Başbakan gençlerle bir araya geldi: Kürdistan’ın geleceğinden çok umutluyum

.

Başbakan Mesrur Barzani, gençlerle buluşmasında hem siyaset hem de özel hayatıyla ilgili soruları yanıtladı.

“Town Holl” programının konuğu olan Başbakan Mesrur Barzani, üniversiteli gençlerin sorularını yanıtladı.

Gençlere, “Daha iyi bir gelecek için ülkenizi sevin” diyen Başbakan, “Bu ülke başkasınınmış gibi düşünmeyin. Bu ülke sizin dışınızda kimsenin değildir. Her vatandaş birey olarak bu ülkenin sahibidir” şeklinde konuştu.

Seçim sürecinde nefret dilinden uzak durulması gerektiğini de belirten Başbakan, “Seçim yarışı kim daha iyi olabilir üzerine olmalı ki bu da lafla olmaz” dedi.

PETROL KONUSU

Gençlerden gelen petrol satışı ve anlaşmalarla ilgili soruya Başbakan şu yanıtı verdi:

“Kürdistan Bölgesi bu konuda anayasal yükümlülüğünü yerine getirmektedir ve anayasanın verdiği yetkinin dışına çıkmamıştır. Petrol konusu iki ana başlıktan oluşuyor. Birincisi dışardan gelen şirketlerin petrol çıkarması, ikincisi de petrolün satışı. Kürdistan Bölgesi Hükümeti’yle bu konuda anlaşma imzalamış şirketler var. Petrol fiyatları şu kadardır, o halde Kürdistan Bölgesi’nin geliri de bu kadardır diye bir algı var ancak bu doğru değildir. Şirketler petrolü çıkarıyor ve bunun bir maliyeti var. Petrol satışından elde edilen gelirin bir bölümü şirketlere bu maliyete karşılık veriliyor. Diğer bir konu da satış fiyatı. Bunu da petrolün kalitesi belirliyor. Kürdistan Bölgesi’nde üretilen petrolün kalitesi, brent petrolün kalitesinden daha düşüktür. Bununla birlikte petrol sahasından tankerlerin taşıyacağı yere kadar nakil ücreti var. Bu da büyük bir külfeti beraberinde getiriyor. 2014-2017 yılları arasında federal hükümet, Kürdistan Bölgesi bütçesini tamamen kesti. Yani bütçenin kesilmesinden sonra Bölge petrol çıkarmaya karar verdi, öncesinde değil. Bu süre zarfında da maaş ödemeleri ve işlerin devam etmesi için şirketlerden borç alınmak zorunda kalındı.”

BÜTÇE KESİNTİSİ

Başbakan, Irak yönetiminin Kürdistan Bölgesi’ne uyguladığı bütçe kesintisiyle ilgili bir soruya ise şöyle yanıt verdi:

Irak hükümetinin, Kürdistan Bölgesi’ne daha fazla bütçe göndermesi gerekiyordu ancak bu kabinenin göreve başlamasından bu yana sadece 13 aylık bütçe gönderildi. Buna son iki ay gönderilen 200 milyar dinar -ki bu da 137 milyon dolar ediyor- dahildir. Peki Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin payı bu kadar mı? Bir başka yanlışa gelelim. Kürdistan Bölgesi Hükümeti petrolü teslim etmediği için bütçe gönderilmedi deniyor. Bunu da düzelteyim. Çünkü Bölge’nin bütçesi bundan çok çok daha fazladır. Irak hükümetinin 900 milyon dolar göndermesi gerekiyordu. Irak hükümeti ise Bölge’nin ne kadar petrolü ne kadar iç geliri varsa hepsini hatta fazlasını hesaplamış ve kesintiye gitmiş, ‘Size sadece bu kadarını gönderiyorum, gerisi benim hakkımdır göndermiyorum’ diyor. Yani Kürdistan Bölgesi Hükümeti petrolü teslim etmedi dendiğinde, kendin gidip varille petrol teslim etmiyorsun. Petrol fiyatı neyse bizden o kadar kesmişler.”

KÜRDİSTAN’IN GELECEĞİ

“Kürdistan’ın geleceğiyle ilgili görüşünüz nedir, gelecekle ilgili neler yapabilirsiniz? Gençlerin istihdamı ne olacak ileride?” sorusuna ise Başbakan, “Kürdistan’ın geleceğinden umutluyum. Çok zorlu bir dönemi atlattık, şimdi el ele verip Kürdistan’ı daha mamur, daha istikrarlı ve daha çok kalkındırmanın zamanıdır. Bunun için reformlara başladık” yanıtını verdi.

