DalKurd, üç kader maçı ve bir taktik öneri

Ali Fikri IŞIK

Sonunda korktuğum başıma geldi. Ben bir teknik direktör değilim. Futbol yorumcusuyum ve işim izlediğim maçları hakkaniyetli biçimde yorumlayarak okuyucu ile paylaşmaktır. Hepsi bu. Ama gel gör ki, DalKurd sevdası bana bu doğru çizgiyi terk ettirecek galiba ve hiç haddim olmayan sorunlara çözüm aramak için, haddimi aşamam gerekecek. Bunun için, şimdiden has futbol severlerden özür diliyorum. Çünkü, herkes kendi mesleğinin sınırları içinde kalmalı. Çünkü,mesleklere saygı bunu gerektirir.
 
DalKurd son üç maçının ikisini puan listesinde çekiştiği (Halmstads BK-Athletic FC United) rakipleriyle oynayacak, bir maçı alt sıralardan  bir takımla (Ljungskile SK). DalKurd'un kaderini belirleyecek olan bu maçların ikisi içerde oynanacak biri dışarda. Bu üç maçın toplamından DalKurd mutlaka en az 7 puan çıkarmak zorunda. Aksi takdirde bu sezon üst lige çıkma hayallerinin üstüne buz gibi bir soğuk su içmek zorunda. Peki DalKurd bu üç maçta en az 7 puan çıkarabilecek potansiyele sahip mi? Evet. Bin kez evet.
 
Herşeyden önce bu maçların kader tayin edici önem ve anlamları hakkında malzemecisine varıncaya kadar bütün takım, yönetim kurulu başta olmak üzere, ikna olmalıdır. Eğer DalKurd camiası, Başkanından malzemecisine kadar bu üç maçın anlamı konusunda ikna ise yapılması lazım gelen şey bu üç maçın ihtiyaçlarına cevap verecek bir taktik plan geliştirmektir.
 
Taktik planın özü ve temeli 3-5-2 sistemi içinde iki oyuncunun oyun pozisyonunu yeniden yapılandırmaktan geçiyor.
 
1- Takımın en gerisinde yer alan oyuncu ki bu Jesper di; onun bir libero gibi oynamasından vazgeçip deyim uygunsa bir ön libero gibi oynamasını sağlamaktır. Yani savunma dizilişi ileriye doğru bükülerek, geriye doğru derinlik vermekten vazgeçip, ters bir huni ile savunma göbeğini ileri çıkarmaktır. Yani iki kanat oyuncusunun durumuna göre, Jesper ya da Jesper yerine oynayacak oyuncu, kaleci yerine Lawan'a daha yakın oynamalıdır.
 
Bu sağlandığı zaman otomatik olarak takım rakibi daha ilerde karşılayacak, hem geriye doğru o yorucu koşular yapılmayacak hemde takım rakibi kendi ceza sahası içine davet etmekten vazgeçmiş olacak. Aslında benim önerdiğim üstü örtük biçimde 3-5-2 yerine 4-5-1- oynamaktır. Jesper sürekli geriye doğru derinlik verdiği için oynanan bütün maçlarda takım savunması 1-2-  5-2 gibi absürt bir dizilim oluyordu. Nitekim bütün rakiplerin kolayca DalKurd yarı sahasına yerleşmesi ve uzun süre DalKurd üstünde baskı kurmaları bu yüzdendi.
 
İki savunma kanadı rutin görevlerini yapacak, Jesper ya da onun yerine oynayan oyuncu Lawan' a daha yakın bir pozisyon içinde, orta savunma göbeğini rakibe kapatacak. Eğer Montiel ve Dusan da bu taktik içinde bu ikiliye yakın ve ilk pas opsiyonu için seçenek olmaya ikna edilirlerse, DalKurd hem savunmada hem de hücum planlamasında zinde bir yapı kazanmış olacak.
 
2-Diğer Oyuncu ise Akpoveta'dır. Akpoveta'nın stoperlerin kucağından kurtarılması hücum taktik planın bel kemiğidir. Çünkü Akoveta, hızlı, süratli, kuvvetli ve cesur bir hücumcudur. Eğer onu yüzü dönük bir biçimde topla buluşturma imkanı yaratılırsa, Süperettan'da onu yakalayacak savunmacı yoktur. O nedenle, Akpoveta'nın koşu yolları hiç bir DalKurd oyuncu tarafından kapatılmamalı. Örneğin Mirkan Aydın ile birlikte oynatıp Akpoveta'nın kapasitesini sıfırlamak intihar olur. Akpoveta tek hücumcudur. Ve öyle kalmalıdır.
 
Şimdi Akpoveta'nın pozisyonunu biraz geriye çekip, bu pozisyonu Akpoveta'nın yüzünü kaleye dönecek şekilde ayarlayıp, Montiel, Dusan ve Lawan'nın tam zamanlı ara paslarıyla beslenirse,ortaya fişek gibi bir Akpoveta ve DalKurd hücum gücü çıkar. Topu hem kenarlardan hem de orta göbekten Akpoveta'nın pozisyon ve hamle zamanlamasını dikkate alarak,  onun doğal tarafına, hamle yönüne ve koşu yoluna atarsak bu taktik plan sonuç verir.
 
Jesper'in pozisyonunu az ileriye, Akpoveta'nın pozisyonunu az geriye alan bu taktik planlama kompakt bir takım yaratır ki bu da yakın ve birlikte oynamayı koşullar. Kompakt takım hem hücumda çabuk çoğalır hem de savunmada. Dolayısıyla takım dengeli bir karakter kazanır ve gol atma planı daha görünür ve daha kolay hale gelir.