Nurullah Timur
İnsanlık tarihi bir mücadeleler tarihidir. Farklı ve tarihsel evrelerde ve düzeylerde cereyan eden mücadelelerin en önemli evrensel ortaklıkları eşitlik, özgürlük ve adalet arayışı olmuştur. Büyük altüst oluşların kaynağında bu idealler olduğu gibi, sınıflı toplumların tümüne damgasını vuran mücadelelerin esasında da bunlar bulunur.
Bugün de bu mücadeleler sürüyor. Bugünün dünyasında, toplumların ırkçı, milliyetçi, militer, cinsiyetçi, muhafazakar ve piyasacı güçlere teslim olmasına karşı durmak, bu güçlere karşı geniş bir toplumsal desteğe dayanarak mücadele etmek büyük önem taşıyor. İnsanın insana kulluk etmediği, baskının ve sömürünün olmadığı, savaşların yaşanmadığı, ezen ve ezilen ilişkisinin son bulduğu; tüm insanlığın dil, din, renk, ırk, cinsiyet farkı olmaksızın, yaşamın her alanında eşit, özgür, insanca ve adil yaşadığı bir dünya bugün de bir özlem olarak varlığını sürdürüyor. İnsanlık tarihinde sağlanan gelişim ve elde edilen kazanımlar da bu özlemin boş bir hayal olmadığını gösteriyor.
Bugün dünyada hâkim olan kapitalist emperyalist sistem, toplumsal yaşamda büyük tahribatlar yaratıp insanı yalnızlaştırıyor; bireyi kendi emeğine, kimliğine, topluma ve doğaya yabancılaştırıyor. İşte egemenlerin toplumsal birliktelik anlamına gelen her türlü örgütlülüğü etkisizleştirme ve dağıtma çabasına karşı, ortak mücadele ve dayanışma ruhunu yeniden kurmak iktidarlara ve sisteme karşı direnişin en önemli adımıdır.
Egemenlere karşı verilen mücadeleleri birleştirmenin, ezilen ve sömürülenlerin birbirlerine karşı kullanılmasının önüne geçeceğini biliyoruz. Sorunlarımızın birbiriyle ilişkili olduğunun bilincindeyiz. Birimizin haksızlık yaşadığı bir yerde, hiçbirimizin özgür ve eşit olamayacağının farkındayız.
İşte Partimize ilham veren, insanlığın bu evrensel ve yerel mücadeleleri ve edinilen deneyimlerdir. Emeğin ve ezilenlerin kurtuluşu için; özgürlük, barış ve adalet için mücadele eden güçlerin birliğinden oluşan Partimiz, insanlığın sınıfsız, sınırsız ve sömürüsüz bir dünyaya ulaşacağına inanır. Üzerinde yaşadığımız ve tüm sömürü aygıtıyla birlikte, inkarın, baskının, asimilasyonun egemen olduğu topraklarda ise emek mücadelesinin önündeki tüm engellerin kaldırıldığı, halkların ve inançların özgür olduğu, kadın erkek eşitliğinin yaşandığı demokratik bir halk iktidarını hedefler. “Etnik kimliği, kültürü, dili ve diniyle tek tip Türk milleti” dayatmalarına karşı çoğul, farklılıkların eşit ve gönüllü beraberliğine dayalı bir toplumsal yaşamı; özgürlükçü ve demokratik bir Türkiye hedefini savunur.
Partimiz, yoksulluğun ve sefaletin olmadığı, adaletin, eşitliğin ve özgürlüğün yaşam bulduğu, bütün sorunların serbestçe tartışıldığı, kimsenin inançsal ve etnik kimliğini gizlemediği, kimseye bu tür kimliklerin zorla dayatılmadığı, tarihiyle ve bütün komşularıyla barışık, özgür ve demokratik bir ülke hedefinin güncelliğini tespit ederek; emek, etnik ve dini kimlikler, kadın, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği, çevre ve doğal kaynaklar konusunda her tür ayrımcılık ve sömürüye karşı olan her birey ve örgütün, halkın kendi demokratik yönetimini kurmasını sağlamak üzere biraraya gelmesini hedefler.
Partimiz, her ulustan, her dilden, kültürden ve inançtan Türkiye işçi sınıfının, emekçilerin, üretici köylülerin, küçük esnafın, emeklilerin, kadınların, gençlerin, aydınların, sanatçıların, LGBT bireylerin, engellilerin, ezilen ve sömürülen tüm halk güçlerinin arzuladığı amaca varmak üzere güçlerini birleştirdikleri ve demokratik halk iktidarına/ yönetimine yürüyenlerin partisidir.
PARTİNİN HEDEFLERİ
Halklarımız Sistem Partilerine Mahkum Değildir
İşçi ve emekçilerin yaşadıkları sömürü koşullarını, halklarımıza yöneltilmiş tüm baskı ve haksızlıkları ortadan kaldırmak, barış içinde ve insanca yaşayabileceğimiz bir Türkiye’yi kurmak üzere bir araya geldiğimiz günden bu yana sürdürdüğümüz mücadeleyi, tüm siyasal süreçlere de müdahale edebilecek siyasi partiyle zenginleştiriyoruz, güçlendiriyoruz.
