Her kriz kendi çözümlerini kendi içinde taşır; çözümlerini kendi bağrında olgunlaştırmayan sorun, kriz olarak adlandırılamaz. Esasen bir durumu kriz olarak ifade edebiliyor oluşumuzun biricik koşulu ve kriteri, çözümleri de kendi içinde barındırıyor olmasıdır; çözümü olmayan şey, var olmayan şeydir. Eğer bir krizin çözümü yoksa aslında o kriz de yoktur. Uydurmadır. Yalandır. Boş balondur. DalKurd yönetiminin bugün içinde olduğu durumu kriz olarak yorumluyorsak, mutlak surette bu krizin çözümü de bu sürecin içindedir.
Öncelikle yanıtlanması gereken soru şudur; ortada bir kriz varsa, mutlaka bu krize neden olan aktörler de vardır. Krizden sorumlu olan aktörler ile krize neden olan aktörler her zaman aynı aktörler olmayabilir. Ama dünyanın neresinde olursa olsun krizlerden sorumlu olan aktörler, kesinlikle yöneticilerdir. Önce, doğru bir yönetim tarzını geliştirmedikleri için bu krizden sorumludurlar. Çünkü krizler dahil, o kurum veya yapıyı onlar yönettikleri için bu durumdan birinci derecede onlar sorumludur.
Her yönetici doğru bir yönetim tarzı için işbaşına getirilir. İşbaşına getirilmese bile, parasıyla kendi yatırımını yönetiyor olsa bile, bu durum değişmez ve zamanında gerekli önlemleri almadığı için bu krizden sorumlu tutulur.
DalKurd özeline döner ve boş lafları bir kenara bırakırsak, söz konusu olan yönetim krizinin iki kahramanı, Sayın Ramazan Kızıl ile Sayın Kawa Junaid Rekani’dir. Krize bu iki değerli şahsiyet neden olmuş demiyorum, ama bu krizden birinci dereceden sorumlu olduklarını biliyor ve söylüyorum; çünkü DalKurd yönetiminde gücü elinde bulunduran ve son sözleri söyleyebilecek kapasitede olan kişiler bu iki değerli insandan başkası değildir.
Kim haklı kim haksız tartışmasına girmeyeceğim. Çünkü benim fikrime göre her iki insanın haklı ya da haksızlığından daha önemli bir olgu var; o da DalKurd’tur. Zaten bu krizin ana nedeni DalKurd değil mi? Sözüm ona daha iyi bir DalKurd için bu kriz başlamadı mı?
Bu durum neye benziyor biliyor musunuz? Çocuklarının iyiliği için kavgaya tutuşan anne babaların, bir süre sonra çocuklarını unutup kendi kavgalarını her şeyden daha önemli tutmalarına benziyor.
Ben şimdi bu iki şahsiyete bir kez daha hatırlatmak isterim. Sizin çocuğunuz DalKurd. Sizin kavganız çocuğunuzdan daha değerli olamaz. Filler tepişir çimenler ezilir misali, DalKurd’un ezilmesine izin vermeyin. Çocuğunuza kıymayın.
Ara çözüm önerim şudur; Bu sezon bitinceye kadar tekrar belirli bir plan ve mutabakatla yan yana gelin ve DalKurd’u ligde tutun.
Bunun için bin yıldır Kürtlerin başvurduğu ve sonuç aldığı bir mekanizma var:’’ Rûsipiler heyeti’’. Sözüne iradesine, bilgisi ve cesaretine güvendiğiniz bir Rûsipiler divanı toplayın. Sorun ve kriz bu divanda görüşülsün ve bir karara varılsın. Tekrar ediyorum karar bir yıllık olsun. Plan bir yıllık olsun. Amaç, tek amaç DalKurd’u bu ligde tutmak olsun.
Yahu bu dünyada sözüne güven duyduğunuz beş kişi yok mu? Size kelek atmayacak, hakkaniyetli ve adil beş kişilik bir Rûsipi kurulunuz yoksa, lütfen DalKurd yönetiminden de çekilin. Lütfen çekin elinizi DalKurd’un yakasından. Bu dünyada sözüne güven duyacağınız beş dostunuz yoksa, siz DalKurd’u yönetmeye layık değilsiniz.
Benim nacizene önerim hemen bu beş kişilik heyeti toplayın ve görüşmelere başlayın. Zira her gün daha çok geç oluyor. 7 Temmuz’da lig kaldığı yerden yeniden başlayacak ve DalKurd’un yeri hiç iyi değil. Aslında DalKurd’un yeri utanç verici. Ben olsaydım, DalKurd bu durumdayken her şeye evet derdim. Yeter ki, DalKurd bu sefil durumdan çıkabilsin.
Şimdi hepinizin huzurunda bir kez daha çağrıda bulunuyorum; hatta bir adım daha ileriye giderek yalvarıyorum. Ey, Ramazan KIZIL, Ey, Kawa Junaid Rekani, Kürdistan aşkı için, bu ara çözüme evet deyin. Bu ara çözüm dostane bir çözümdür. Bu ara çözüm geçicidir. Lütfen buna EVET deyin.
Saptanacak bu beş kişilik heyet kimin haksız, kimin haklı olduğuna karar vermeyecek; bu heyet tarafların taleplerini uyumlulaştırıp, bu sezon için uygulanabilir bir yıllık plan hazırlayacak. Bu heyet bir tür adalet dağıtmayacak, bu heyet uyuşmazlıkların ortak paydalarını bulup uyuşmazlıkları bir yıl için uyuşur hale getirecek.
Eğer beni de bu saygın beş kişinin içinde görmek istiyorsanız, buradan beyan ediyorum ki ben her şeyi yapmaya hazırım. Amacım kendimi önermek değildir. Tek amacım böyle bir ara formülün bulunmasıdır. Kim buluyor ve uyguluyorsa başım gözüm üstüne.