Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının 185. haftasında, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya hesabından açıklamada bulundu. 884. haftanın moderatörlüğünü İnsan Hakları Derneği (İHD) Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Besna Tosun yaptı. Cumartesi Anneleri, 27 yıl önce gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç için adalet istedi.
“27 yıldır abimi katledenleri arıyoruz”
Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, “27 yıl önce abim gözaltına alınıp işkenceden geçirildikten sonra katledildi. Israrlı aramalarımız ve tesadüfler sonucu Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda cansız bedenini bulduk. 27 yıldır abimi katledenleri arıyoruz, Galatasaray Lisesi önünde adalet mücadelemizi sürdürüyoruz. Dava dosyamız 27 yıldır Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’nda bekletiliyor. Hiç kimseye soruşturma dahi açılmadı. Dava dosyamıza bakan savcılar sürekli değiştiriliyor. Her gittiğimizde yeni bir savcı ile karşılaşıyoruz. 27 yıldır Galatasaray Lisesi önünde adalet arıyoruz. Annelerimizden ve babalarımızdan devraldığımız adalet mücadelemizi evlatlarımıza ve torunlarımıza devredeceğiz. Tüm kayıpların akibeti açığa çıkarılıncaya ve tüm sorumlular yargılanıncaya kadar mücadelimizi sürdüreceğiz. İnsanlık adına mücadelemizi sürdüreceğiz. Asla adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
Hasan Karakoç’un ardından, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Rıdvan Karakoç dosyasını anlattı.
“Hukuktan, haklarımızdan, anayasadan yoksun bırakıldık”
884. haftanın açıklamasını Cumartesi İnsanları’ndan Berivan Doğan okudu.
Gözaltında kaybetmelerin cezasız bırakıldığına dikkat çeken Doğan, “Herkes, geçmişte yaşanan ağır insan hakları ihlallerinin sorumlularını, bu ihlallere nelerin sebep olduğunu ve olayın nasıl gerçekleştiğini bilme hakkına sahiptir. Ancak biz bu hakkımızdan mahrumuz. Hukuktan, haklarımızdan, anayasadan yoksun bırakılmışız. Bu yüzden tüm başvurularımız sonuçsuz kalıyor. Hak talep edeni yılgınlığa sürüklemeyi amaçlayan bu koşullara rağmen hakikat ve adalet talebimizden vazgeçmiyoruz” dedi.
Rıdvan Karakoç’un cesedi 110 gün sonra kimsesizler mezarlığında bulundu
Berivan Doğan, 27 yıl önce gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç ile ilgili şu bilgileri verdi:
“34 yaşındaki Rıdvan Karakoç İstanbul’da yaşıyordu. Kürt siyasi partileri ile sanat ve kültür kurumlarında çalışmalar yürütüyordu. 1994 yılında gözaltındaki bir kişinin verdiği ifade doğrultusunda hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Rıdvan Karakoç’u arayan polisler ailesinin evini gözetim altında tutuyordu. Zaman zaman da eve baskınlar düzenliyor, ‘Rıdvan’ı bize getirin, eğer getirmezseniz gördüğümüz yerde öldürürüz’ diye aileyi tehdit ediyordu. Eve gelemeyen Rıdvan, 15 Şubat 1995’e kadar ailesi ve avukatı ile düzenli haberleşti. Bu tarihten sonra Rıdvan ile bağlantı kesildi. Evdeki polis ablukası kalktı. Polis baskınları son buldu. Karakoç Ailesi, tüm mercilere başvuru yaptı ancak sonuç alamadı. Gözaltına alındığı inkâr edilen Rıdvan için devletin tüm kurumları, ‘bizde yok’ cevabı verdi. 110 gün süren ısrarlı bir arayışın ardından Rıdvan Karakoç’un işkence izleri taşıyan bedenine Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda ulaşıldı. Ailesi her yerde Rıdvan’ı ararken onun cansız bedeninin savcılık dâhil tüm resmi kurumlardan geçtiği, günlerce Adli Tıp Kurumu’nda bekletildikten sonra emniyette parmak izi olmasına rağmen ‘kimliği meçhul kişi’ olarak gömüldüğü açığa çıktı.”
“Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz”
27 yıldır etkin bir soruşturma yürütülmediğini ve faillerin ortaya çıkarılmadığını dile getiren Doğan, sözlerini şöyle tamamladı:
“2016 yılında aramızdan ayrılan anne Asiye Karakoç kendilerine yaşatılanları ‘Devlet bizi vatandaşlıktan düşürmüş, tüm kapılarını bize kapatmış’ diye ifade etmişti. 884. haftamızda bir kez daha yargı makamlarına sesleniyoruz: Rıdvan Karakoç’un gözaltında kaybedilmesi ile ilgili gerçeği ortaya çıkarma görevinizi yerine getirin. Suçtan sorumlu olan kişi ve kurumları tespit ederek cezalandırılmalarını sağlayın. Kaç yıl geçerse geçsin, Rıdvan Karakoç için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 185 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”