İsa Uğur Erdoğan-Bianet
Kobane’li çocuklar için topladıkları oyuncakları götürmek üzere yola çıkan ve Suruç’taki saldırı sonucu yaşamını yitiren “33 Düş Yolcusu”, "Umuda Kapı Açıyoruz" sergisiyle BEKSAV’da anılıyor.
33 ressamın yapıtlarından oluşan "Umuda Kapı Açıyoruz" resim sergisi, Suruç'ta yaşamını yitiren 33 kişinin düşlerine odaklanıyor. Bilim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV) tarafından hayata geçirilen sergi, 20 Temmuz 2015'te Kobaneli çocuklar için topladıkları oyuncakları teslim etmek üzere Urfa'nın Suruç ilçesinde bir araya gelen ve IŞİD saldırısı sonucu yaşamını yitiren "33 Düş yolcusu"na adandı.
"Bu kapıların arkasında o gençleri gördüler"
Aralarında HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da bir tablosunun bulunduğu eserlerin bir kısmı da BEKSAV'ın kapılarına işlendi.
BEKSAV Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Uçar, ailelerin adalet mücadelesine sanat aracılığıyla katkıda bulunmayı amaçladıklarını belirterek eserleri yaşamını yitirenlerin ailelerine vereceklerini belirtti ve şunları söyledi:
"Sergi fikri 'Umuda Kapı Açıyoruz' ismiyle Artuklu Üniversite'sinden KHK ile ihraç edilen ressam dostumuz Cengiz Erdoğan'la birlikte ortaya çıktı. Otuz üç ressama otuz üç resim yapma çağrısında bulunabilir miyiz dedik. Bu çağrı karşılık buldu. Onlar çocuklara oyuncak götürüyordu. Savaşın en korkunç, kirli haline karşı insanlara farklı bir el uzatmaya gidiyorlardı. Bu bizim açımızdan kıymetli. Çünkü İstanbul ayağındaki dostlarımız BEKSAV'dan çıktılar. Hatta şu anda oturduğumuz odada oyuncakları biriktirdiler; burada çantalarını hazırladılar. Buradan çıkıp gittiler. Her yıl burada onlara atfen bir şey olmalı hissiyatı oluştu. Onları hatırlamak ve anmak için bir şeyler yapıyoruz."
Neden kapı teması seçildiğine ilişkin ise şunları ifade etti:
"Yoldaşlarımızın, dostlarımızın düşlerini kapılara resmedelim dedik. Çünkü bu kapıların arkasında birilerine sarıldılar. Birbirleri ile kimi sırlarını paylaştılar. Bu oyuncakları kapıların arkasında muhafaza ettiler. Bu kapıları açtıklarında sevdikleri birini gördüler. Suruç tanığı arkadaşlarımız da vardı sergide. Onlar bu kapıları açtıklarında belki bir Cebo'yu (Cebrail Günebakan) gördü, Polen'i (Ünlü) gördü. Şu an onu hatırladılar. Aileler buradaydı. Bu kapıların arkasında onları gördüler, sesini duydular."
"Biz o çocuklarla Tekrar Buluşmaya Gitmiştik"
Katliam esnasında Suruç'ta bulunan BEKSAV Yönetim Kurulu üyesi İnan Söker ise mekan ve sergiye dair şunları söyledi:
"Enstrümanlarımızla kendi cephemizden yola çıkmıştık. Bizim özelde yapacağımız, çocuklara enstrüman dersleri vermekti. Daha önce Kobane'nin kuşatma altında olduğu süreçte oradan Suruç'a kamplara gelen çocuklarla eğitimler yapmıştık. Bir çoğu oraya geri döndü ve erbanileriyle, entrümanlarıyla döndüler. Biz o çocuklarla tekrar buluşmaya gitmiştik aslında. Buradan yola çıktık. Suruç'ta yaşamını yitiren yoldaşlarımızın bir çoğunun burada ayak izleri var. Üzerine onların düşlerinin resmedildiği bu kapıların bir yerlerinde izleri var. Suruç neyi hissettiriyorsa onu resmettiler. Sanat, bu mücadeleye dair sözlerden bir tanesi. Buradan kilometrelerce uzaktaki çocuklarla, oradaki kadınlarla, savaştan acılarla çıkmış insanlarla buluşmaya nasıl gittiysek yine gitmeye devam edeceğiz."
Sergi, 30 Eylül'e kadar ziyaret edilebilir.