Naci Sapan
Diyarbakır ve bölge belediyeleri ‘kayyım’ gündemiyle konuşuluyor.
Gelecek mi, gelmeyecek mi?
Papatya falı gibi bir durum var; Gelsin diye de el ovuşturanlar var.
Bunların sayısı çok değil, büyük kısmı da fırsatçı.
Gelmesin diyenlerin sayısı elbette ki çok fazla.
Kayyım gelir yâda gelmez, bilemeyiz, ancak, en temelden meseleye baktığımızda doğru bir yöntem olmadığını en başından beri söylüyoruz, söylemeye de devam edeceğiz.
Demokratik zeminler sarsıldıkça, toplumsal barış zeminleri de zarar görüyor.
Sonrasında bu zeminleri onarmak güçleşiyor.
Asıl mesele de belediyeler üzerinden yürüyen süreç oluyor ki, bu da kentin atmosferini doğal olarak etkiliyor. Kayyım geldiğinde mevcut yönetim tarafından işe alınanlar süratle işten çıkarılıyor, sürgüne gönderiliyor. İşsizliğin çekilmez ızdırabında kısasa kısas hükümlerinin uygulanmış olması doğal olarak bir kesimi perişan ediyor. 2016 yılından bu yana da böyle oldu.
Belediyelerde bu durum ne zamana kadar devam edecek?
Kayyım geliyor, çok sayıda insan işsiz kalıyor.
Kayyım gidiyor, yine çok sayıda insan işsiz kalıyor.
Şimdi de buna benzer bir durumun varlığına tanıklık ediyoruz.
Yönetimler değiştiğinde üst düzey kadrolar da değişiyor.
Kayyımın yerine kayyım atandığında da bu duruma tanıklık ettik.
Her gelen kendi bürokratı ile çalıştı.
DEM Partili belediyeler için de aynı şey geçerli.
Göreve geldiler, üst düzey kadroyu değiştirdiler.
Bunun için söylenecek bir söz yok.
Böyle bir hakları var, kullanacaklar.
Asıl hikâye bu aşamadan sonra başlıyor.
Son günlerde sözleşmeli personele gönderilen iş akdinin 31 Aralık tarihinde feshedileceği duyurusu ciddi tartışmalara neden oldu. 330 kişinin işine bu tarihte son verilecek. Gerekçesi mali yük mü, personel fazlalığı mı, başka bir şey mi bilemiyorum.
Ancak, gerçek şu ki, bu çalışanların perişan olacağıdır.
Çok sayıda sitem telefonu alıyoruz.
‘Biz işimizi yapıyoruz’ diyenler var.
‘Başvuru yaptık işe alındık, kimseyle bir bağımız yok’ diyenler de var elbette.
Bu arada, ‘Biz de DEM Partiye oy verdik’ diyenleri de dinledim.
Hiç hak etmedikleri halde kayyım zamanında işe alınanların olduğunu da biliyoruz.
İşin içinden çıkılmıyor.
Gömleğin düğmeleri en baştan yanlış iliklenmiş, düğme iliklemeye aynı güzergâhtan devam ediliyor.
İnsanları işsiz bırakmamanın bir yolu, bir çaresi var mı, yok mu, onu da bilemiyorum.
İşten çıkarılacak olanlardan biri de şunu dedi;
‘330 kişi çıkarılacak, ancak 11 Kasım tarihli meclis kararıyla da 470 yeni personelin alınacağı duyuruldu.’
İki karar da yeniden gözden geçirilse, acaba bir çare olur mu?
Onu da yetkililerine bırakıyorum.
Kaynak: Tigris Haber