Hüseyin Şahin
20 Aralık 2019'da yani 2020'ye sayılı günler kala, değerli bir büyüğümüzü Berlin’de yitirdik.
Yusuf Ateş Ağabeyimizi en son Cigerxwin' i 4.11.2019 anma etkinliğinde gördüm. Yorgun ve halsizdi. Uzun yıllardır kalp rahatsızlığı çekmekteydi ve birkaç kez de bu yüzden ameliyat bile geçirmişti. Etkinliği ben Almanya Kurdistan Cemeatinin Berlin Seksiyonu adına organize etmiştim. Anma etkinliğine sekseni aşkın değerli konuk iştirak etmişlerdi. Konuşmacılar Dr. Gundi Cigerxwin'un talebesi ve dava adamı ve 80' lerin başında büyük Şairi bizzat tanıyan Ağebeyim Memo idiler. Cigerxwin 1981, 82 Berlin Newroz etkinliklerinde bizim misafirimiz olurdu. Bu nedenlerden dolayı da kimi yurtsever Kürdler bizi tanır ve bilirdi. Cigerxwin' u anma toplantı salonunda Yusuf ağabeyimiz sandalye ve masa düzenlenmesinde rahatsızlığına rağmen yardımcı olmuştu. Bu Yusuf Abimizin her zamanki özelliklerinden biriydi. Bu özellikleri yaşayan ve birebir tanık olan beni etkileyen kişilerin başında Yusuf, Mustafa, A.Xan, Hanifi, A. Brusk, Mevlit, ağabeyim Memo gibilerinin payı çoktur. Berline 80' lerin başında geldim. 1976 dan itibaren kuzey Kurdistan ve de Türkiye’de kaos ortamı için start verilmişti. 12 Eylül 1980' ne kadar kaos her bölge, mahalle, kasaba ve kent'te bir yaşam hali almıştı. Ankara Dikmen' de MHP'lilere karşı nöbet sırası bize de gelmişti. Her gurup bir mahalle, kasaba kurtarma derdindeydi. Bırakalım üniversite taleplerini, ortaokul hatta ilk okul çocuklarının evlerine sağ salim dönmeleri bile mucizeliydi. Ankara Dikmen Lise yıllarında Dev Yol ve HK kavgalarına şahit oldum. Lisenin horozu kim olacak diye. 1979' da Lisede Roja Welat satmaya çalıştığımda, hayır bu bir Kürd gazetesidir, satamazsın’la karşılaştım.
Annem 1969' da Çocuklarını orada, burada bırakarak kurtuluş yolu olarak Kara Trenle Berlin’e gelenlerdendir. 1972'lerde kız kardeşlerimi sonra 1976' da Memo Ağabeyimi yanına almıştır. Sonra ben 1980 başlarında Berlin’e parça, parça hale gelmiş Aileme geldim. Berlin’e Kime geldim, niye geldiğimi sormaksızın. Köprülerin altında çok suların akıp gittiğini, ben Berlin’e geldikten sonra öğrendim. Kısa bir zaman sonra Ağabeyim Memo 1980' de Parti kararıyla Frankfurt’a götürüldü. Abim Memo artık Parti elamanıydı. Ben Memo'ya Sarız, Ankara ve de Berlin’de yaklaşmaya çalıştıkça, şartlardan dolayı koparılanlardandım. Dersim, Zilan, Koçgiri, Palo, Şex Said, deprem,doğa afetleri gibi ekonomik koşullarda dolayı koparılan Aile, toplumsal parçalanmışlıklar farklı bir şekilde öz itibari ile birbirlerinin benzerleridirler.
Yusuf Abi ve benzerlerini örnek alarak çalışmalarıma Berlin’de başladım. Ben 18' inde Yusuf Abim ise 35 yaşındaydı. Yusuf abi 1981 ve 82' de yönetim kurulu üyesi iken oğlu Said çocuk arabasıyla Yönetim kurulu odası önünde nöbet tutandı. Oğlu Said'in ismini Yusuf Abimiz Said Elçi'den dolayı koymuştur. Said Elçiyle Yusuf Abimiz 1960' ların sonlarında Urfa’da ilk defa karşılaşmış ve etkilenmiştir, bu nedenden dolayı da oğluna Said ismini koymuştur.
Yusuf Abimiz 1978, 1989 yılları arasında en aktif yıllarını Komkar çevresi ile birlikte geçirmiştir. Kimi bilinen nedenlerden dolayı da 1990 başlarında da KOMKAR ve PSK ile ilişkilerini dondurmuştur. Aynı yıllarda Berlin Kürd Merkezine üye olmuş akabinde ise Faruk Aras ve çevresi ile bir dönem birlikte hareket etmiş BERGEH adlı aylık derginin Berlin’de Kürd kitlesine ulaşmasına katkı sunmuştur. Cezmi ismindeki şahsın çocuklarının 1986' da Berlin’e gelişlerine Yusuf Abimiz ailesi ve Kız kardeşim birlikte birinci derecede katkı sunmuşlardır. 1990' dan itibaren de Yusuf Ağabeyimizin KOMKAR yada PSK ile ilişkileri sadece sınırlı olmuştur. 2003' te yapılan Kürd kültür haftası etkinliklerinde benim önerimle hem Yusuf Ağabeyimiz hem de Annem Cemile Şahin'e katkılarından dolayı bir Plaket verildi. Gel zaman, git zaman Yusuf Abinin KOMKAR camiası ile ilişkileri sınırlı ve kimi etkinliklere katılması şeklinde olmuştur.
Yusuf Ateş abimiz hem Kürd Cemaati Berlin seksiyonunun onur üyesi hem de PAK (Partiya Azadiya Kurdistan) ilişkilerinde rengini belirleyenlerdendi. Bu nedenlerden dolayı O, PAK genel başkanı M. Özçelikle tanışmış ve de 2017' de Berlin’de başarılı bir şekilde gerçekleştirilen PAK Avrupa konferansına katılıp görüşlerini belirtmiştir.
Değerli ağabeyim Yusuf ve senin gibi birkaç tanesi, sizler hesapsız ve temizdiniz. Sizler bana şekil ve yön verdiniz. Ben kıble olarak sizi boz, bulanık ortamdan dolayı seçtim. Kız ve Oğullarınıza kendimce destek sundum. Birlikte halaya durarak zılgıt çektik. Kimileri sıcacık yataklarına koştururlarken dizginlenemez üç, beş fedakâr Filinta her eyleme bir aşkla koşturarak katıldık. Hep dik, onurlu, katıksız, sınırsız ve hep kendimizden ödün vererek bu günlere geldik.
İyi ki seni ve senin gibi birkaç kişiyi tanıdım. Yurtseverliği bir Meşgale, bir hobi yada yan bir uğraş olarak seçmedik, seçmediniz. Mahabat, Halebce, Kamışlo, Roboski, Afrin, Kerkuk'teki halkımızın çığlığına kulak verip, yaralarına merhem olmaya çalıştınız, çalıştık.
Yusuf Ağabeyim, bizler yani senin gibileri, seni göğe yani yıldızlara yollarken başımız dik, anlımız açık. Ne senin ardından laf eden oldu nede senden etkilenenler laf edenler olabilir.
Ben ve benim gibi hesapsızlar seni çok sevdik, bizim gibilerine de yanında, yakınında bir yer tut, tut ki sağın, solun üşümesin. Orada da omuz, omuza, yan, yana kavgaya devam. Bunu düşündükçe Ölüme ''Ser seran, ser Çavan'' diyenlerdeniz.
Hoş çakal Yusuf Ağabey, bizlerden de yıldızlara bin selam...