2 Eylül Göteborg maçıyla DalKurd’u bekleyen 11 maç var. Bu matematiksel olarak 33 puan demektir. Eğer DalKurd son bir hamle ile kendisini elemeli bir turnuva takımına dönüştürebilirse, Allsvensakan da kalma ihtimali sanıldığından çok daha yüksek olur. Bunun için hem Allsvenskan ruhunu hem de matematiği iyi bilen bir akıla ihtıyaç var. Her şeyden önce DalKurd kalan 11 maçının 6 sını kendi evinde oynuyor. 2 Eylül de oynayacağı İFK Göteborg puan sıralamasında 11. Sırada ve Göteborg teknik direktörü Poya’yı DalKurd’den daha iyi tanıyan yok. Bu maç ne pahasına olursa olsun 3 puanla kapatılmalı. Bunun için oyun planlaması bakımından DalKurd’un yapacağı iki şey var; Birincisi orta sahayı tehlike bölgesi ilan edip, orada yığınak yaparak, Göteborg’u kendi yarı sahasına sokmamak ve kazanılacak ikinci toplarla kontra atak gol’u kovalamak. İkincisi, eğer Goteborg’u orta sahada dirençli bir şekilde karşılama imkanı yoksa, o zaman da kendi ceza sahasının 10 metre ilerisine dörder kişilik iki blokla karşılamak.
Arka arkaya sahayı enlemesine parselleyen defansif dörder kişilik iki blok, bu anlayış içinde kanatları üçer kişilik kademeli olarak savunmaya da imkan tanıyor. Bu savunma anlayışında önemli olan tek şey rakibin tehlikeli bölgelere topla girmesini engellemektir. Bir tür defansif olarak gerçek alan savunması olarak ifade edebileceğimiz bu savunma kurgusu, rakibi uzaktan şut atmaya zorlar. Ceza sahasına katedecek alan bulamayan rakip sürekli topu dolaştırmak mecburiyetinde kalır ve rakibin olgun atak yapma imkanı elinden alınır.
Son dünya kupasında görece rakiplerinden daha zayıf olan takımlar bu strateji sayesinde hem kalelerinde az gol gördüler hem de içlerinden bazıları, çok güçlü olan rakiplerini yenme ve eleme şansı buldular.
Benim turnuva takımı olmaktan kast ettiğim tam da budur. Bu savunma anlayışının en parlak dizilişi efektif plan olarak ifadesini 4-2-3-1 diziliminde bulur. Bu dizilimde savunma örgüsü total olarak zaten 6 kişiden oluşturulmuştur. Top bizdeyken bile 6 kişi savunma güvenliği için pozisyonlarını terk etmezler. Hücumda bile takım 6-4 olarak ikiye bölünür.
Eğer DalKurd böyle bir karar verir ve oyuncularını bu sisteme ikna ederse, deplasman, iç saha fark etmez, her maçta çetin bir cevize dönüşür. Bu sık örgülü savunma hattını aşacak bir Allsvenskan takımını tanımıyorum. Ne AIK ne de Hammarby de bu organize hücum aklı yok.
Devam ediyorum. DalKurd, İFK- Göteborg, Trelleborgs, İF-Elfsborg ve Örebro-SK maçlarından mutlaka 3 er puan çıkarmalı. Bu toplamda 12 puan yapar. Geriye kalan 7 maçtan da 3 puan çıkarmayı becerirse, elde edeceği toplam 15 puanla bu ligde kalır. Ben düşme baraj puanının 26 olacağı kanısındayım.
DalKurd motivasyon olarak ne durumda bilmiyorum. Ama şu son 11 maç için yaratıcı bir motivasyon amacı mutlaka bulunup, oyuncu gurubunun beynine şırınga edilmeli.
Ayrıca önümüzdeki bütün antrenman programı bu savunma kurgusunun inşasına ayrılmalı ve mutlaka bütün oyuncular, yetenekleri ne olursa olsun bu savunma kurgusunun bir parçası haline getirilmelidir.
DalKurd kendinde bu gücü buluyorsa yeniden küllerinden doğma ihtimalini de beraberinde getirir. Her bijî DalKurd.