Geçen yılki yasama yılına yetişmeyen yargı reformunun birinci paketinin Aralık ayına kadar yasalaşması için 1 Ekim'den itibaren parlamentoda yoğun bir mesainin başlaması bekleniyor. Son rötuşları yapılan birinci yargı paketi teklif taslağı muhalefete sunulacak ve tüm partilerle uzlaşma aranacak.
Tüm yargı reformunun yasalaşma süreci birkaç adımda ve yılları alması bekliyor. Kulis bilgilere göre birinci pakette düşünce ve ifade özgürlüğü, mağdur hakları ile tutuklamada keyfiliği önleme konularında düzenlemeler yer alıyor. AKP'nin baroların seçim sistemine ilişkin yapmayı planladığı değişiklikleri ve muhalefetin tepki gösterdiği infaz sistemine ilişkin düzenlemeleri farklı paketlerde ele alacak.
Birinci yargı paketinin ardından AKP, yargı reformu stratejisindeki hedefler doğrultusunda diğer düzenlemeleri içeren paketleri peyderpey Meclise sunacak.
Birinci yargı paketinde yer alması beklenen düzenlemeler
1 Ekim'de görüşülmesi beklenen birinci pakette, temyiz edilemeyen 5 yılın altındaki hapis cezaları kapsamında olsa bile Türk Ceza Yasasının 'halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit', 'kanunlara uymamaya tahrik', 'suç işlemeye tahrik', 'suçu ve suçluyu övme', 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama', 'devletin egemenlik alametlerini aşağılama', 'silahlı örgüt', 'halkı askerlikten soğutma' suçları ile Terörle Mücadele Yasası’nın 7. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlarda verilen cezalar temyize götürülebilecek.
İstinafta kesinleşen 5 yılın altında kalan ceza kararlarına temyiz yolu açılacak. Terörle Mücadele Kanunu’nun terör propagandası suçunun düzenlendiği ikinci fıkrasına “Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşüncelerin açığa vurulması suç teşkil etmez” ifadesinin eklenmesi bekleniyor.
Söz konusu düzenlemelerin yargının yükünü yüzde 30 oranında hafifleteceği belirtiliyor.
Ayrıca 'hükmün açıklanmasının geri bırakılması' kararı konusunda savcılara daha fazla yetki tanınacak. Cumhuriyet savcıları suçun sübutuna doğrudan etki edecek delilleri toplamadan dava açamayacak. Tutuklama için 'kuvvetli şüphe'nin yanı sıra 'şüphenin varlığını gösteren somut delillerin bulunması' şartı getirilecek.
Soruşturma aşamasında tutukluluk süresi asliye ceza mahkemesinin görevine giren işlerde 9 ayı, ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde 2 yıl 6 ayı, terör ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde 3 yıl 6 ayı geçemeyecek. Tutukluluk süreleri çocuklar bakımından yarı oranında uygulanacak.
EURONEWS