Başbakan devamında şunları söyledi:

“Bu ülke başkasınınmış gibi düşünmeyin. Bu ülke sizin dışınızda kimsenin değildir. Her vatandaş birey olarak bu ülkenin sahibidir. Zaman zaman ‘Ülke bir kişinin mülküdür, biz gençlerin bu ülkede yeri yok. Alıp başını git nereye gidiyorsan git’ şeklinde bir kültür yaymaya çalışılıyor. Ülke sevgisi, toprak sevgisi bırakmadılar. Bu da gençlerde ümitsizliğe yol açtı. Herkesten önce sizin bu kültürü değiştirmeniz gerekiyor. Çünkü ülke kimsenin değil sizindir. Hiçbir şekilde ülkenizi başkası için terk etmemelisiniz. Kendiniz ülkenin kuruluşunda yer almalısınız.”

PKK’NİN VARLIĞININ YOL AÇTIĞI SORUNLAR

Duhok Üniversitesi’nden bir gencin PKK’nin Kürdistan Bölgesi’ndeki varlığının göçe ve doğa tahribatına yol açtığını, bununla ilgili ne yapmayı düşündükleriyle ilgili sorusuna Başbakan şu yanıtı verdi:

“Herkesten çok biz milletimizin, toprağımızın derdindeyiz. Kimsenin bizden daha dertli olduğuna inanmıyoruz. Kürtlük üzerinden kimse kıyas yapamaz. Bir Kürt olarak, mağdur olarak, PKK ya da Kürdistan’ın diğer parçalarından herhangi bir Kürt Kürdistan Bölgesi’ne gelirse, misafir olarak baş göz üstüne gelsin. Ancak gelip yönetime mukabil olur, vatandaşlara saldırırsa, köylülerin dönüşüne, çiftçinin toprağını sürmesine engel olursa, hükümete karşıtlık yaparsa, mahkeme kurarsa, halka eziyet ederse, Türkiye ordusunun Kürdistan Bölgesi topraklarına girmesine sebep olursa bu kabul edilemez. PKK olmasa Türkiye ordusu buraya gelmezdi. PKK buraya kimi kurtarmaya geliyor? Kurtarılmış bir ülkenin PKK’nin kurtarmasına ihtiyacı yoktur. Peşmerge burada hükmedemez diyorlar. Peşmerge’nin geçiş güzergahına mayın yerleştirdiler, Peşmerge aracını roketle hedef aldılar, Asayiş subayını şehit ettiler. Evet, Kürtler arası savaş ya da birakujî (kardeş kavgası) istemiyoruz ancak kardeş, kardeşinin kadrini bilendir. Öyle bir hava oluşmuş ki kim PKK’den bahsetse, bu kişinin Kürtlüğe karşı olduğu suçlaması yapılıyor. Bu doğru değildir. Biz Kürtlük yapıyoruz, PKK yapmıyor. PKK ne yapmış? Söyler misiniz, kuruluşundan bu yana PKK’nin tek bir kazanımı, milletimize bir hayrı olmuş mudur? Biz de Kürtler arası savaş istemiyoruz ancak PKK’nin, bu yanlış siyasetiyle, binlerce gencimizin ödediği bedelle elde edilen bu tecrübeyi de kaybetmeye niyetimiz yok.”

BAŞBAKAN EN ÇOK HANGİ SPORLARI SEVİYOR?

Gençler Başbakan’a özel hayatıyla ilgili de sorular yöneltti. Bir gencin, “Sağlığınıza ne kadar dikkat ediyorsunuz?” sorusuna Başbakan’ın yanıtı şu oldu:

“Sporu çok seviyorum. Çocukluğumdan gençliğe kadar çok çalıştım, çok top oynuyordum. At binmeyi de çok severim, yüzmeyi de. Birkaç haftadır spor yapamadım, iyi bir hatırlatma oldu. Sporu seviyorum ve iyi bir şey olduğuna inanıyorum. Çünkü spor ve sağlıklı bir beden, sağlıklı ve iyi bir düşünmeyi sağlayabilir.”

Kürdistan’da sanatın nasıl geliştirilebileceği sorusu yöneltilen Başbakan, “Kendim resim yapıyorum. Kanvas üzerinde renkli tablolar yapıyorum. Sanat büyük bir şeydir. Bence Kürdistan sanatçılarına büyük haksızlık yapılıyor. Sebebi de onların değerini yüceltememiş olmamızdan ileri geliyor. Kendim kaç kez sanatçılara parlamentoya gidip telif hakkını orada çözmeleri gerektiğini söyledim. Bu şekilde hükümet onların haklarını koruyabilir” yanını verdi.

K24

Kurdistan Haberleri

Üçüncü Dünya Savaşı - Arzu Yılmaz*
Eğer Danielle Mitterrand bugün burada olsaydı
Myles Caggins: Kürdistan petrolünün yeniden ihracatı için birçok adım atıldı
Dersim ve Ovacık belediyelerine kayyum atandı
Mesud Barzani: Her türlü barış girişimine destek veriyoruz