Kürtçeye yönelik son dönemde baskılar artarken YKS’de Kürtçe lisans bölümlerinin kontenjanlarının tamamı doldu. Kürt Çalışmaları Merkezi Direktörü Reha Ruhavioğlu, sonuçları değerlendirdi: "Sokaktaki tek kelime Kürtçe kelimeye dahi tahammül edilemezken; ‘Peşi Peya’ uyarı yazıları silinirken; Kürtçeye ilgi artıyor."
Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS), sonuçları dün (13 Ağustos) açıklandı.
YKS sonuçlarına göre; Diyarbakır, Mardin, Bingöl, Dersim ve Muş’taki Kürtçe lisans bölümlerinin kontenjanlarının tamamı doldu.
2012’de kurulan ancak bu yıl ilk kez öğrenci alan Diyarbakır Dicle Üniversitesi’nin Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümünün 26 kontenjanının tamamına öğrenci yerleşti.
2022 ve 2023’te de kontenjanlarının neredeyse tamamı dolan Mardin Artuklu Üniversitesi Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü bu yıl 36 kontenjan açtı ve tamamı tercih edildi.
Bingöl Üniversitesi Zaza Dili ve Edebiyatı Bölümü 31, Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü 36, Muş Alparslan Üniversitesinin Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü 31, Dersim Munzur Üniversitesi Zaza Dili ve Edebiyatı Bölümü 36 kontenjanın tamamını doldurdu.
Kontenjanlara göre toplamda 196 öğrenci Kürtçenin Kurmanci ve Zazaki lehçelerinin olduğu lisans programlarına yerleşti.
YÖK Atlas’taki verilere göre; Kürtçe dil bölümlerini tercih edenlerin yüzde 70’e yakınını erkek adaylar, tercih edenlerin yüzde 30’unu ise kadın adaylar oluşturuyor.
Veriler; bölümü liseden yeni mezun olanlar kadar, üniversite mezunları ve öğrencileri tarafından da tercih edildiğini gösteriyor.
Kürtçe ve dil üzerine kamuoyu araştırmaları yapan Kurdish Studies Center (Kürt Çalışmaları Merkezi) Direktörü Reha Ruhavioğlu, YKS sonucunu değerlendirdi.
Ruhavioğlu, son dönemlerde Kürtçeye yönelik baskılara dikkat çekti ve “Sokaktaki tek kelime Kürtçe kelimeye dahi tahammül edilemezken; ‘Peşi Peya’ uyarı yazıları silinirken; Kürtçeye ilgi artıyor. Bu baskıların tercihlere yansıdığını düşünüyorum” dedi.
"Anadiline borç olarak görenler var"
Ruhavioğlu, Kürtçe bölümlere yerleşenlerin bir kısmının öğretmen olma amacıyla tercih yapmadığını, büyük bir kısmının önceliğe Kürtçeyi koyduğunu söyledi:
“Kürtler, dil için açık olan mekanizmaları kullanmaktan vazgeçmiyorlar. Bölüme yerleşenlerin hepsi bir atanma kaygısıyla tercih yapmıyorlar. Tercih yapanlar arasında avukat, mühendis veya başka alanlarda meslek sahibi insanlar da tercih yapıyorlar. Kürtçeye ilgi ve anadiline borç olarak görüp tercih yapanların sayısı oldukça fazla. Bu durumda aslında atanmak için girenlerin atanmasında bir kolaylık oluyor.”
"Kürtler, anadilinden vazgeçmiyor"
Üniversitelerdeki Kürtçe bölüm kontenjanlarının, orta eğitimdeki Kürtçe seçmeli derslerin tercih edilmesiyle doğru orantılı olduğunu belirten Ruhavioğlu, Kürtçe seçmeli dersi tercih edenlerin sayısının geçtiğimiz yıllarda 20-22 bin bandıyken geçen yıl 25 bine ulaştığını hatırlattı:
“Kürtçe seçmeli dersi tercih edenlerin oranı çok düşük. Şayet seçmeli dersler sahiplenilir veya devletin bu konuda yapacağı siyasi bir hamleyle dersi seçenlerin oranı artarsa; bölümü okuyan öğretmenlerin atanma ihtimali de daha artacak. Fakat bu tablonun en önemli sonucu: Kürtler, anadilinden vazgeçmiyor. Ama diğer yandan milyonlarca öğrencinin girdiği bir sınavda 200 kişiden söz ediyoruz esasında çok büyük bir sayı olduğunu da söylemeyiz. Bu sayının artması da yine Kürtlerin anadilindeki ısrarıyla olacak. Kürtler anadilinde ısrar ettikçe bu sayı yıllar içinde artacak."
"Dil politikaları artırılmalı
Son olarak Kürtlerin ve Kürt siyasetinin Kürtçeye eğilmesi ve dil politikası geliştirmesi gerektiğini ifade eden Ruhavioğlu, geçtiğimiz yıllarda yaptıkları araştırmaları hatırlattı:
“Kürtler bir yandan diline sahip çıkıyor fakat diğer yandan çocuklarla anadilinde iletişim kuran ailelerin sayısı ise oldukça az. Hane içinde anadilin kullanılmasıyla ilgili ciddi bir sorun var. Kürt siyasetinin buna dair politika üretmesi gerekiyor. Kürtçenin konuşulması yaygınlaşmalı, Kürtçe seçmeli derslere eğilim artırılmalı.”
Ruken Tuncel: Bianet