Mahkemesi ise 18 Mayıs 2021 tarihli kararında, yerel mahkemenin verdiği hapis cezası kararını değerlendirerek yeniden yargılama yapılmasına hükmetti. Yüksek Mahkeme’nin, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan kararı özetle şöyle:
*Mahkeme; başvurucuyla (Demirkaya) müşteki (rektör iletişim danışmanı) arasında bir husumet bulunup bulunmadığını, buna paralel olarak başvuruya konu ifadelerin dile getirilme nedenini, söylenen sözlerin arka planı olup olmadığını tartışmamıştır. Başvurucunun söz konusu paylaşımları, müştekinin daha öncesindeki birtakım davranışları nedeniyle mi yoksa tamamen keyfi olarak mı yaptığı açıklığa kavuşturulmamıştır.
*Kendisiyle aynı üniversite bünyesinde görev alan müştekiyi hedef alarak yaptığı kabul edilen paylaşımlarda yer alan ifadeleri başvurucunun hangi amaçla kullandığı ve hangi ifadelerin ne şekilde muhatabını rencide ettiği de mahkeme tarafından değerlendirilmemiştir.
*Mahkeme yalnızca, başvurucunun paylaşımında geçen ifadelerin eleştiri sınırlarını aşan, kaba ifadeler olduğu değerlendirmesinde bulunup hakaret suçunu oluşturduğu sonucuna varmış ve başvurucuyu mahkûm etmiştir. Mahkeme, taraflar arasındaki olayların ve yapılan paylaşımların bütününe bakarak başvurucunun ifade özgürlüğüyle müştekinin şeref ve itibarın korunması hakkı arasında bir denge kurmaya çalışmamış, yalnızca soyut bir değerlendirmeyle yetinerek söz konusu ifadelerin hakaret suçunu oluşturduğunu kabul etmiştir.
*Kullanılan ifadelerin niçin hakaret olduğu açıklanmamış ve mahkemenin ifadesiyle kaba olduğu kabul edilebilecek sözler için hukuk sisteminde daha hafif sayıda müdahale olanağı varken, başvurucunun ağır bir ceza olan bir yıl iki ay 17 gün hapis cezası ile cezalandırılması ve üstelik cezanın kanuni sonucu olarak kamu görevinden yasaklanması önemli ölçüde orantısız bir müdahale olmuştur.
Yargılama dosyası, yeniden yargılama sürecinin başlatılması için Sivas 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.