Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Batı ülkelerinin Şam'daki Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) yönetimine temkinli yaklaştığını yazıyor.
ABD ve Avrupa Birliği'nin (AB), Beşar Esad yönetiminin devrilmesinin ardından Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırmadan önce bazı koşulların yerine getirilmesini istediği belirtiliyor.
Bunlar arasında kimyasal silahların imhası, kadınlara ve azınlıklara haklar tanınması ve IŞİD gibi radikal örgütlere karşı mücadele verilmesi yer alıyor. Ayrıca iç savaştan kaçan milyonlarca Suriyelinin ülkelerine geri dönmesi de isteniyor.
Diğer yandan yeni Şam yönetiminin Rusya ve İran'a yakınlaşmasını istemeyen Batılı devletler, HTŞ'yle diyalog kurma şansını da değerlendirmek istiyor.
Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nden Julien Barnes-Dacey şu yorumları yapıyor:
Batılı devletler, terör örgütü diye gördükleri HTŞ'yle ilişki kurmak zorunda olduklarını hızlıca anladılar.
Esad rejiminin yıkılmasının ardından Batılı devletlerden heyetler, HTŞ'yle diyalog kurmak için Suriye'ye ziyaretler düzenledi.
Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa'dan heyetlerin HTŞ temsilcileriyle doğrudan görüşmelerinin ardından, dün de Amerikan diplomatlar Şam'da örgüt yöneticileriyle bir araya geldi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Barbara Leaf, Ebu Muhammed Colani takma adını kullanan HTŞ lideri Ahmed Şara'nın başına konan 10 milyon dolarlık ödülün kaldırıldığını duyurdu. Diğer yandan WSJ, Suriye'de IŞİD ve benzeri örgütlerle mücadele amacıyla konuşlandırılan yaklaşık 2 bin Amerikan askeri olduğunu da hatırlatıyor.
Seçilmiş ABD Başkanı Donald Trump'ın ocakta göreve geldiğinde nasıl bir politika izleyeceği de merak ediliyor. Trump, rejimin düşmesinin ardından yaptığı açıklamada "Suriye kendi başının çaresine bakmak zorunda" demişti. Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen bir Avrupalı diplomat, HTŞ'nin ülkedeki İran etkisinden kurtulmak istediğini söylüyor. Kaynak, örgütün mevcut devlet kurumlarını sıfırdan oluşturmak yerine diyasporadaki Suriyelilerin yardımıyla bunları yeniden inşa etmeyi hedeflediğini belirtiyor.
HTŞ'yle görüşmelere katılan ve adının gizli tutulmasını isteyen Britanyalı bir diplomatsa örgütün despot bir yönetim kurmadan ülkeyi yeniden inşa etmek istediğini aktarıyor. Ancak diplomat, örgütün gerçekten bu yönde bir politika izleyip izlemeyeceğinden emin olmadıklarını söylüyor.
Buna ek olarak AB Konseyi Başkanı Antonio Costa, üye ülkelerin liderlerinin Suriye'ye karşı benimsenecek yaklaşım üzerinde anlaştığını, başkent Şam'daki diplomatik varlığın artırılacağını bildirdi.
HTŞ öncülüğündeki rejim karşıtlarının 27 Kasım'da başlattığı saldırılar, 8 Aralık’ta Esad rejiminin devrilmesiyle sonuçlanmıştı. Esad ailesi Rusya'ya kaçarken, HTŞ kurduğu geçici hükümetin başına Muhammed Beşir'i getirmişti.
Örgüt lideri Şara, Suriye'deki isyancı grupların "dağıtılacağını ve savaşçıların savunma bakanlığı altında görev yapacak şekilde eğitim alacağını" söylemişti. Ayrıca mezhepler arası çatışmaların engellenmesi için defalarca birlik çağrısı da yapmıştı.
ABD, Şara'nın başındaki para ödülünü kaldırsa bile HTŞ'yi henüz resmen terör örgütü listesinden çıkarmadı. AB ve Birleşmiş Milletler de grubu terör örgütü olarak görmeye devam ediyor.
Türkiye de HTŞ'yi terör örgütü olarak kabul ediyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, salı günü HTŞ’nin artık "fiilen terörist olmadığını" söylemişti fakat bu yönde resmi bir adım atılmadı.
Independent Türkçe