Almanya’da DİTİB’in İslam din dersi komisyonuna alınmasına karşı çıktığı için bazı Türk gazetelerinin tepki gösterdiği Yeşiller Milletvekili Berivan Aymaz, "Beni asla sindiremeyecekler" dedi. Aymaz DW Türkçe’ye konuştu.
Almanya'nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nin (DİTİB) İslam Dersi Komisyonu'na yeniden dahil edilmesine tepki gösterdiği için AKP hükümetine yakın bazı Türk gazetelerinin eleştirilerinin hedefi haline gelen Yeşiller eyalet milletvekili Berivan Aymaz, DİTİB'in komisyona alınmasına "Yabancı bir devletten bağımsız bir yapı olmaması" nedeniyle karşı çıktığını söyledi.
DW Türkçe'ye konuşan Aymaz, "DİTİB Türkiye'deki Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Almanya'daki uzantısıdır. Hem yapısal olarak hem de içerik bakımından Türkiye'ye bağımlı bir yapılanmadır" dedi.
Özellikle 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra DİTİB bünyesindeki imamların Almanya'da görev yaptıkları camilerin cemaatlerini "ispiyonlamaları" üzerine bir önceki eyalet hükümeti tarafından DİTİB'in İslam Din Dersi Komisyonu'ndan çıkarıldığını aktaran Aymaz, mevcut eyalet hükümetinin tüm bunlar olmamış gibi, yasal düzenlemeyi de gözardı ederek yeniden komisyona almasına anlam veremediğini söyledi.
DİTİB'in ayrıca Almanya'nın demokratik yapısına uygun olmayan faaliyetler içinde de yer aldığını ifade eden Aymaz, "Ermeni soykırımını inkar ve Türkiye'nin Suriye'de Afrin'i işgal etmesini destekleme gibi örnekler var" diye konuştu
.
DİTİB'in Almanya'daki Müslümanların gereksinimlerini yanıtlamak yerine otoriter bir sistemin temsilcisi gibi hareket ettiğini kaydeden Aymaz, "DİTİB eğer Almanya'da gerçekten bir yer edinmek istiyorsa, bu toplumda söz sahibi olmak istiyorsa, Türkiye'den bağımsız olarak Almanya'nın demokratik, uzlaşmacı ve barışçıl yapısına uygun faaliyetler içinde olmalı" dedi.
DİTİB'in Köln'deki Merkez Camisi'nin açılışını Erdoğan yapmıştı
Hedef gösterilmesine tepki
DİTİB'in İslam Dersi Komisyonu'na yeniden alınmasına yönelik eleştirileri nedeniyle bazı Türk basın ve yayın organlarınıntavrını "Asla kabul edilemez" olarak niteleyen Berivan Aymaz, "Ben demokratik bir ülkede, demokratik bir seçimle göreve gelmiş bir milletvekiliyim. Benim düşüncelerimi, görüşlerimi, eleştirilerimi dile getirmem kadar doğal bir şey olamaz. Bu yapılanlar beni asla sindirmeyecek ve çalışmalarımdan alıkoyamayacak, aksine güç verecek" diye konuştu.
Söz konusu yayın organlarında çıkan haberlerden sonra sadece kendi partisinden değil, diğer siyasi partilerden ve çok sayıda sivil toplum kuruluşundan destek ve dayanışma mesajları aldığını anlatan Yeşiller partili politikacı, "İçişleri Bakanımız bana desteğini açıkladı. Eyalet parlamentosunda grubu bulunan dört siyasi parti ortak bir açıklama yayınlayarak, bana desteklerini bildirdiler. Hakkımdaki sindirme ve karalama girişimlerinin ortak bir demokratik yanıt olarak geri dönmesi bana cesaret veriyor" dedi.
Hakkında çıkan haberlerden sonra güvenlik birimlerinin hemen kendisiyle temasa geçtiğini söyleyen Aymaz, "Hoş bir durum değil ama kendimi güvende hissediyorum" diye konuştu.
Herford'da DİTİB camisinde asker kostümlü çocuklar gösteri yapmıştı
Ne olmuştu?
Eyalet hükümetinin DİTİB'le İslam din eğitimi konusunda yeniden işbirliğine gitmesini eleştirmesi üzerine Türkiye'de hükümete yakın bazı gazeteler Aymaz‘ı, "Türkiye düşmanı" ve "PKK sempatizanı" olarak nitelendirmişti. Bunun üzerine Aymaz, geçen hafta güvenlik birimleri tarafından olası tehdit senaryolarını görüşmek ve güvenliğinin sağlanması amacıyla davet edildi. Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti İçişleri Bakanı Herbert Reul (CDU) da Aymaz'ın yanında yer aldıklarını açıkladı. Eyalet Parlamentosu'nda temsil edilen dört siyasi parti Salı günü yayınladıkları ortak açıklamada, Berivan Aymaz'a yönelik yayınları kınayarak, "Demokrasimiz, görüş çeşitliliğinden, tutkulu ve kararlı tartışmalardan beslenerek yaşıyor. Hakaret, iftira, tehdit veya şiddet bir çatışma aracı haline geldiğinde sınıra ulaşılmıştır" denildi. Açıklamanın devamında, Aymaz'ın şu anda "Büyük tehditlere maruz kaldığı" belirtilerek, "Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kontrolündeki ve milliyetçi medyanın bu yaklaşımı çirkin ve kabul edilemez" ifadesine yer verildi.
DW Türkçe