Rûdaw’a konuk olan Kürt Dil Platformu (PZK) Sözcüsü Şerefxan Ciziri, “Biz dil davasını sürekli kampanyalarla yürütemeyiz. Bizim koordine olmamız lazım, istek ve taleplerimizi ortaklaştırmamız lazım. Bugün bir dağınıklık söz konusu. Kürtçenin eğitim dili ve resmi dil olması başlıca talebimizdir. Kürtçe seçmeli ders de bir adımdır bu anlamda” ifadelerini kullandı.
Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) orta dereceli okullarda (5, 6, 7 ve 8. Sınıflar) Yaşayan Diller ve Lehçeler dersi kapsamında, Kürtçenin Kurmancî ve Zazakî lehçeleri seçmeli dersler arasında yer alıyor.
Ortaokullarda, 2023-2024 eğitim ve öğretim yılında seçmeli derslerin tercih süreci başladı.
Dersleri seçmek isteyen öğrenciler 20 Ocak’a kadar devam edecek bu süre zarfında başvuru yapabilecek.
Rûdaw’ın yayınına Diyarbakır’dan bağlanan Kürt Dil Platformu (PZK) Sözcüsü Şerefxan Ciziri, bu sene için yürütülen kampanyayı değerlendirdi.
Ciziri şu değerlendirmelerde bulundu:
“Biz bu sene de yine anne ve babalara çağrıda bulunarak bir açıklama yaptık ama açıkçası geçtiğimiz sene gibi bir kampanya yok. Geçtiğimiz sene Rûdaw çok açık bir şekilde kampanya için çok etkili oldu. Güney medyası özellikle çok etkili bir çalışma yürüttü. Hakeza biz de öyle. Ama tabii biz dil davasını sürekli kampanyalarla yürütemeyiz.
Bizim koordine olmamız lazım, istek ve taleplerimizi ortaklaştırmamız lazım. Bugün bir dağınıklık söz konusu. Kürtçenin eğitim dili ve resmi dil olması başlıca talebimizdir.
Kürtçe seçmeli ders de bir adımdır bu anlamda. 4-5 yıldır biz bu yönde de platform olarak biz çok sayıda çalışma yürüttük. Ama görünen o ki bazı şeyler de sadece istemekle ve çağrı yapmakla olmuyor. Siyasi bir ortak anlayış da elzem.
Bugün herkes Kürtçe meselesinin siyasi olduğunu farkında. TBMM’de yasaklanmış ve dil üzerindeki yasağın kaldırılması lazım. Bütçe ayrılmalı, öğretmen atanmalı, çok sayıda şey gerekli. Biz Kürt kurumları olarak bunları söylemek hakkına sahibiz. Fakat sadece bu sözlerle bu iş olmaz. Dil konusunda bir koordinasyon olmalı.
Biz PZK olarak dil meselesini gündeme taşıdık. Daha önce de birtakım çalışma yürütülmüştü ve biz onlara da sahip çıkıyoruz. Biz platform olarak aynı zamanda bunu Türkiye gündemine de taşıdık.
Biz dille ilgili çalışma yapan tüm kurumlara çağrı yapıyoruz: Gelin dil için ortak bir strateji belirleyelim diyoruz. Hepimiz bir araya gelelim ve bu sorunu birlikte çözelim. Birbirimizi suçlayarak, alçaltarak olmaz. Biz bir araya gelirsek Kürtçeyi Türkiye’de rahat bir şekilde kabul ettirebiliriz.
Birileri kendini Twitter ve Facebook’ta kendini kahraman ilan ediyor. Dil meselesi Twitter ve Facebook’ta halledilemez. Doğrudur, etkili araçlar ama ‘dünyayı fethettik’ edası da yanlıştır."