İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), 5 Mayıs 2018 tarihinden bu yana parti kuruluşu için Türkiye İçişleri Bakanlığı’na verdiği dilekçeler işleme alınmadığından dolayı, Ankara 13’üncü İdare Mahkemesi’ne “yürütmeyi durdurma” davası açtı.
Mahkeme, PİA’nın başvurusunu kabul ederek, bakanlığın bir ay içerisinde parti yetkililerine randevu vermesi ve evrakları teslim almasına karar verdi.
PİA’nın başvurusunun alınmamasının gerekçesi ise mahkemeye yapılan başvuru sonrası ortaya çıktı.
Bakanlık, başvuru sonrası mahkemeye gönderdiği savunmada, PİA’nın tüzüğündeki Kürt sorununa dair maddeler ve pandemi gerekçesiyle başvuruyu almadığını kaydetti.
“Bakanlığın anayasaya aykırı bulduğu maddeler”
Bakanlık, “Kürtlerin anadilde eğitim ve kültürel haklarını sahip çıkmak” ve “Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkına saygı duymak” maddelerinin tüzükte olmasının Anayasa’nın 68’inci maddesi olan ‘Siyasi partilerin tüzük ve programları ile devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı olamaz” hükmüne aykırı olduğunu savundu.
Bakanlığın parti tüzüğünde yer alan ve anayasaya aykırı bulduğu maddeler şu şekilde:
- Kürt meselesinin birincil mesele olduğuna inanır, bu sorun çözülmeden diğer sorunlara köklü çözümler getirilemeyeceğine inanır,
- Kürtlerin bireysel ve kolektif hakları tanımamakla beraber temel insan haklarından yoksun bırakılmaya devam etmektedir.
- Anadilde eğitim, öz yönetim hakkı, sosyal adalet talepleri gibi meşru hakları baskı ve şiddetle terörize edilmektedir.
- Kürtlerin meşru haklarını Kürtlerden esirgeyen siyasal otorite Kürtlerin siyasal kopuşunun meşruiyetini de beslemektedir.
- Kürtlerin kültürel haklarını ve anadilde eğitim hakkını savunmayı görev olarak kabul eder.
- Kürtlerin kendi tercihleri özerk, federasyon, bağımsızlık hakkının olduğunu, Kürt halkının kendi geleceğini tayin hakkının her halk gibi Kürtlerin de kendi kararına ve onayına bırakılması gerektiğini savunur.
MA/