Haber Merkezi- Başkent Erbil’de İsmail Beşikçi Vakfı ile Kürdistan Üniversitesi’nin ortak girişimiyle, “Rojava Kürdistan’ındaki durum ile fırsat ve tehlikeleri” başlıklı konferans düzenlendi.
Rûdaw’a verdiği demeçte İsmail Beşikçi, “Bu tür konferansların düzenlenmesi çok önemli. Kürdistan şehirlerinde konferans ve panellerin yapılması çok önemli” dedi.
Beşikçi, Kürt milliyetçiliğiyle, Arap, Fars, Türk milliyetçiliğinin çok farklı olduğunu ifade etti.
Türk, Arap ve Fars milliyetçiliğinin içeriğiyle Kürt milliyetçiliğinin içeriği çok değişik olduğunu belirten Beşikçi, “Türk, Arap ve Fars milliyetçiliği Kürtleri etkisiz bırakmak için yapılıyor. Kürtleri ve Kürt sorununu gündemden düşürmek için çalışıyorlar. Bu milliyetçiliklerin içeriği Kürtlere karşı bir milliyetçiliktir” diye konuştu.
Kürt milliyetçiliğinin ise bu baskı ve zulme karşı direniş olduğunu dile getiren Beşikçi, sözlerine şunları ekledi:
“Baskı ve zulüm altındaki Kürt dilini yaşamak özellikle gençlere, çocuklara öğretmek çok önemli. Kürt milliyetçiliğinin böyle bir içeriği var. Bu bakımdan milliyetçi kavramına Kürtler tepki göstermemeli. Bilakis içeriğini anlamaya çalışmalı. Baskıya karşı ne yapılabilir. Devletler Kürt dilini baskı altında tutmaya çalışıyor. Ahmedi Hani Derneğini, Cegerxwin Derneğini kapatıyor. Senin ne yapman gerekiyor. Senin bunları yaşatman gerekiyor bu da milliyetçiliktir. Devlet Kürtlere her taraftan baskı kurmaya çalışıyor.”
Beşikçi, söz konusu devletlerin Kürtlere karşı baskıyı birbirleriyle organizeli bir şekilde yapmaya çalıştıklarını belirterek, mümkün olduğu kadar Kürtlerin bu baskıya tepki göstermesi ve eleştirmesinin önemli olduğunu kaydetti.
Kürdistan Üniversitesi’nde iki saate yakın devam eden halka açık konferansta Beşikçi, Rojava’da son dönemdeki gelişmelere ilişkin görüşlerini paylaştı.
Beşikçi, konuşmasının ardından katılımcılardan gelen soruları yanıtladı.