Mahmut Bozarslan
Depremin en ağır yıkıma neden olduğu illerden Adıyaman’da, felaketten geriye onlarca tabut, binlerce kişinin yan yana gömüldüğü mezarlar ve dinmeyen gözyaşları kaldı. Yakınlarını kaybedenler mezarlıkları neredeyse her gün ziyaret ediyor. 25’inci günde de tepkiler dinmiyor.
Bir yanda kent merkezindeki binlerce enkaz, diğer yanda yeni mezarlık bölgesinde üst üste yığılan onlarca tabut. Adıyaman’da yaşanan acıyı anlatan en iyi tablo. Depremden sonra Türkiye’nin değişik illerinden gönderilen tabutlar, ölüler defnedildikten sonra, mezarlık girişindeki caminin yanına bırakıldı.
Müslümanlar’ın Perşembe günleri mezarlık ziyareti yapmaları nedeniyle, mezarlıklar yoğun olur. Adıyaman’daki mezarlığa depremde hayatını kaybeden yüzlerce kişi de gömüldü. Depremde ölenlerin yakınları da mezarlıktaydı.
Tabut yığınının yanından geçen insanlar, yakınlarının gömüldüğü yeri bulabilmek için mezarlara tek tek bakıyor. Mezarı bulanlar ise isimleri görür görmez gözyaşlarına boğuluyor.
“Vincimize el koydular”
Mezarlığın içinde gezinen Şenel ailesi hemen dikkat çekiyor. Mezarlığın değişik köşelerindeki 10 mezarı tek tek ziyaret ediyorlar. Ailenin iki kızı, bir damadı ve yedi torunu depreme kurban gitmiş. Anne Arife Şenel, enkaz altındaki çocuklarını kurtarmak için getirdikleri vince valiliğin el koyduğunu söyledi. Şenel kızları ise enkaza yaklaştırılmamalarından dolayı tepkiliydi.
Mezar taşlarının bazılarını üzerinde isim, bazılarında ise rakamlar yer alıyordu. Mezar taşlarına ise ölenin kullandığı eşyalar bırakıldı. Bazısında eşarp, bazısında, bere, bazısında ise tişört vardı. Bir mezarda ise ölenin tuttuğu takımın bayrağı vardı. Bir mezarın üstüne bırakılan bisküvi ve çikolatadan çocuk olduğu anlaşılıyor.
“EYT’yi bekliyordu”
Gündüz ailesinin hayatını kaybeden dört ferdi yan yana gömüldü. Baba Zeynel Gündüz, deprem olmasaydı, emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili yasayla emekli olmayı hayal ediyordu. Depremden bir gece önce Gündüz’le biraraya gelen bacanağı Şevket Yalçın son görüşmesini VOA Türkçe’ye anlattı. Yalçın, Gündüz’ün kurtarılması için saatlerce uğraştıklarını ama sonuç alamadıklarını söyledi.
Mustafa Adalı ise dört torununu kaybetti. VOA Türkçe’ye konuşan Adalı, torunlarının mezarının olmasından teselli bulduğunu ifade etti.
Bir ay öncesine kadar aynı mahallede yaşayan binlerce kişi, şimdi aynı mezarlığın aynı parselinde yan yana yatıyor.