Hasan Doğan
Kürt mahallesindeki dağınıklık iç açıcı değil. Önümüzdeki bir kaç gün içerisinde bir seçim var. Büyük olasılıkla seçimlerin ikinci turu da olacak.
Söz konusu ikinci tur bir çok anlamda pragmatik siyaset yapma adına kapılar aralıyor. Kürtler oluşacak olan bu kapı aralığından ciddi şeyler çıkarabilirler. Söz konusu secim bıçak sırtında yürüyen bir secim olacaktır. Bir oyun bile kıymet-i harbisi vardır.
Eğer ortak bir platform ile sürece müdahale edebilirsek hala geç kalmış sayılmayız. Ne yapılabilir sorusuna cevaplar bulmalıyız. Kürtler bütün güçleriyle bu surece örgütlü, örgütsüz, birey veya kurum olarak akli selim ile çok hızlı bir şekilde hala hazırlanabilirler.
Öyle çok fazla tartışılacak bir şey de yok aslında. Kürtler, bir kaç talep etrafında bir kampanyayla bu surece asılabilirler. Herkesin üzerinde ulaşabileceği bir kaç talep tespit etmek zor olmasa gerek. Ana dilde eğitim. Kürtçenin resmi dil olarak kabulü. Kürt coğrafyasındaki bütün yerleşim birimleri ve coğrafyanın eski adlarının verilmesi. Kürt dili ve kültürü üzerindeki bütün baskı ve asimilasyon politikalarına son verilmesi.
Bu üç talebe karşı çıkacak veya duracak Kürt yoktur diye düşünüyorum.
24 Haziran seçimleri üzerinden Kürtlerin bir birini yemesi yerine pragmatik bir siyasette buluşması her Kürdün yararınadır. Kürtler eğer siyaset alanından kazanımla çıkmak istiyorlarsa sürece yönelik serinkanlı ve akılcı davranmak ve düşünmek zorundalar.
Yukarıda bir kaç talep olarak formüle edilen talepler üzerinden bir kampanya ve ardından bir deklarasyon ile seçimlere katılan taraflar ile sonuca gidebilecek bir pazarlık süreci neden olmasın. Kurdi blok, aydınlar, sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri, politik aktivistler, demokrat, dindar, muhafazakar her Kürt bireyi bu konuda inisiyatif alabilir ve almalıdır.