31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel yönetim seçilerine, Bağımsız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak katılan Mehmet Celal Baykara 31 Mart seçim sonuçları hakkında yazılı bir açıklama yayınladı.
Baykara 31 Mart’taki yerel seçimlerde İstanbul’dan aday olma amacını şu şekilde açıklıyor: “Adaylığımızdaki amaç İstanbul’daki 5 milyon Kürt ve Alevi’nin taleplerini dillendirmekti.”
Mehmet Celal Baykara’nın yazılı açıklaması şu şekilde:
“31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel yönetim seçilerine, Bağımsız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak katıldım. Amacım, İstanbul’da ki Kürt, Alevi ve diğer azınlıkların yerel yönetimlerden beklentilerini anlatmaktı. Bunun yanında vermek istediğim mesaj şuydu, yerleşik kabullerin aksine, yerel yönetimlerin başlıca görevi, sadece şehrin ya da ilçenin imarı, temizliği, yol yapımı, su, kanalizasyon ve elektrik hizmetlerinin sağlanması değildir, çağdaş yerel yönetimlerin bu görevlerini yerine getirmenin yanında, belde/ilçe/ilde yaşayan tüm insanların kendi dili, kültürü ve inançlarını özgürce yaşayabilmelerine olanak yaratmaktır.”
“Seçim propagandasını iki temel bakış üzerinde bina ettik”
Seçim propagandasını iki temel bakış üzerinde bina ettiklerini ifade eden Baykara sözlerini şu şekilde sürdürdü:” Seçim propagandamızı bu iki temel bakış üzerinde bina ettik. Ben ve arkadaşlarım, bizleri destekleyen siyasi partiler başta olmak üzere emek veren ve destekleyen herkese teşekkürü bir borç biliyorum. 45 günlük çalışmamızda olanaklarımız ölçüsünde kitlelere ulaşmaya, çağdaş yerel yönetimlerin görevlerini anlatmaya çalıştık. Seçim propagandası ve çalışmalarımız az da olsa dışımızdaki partileri etkilemiş olacak ki, İstanbul’daki yerel yönetimler belediyelerde Kürkçe dil kursunun verilmesini dillendirmeye başladılar!”
“Amacımız İstanbul’daki 5 milyon Kürt ve Alevi’nin taleplerini dillendirmekti”
İstanbul’da 31 Mart yerel seçimlerinin iptal edilmesine ilişkin olarak da Mehmet Celal Baykara şöyle konuştu:”31 Mart yerel seçimleri bize göre sonuçlanmış olmasına rağmen Yüksek Seçim Kurulunun hukuk darbesi ile iptal edilmiştir. Bu kararın adil ve hukuki olmadığını yinelemek isteriz. Seçimlerin iptali ile birlikte bağımsız adayların almış oldukları oyların tasnifi de maalesef yapılamamıştır. Önümüzdeki süreçte en yüksek oyu alan Cumhur İttifakı ile Millet ittifakı arasında bir seçimin olacağı görülmektedir. İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olmamın esas amacını yukarda izah ettim. Bir daha belirtmek gerekirse, amacımız, çoğulcu yerel yönetimlerin nasıl olması gerektiği ile ilgili düşüncelerimizi ifade etmek ve bu şehirde yaşayan beş milyon Kürt ve Alevinin talep ve isteklerini dillendirmekti. 31 Mart tarihinde yapılan seçimde de bunu yeteri kadar yaptık kanaatindeyiz.
Bu nedenle 23 Haziran seçimlerine girmeme kararındayız ve seçimlerden çekildiğimize dair dilekçemizi İl Seçim Kuruluna vermiş bulunuyoruz. Kampanya süresince desteklerini ve birlikteliklerini esirgemeyen Hak-Par, PAK, PSK ve KDP-Bakur’ a, çalışma arkadaşlarıma ve oylarını esirgemeyen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.”