BM Suriye Soruşturma Komisyonu Başkanı Paulo Sérgio Pinheiro, Türkiye ve desteklediği Suriye Milli Ordusu’nun Kürtlerin yaşadığı bölgelerde insanları, kültürel ve tarihi mekanları hedef alıp yok ederek “savaş suçu” işlediğini söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde oluşturulan Suriye Soruşturma Komisyonu, Ocak-Temmuz 2020 tarihleri arasında Suriye’de yaptıkları incelemelerle ilgili raporunu açıkladı. Düzenlenen basın toplantısı ile paylaşılan 25 sayfalık raporda, Türkiye’ye yönelik sert eleştiriler yer aldı.
Raporu açıklayan Suriye Soruşturma Komisyonu Başkanı Paulo Sérgio Pinheiro, Türkiye ve desteklediği Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) Efrin, Serêkaniye ve çevresinde savaş suçu işlediğini ifade etti.
Pinheiro, “Ağırlıklı olarak Kürtlerin yaşadığı bu bölgede insanlar, kültürel ve tarihi mekanlar hedef alınıyor. UNESCO’nun kültürel miras olarak kabul ettiği bölgeler yağmalanıyor” dedi.
İNSANİ YARDIMLARIN ULAŞMASINDA ZORLUK YAŞANIYOR
Raporun hazırlandığı dönemde Suriye’de çok sayıda yargısız infaz, kaçırma ve kayıp olayları gibi insan hakları ihlallerinin yaşandığını da dile getiren Pinheiro, sadece Suriye Hükümeti’nin kontrol ettiği bölgede 45 kaçırma olayının yaşandığını, 19 kişinin gözaltında öldürüldüğünü ve 13 kişinin ise ağır işkenceye maruz kaldığını ifade etti. Terörist grupların kontrol ettiği bölgelerde durumun daha da ağır olduğuna vurgu yapan Pinheiro, bu bölgelere insani yardımın ulaştırılmasında zorluklar yaşandığını kaydetti.
9.3 MİLYON İNSAN YİYECEKTEN YOKSUN
Suriye’deki krizin özellikle ekonomik yaptırımlar ve Kovid-19 nedeniyle daha da derinleştirdiğini belirten Pinheiro, yaklaşık 9.3 milyon kişinin gıda ve yiyecek güvencesinden yoksun bırakıldığını söyledi.
REHİN ALMA, İŞKENCE, TECAVÜZ...
“Ne yazık ki Suriye halkının çektiği acı sadece Suriye Hükümetine bağlı değil” diyen Pinheiro, şunları ekledi: “Efrin, Rasulayn (Serêkaniyê) ve çevresinde Türkiye destekli Suriye Ulusal Ordusu (SNA) rehin alma, zalimce muamele ve işkence ve tecavüz gibi savaş suçlarını işlemiş olabilir. Hava ve karadan yapılan bombardımanlar çok sayıda can aldı. SNA tarafından çoğunlukla Kürt bölgelerinde yağma ve mülklere el konulması yaygın bir biçimde devam ediyor. Buradaki tüm topluluklar ve kültürler saldırı altında. UNESCO miras alanları buldozerlerle yağmalandı. Türkiye bu istismarları önlemek için harekete geçmeli ve kontrolü altındaki bölgelerde sivillerin korunmasını sağlamalıdır.”
BM ÜYESİ ÜLKELERE ÇAĞRI
İdlib’teki duruma da değinen Pinheiro, Rusya Federasyonu ve Türkiye'nin İdlib ve çevresindeki bölgelerde müzakere ettiği 5 Mart ateşkesinin büyük ölçüde geçerli olmasının olumlu olduğunu, ancak bu yılın başlarında gelişigüzel bombardımanlardan kaçan yaklaşık 1 milyon insanın İdlib'in kuzeyindeki kamplarda kötü koşullarda yaşamaya devam ettiğini söyledi. Pinheiro, bu bölgede faaliyet yürüten Hayat Tahrir el Şam’ın (HTS) ise insanları kaçırdığı, işkence ettiği ve öldürdüğünü kaydetti.
Yine Deyr-i Zor, Rakka ve Haseke bölgelerinde DAİŞ’in saldırılarının devam ettiğini aktaran Pinheiro, Hol Kampı’ndaki koşullara dikkat çekerek, BM üyesi devletlerin sorumluluk alarak burada çok kötü koşullarda yaşamak zorunda kalan başta 35 bin civarındaki çocuklar olmak üzere kendi vatandaşlarını almaları çağrısında bulundu.
Komisyon tarafından hazırlanan rapor, dün başlayan BM İnsan Hakları Konseyi İnsan Hakları Oturumları’nda konseye sunulacak.
MA / Rüştü Demirkaya