Türkiye'nin baskı ve sömürüye dayalı sistemi, egemenlerin iki ana siyasal akımı tarafından sürekli olarak yeniden üretiliyor, buna karşı mücadele eden tüm toplumsal direniş odakları ise baskı altında tutuluyor.
Bu durumu değiştirmek için süregelen mücadeleleri ve birikimi birleştirecek yeni bir adımı, Partimiz ile atıyoruz. Her dilden, her inançtan ve kültürden Türkiye halkları, mevcut sistemin ömrünü uzatmak için birbiriyle yarışmakta olan iki akımın politikalarına karşı güçlü bir alternatif oluşturuyor. Halkımız, egemenlerin dayattığı neoliberal ve antidemokratik düzen içinde, Türk-İslam sentezci veya ulusalcı anlayışları tercih etmek zorunda değildir.
Patriyarkal sistemin “ahlak” adı altında pekiştirilmesi kabul edilemez. Kimsenin yaşam hakkı elinden alınamaz; cinsiyeti, cinsel yönelimi, kimliği, dini veya dili yüzünden kimse dışlanamaz, ezilemez. Kimse kendi emeğine yabancılaşmayı kanıksamak, geçim ve yaşam kaynaklarının ipotek altına alınmasına karşı sessiz kalmak zorunda değildir.
Emeğin ve ezilenlerin kurtuluşu için, eşitlik, özgürlük, barış ve kardeşlik için mücadele edenlerin, böyle bir gelecek özlemi içinde olanların; halkların, ezilenlerin, yok sayılanların; doğadan, emekten, özgürlükten, eşitlikten, barıştan, adaletten ve demokrasiden yana olanların yeni bir toplum ve insanca bir yaşam için ortak mücadeleyi örgütlemelerinin araçlarından biri olarak Partimiz bu ihtiyaca yanıt olmak, halkın alternatifini oluşturmak üzere mücadele edecektir.
Her türden baskı, sömürü ve ayrımcılığa karşı olan birey ve örgütlerin, halkın kendi demokratik yönetimini kurmasını sağlamak üzere birlikte mücadele etmesinin zemini olan Partimiz, günümüzde birleşik ve güçlü bir mücadelenin hem gerekli hem de mümkün olduğunu düşünen, bu mücadelenin zemini ve kuvveti olan Halkların Demokratik Kongresi’nden güç alır. İzlenecek politik hattının nasıl olacağını, Kongre’nin Genel ve Yerel Meclislerinin ve tüm Kongre bileşenlerinin verecekleri kararların belirleyeceğini ilan eder.
Partimiz, tüm demokratik muhalefet güçlerinin mücadele alanlarını, ortak mücadele alanı olarak görür ve buradan güç alır. Ezilenlerin ve sömürülenlerin; işçilerin, emekçilerin, yoksulların, farklı ulus, dil, kültür ve inançlardan tüm halkların, göçmenlerin, mültecilerin, kadınların, köylülerin, gençlerin, emeklilerin, engellilerin, LGBT bireylerin, küçük esnafın, dışlanan ve yok sayılan bütün halkların ve inanç topluluklarının, yaşam alanları tahrip edilenlerin buluştuğu ortak mücadele partisidir.
Tüm halklarımızın yaşadığı toprakların tarihsel ve toplumsal dokusunun inkârına dayalı, tekçi ve asimilasyoncu ulusal egemenlik anlayışına karşı, Türkiye’de yaşayan tüm halkların kültürlerinin ve kimliklerinin tanınmasını demokrasinin vazgeçilmez unsuru olarak gören Partimiz, halkların, başta anadilinde eğitim hakkı olmak üzere eğitim ve kültür politikalarının hazırlanmasına ve uygulanmasına katılımının hayata geçirilmesi amacındadır.
Partimiz, mevcut merkeziyetçi, otoriter, anti-demokratik siyasal sisteme/düzene itirazı olanların gücünü açığa çıkarmayı ve bu gücü örgütleyerek, demokratik ve özgürlükçü bir siyasal düzen yaratmayı amaçlar. Bürokratik merkeziyetçi ve hantal yapıyı köklü biçimde değiştirmeyi, halkın yerelde karar alma ve uygulama süreçlerine en geniş katılımını sağlamayı amaçlar ve tüm farklılıkların kendini özgürce ifade edebileceği siyasi ve idari modellerin gerçekleşmesini hedefler.
Emperyalizme, savaşlara, sömürüye ve hegemonyacılığa karşı mücadele
Partimizin başlıca uluslararası amacı, savaşsız, sömürüsüz, halkların eşitliğine dayalı yeni ve özgür bir dünya kurulmasıdır. Partimiz, bu amaç doğrultusunda, emperyalizmin halklarımız, Ortadoğu, Kafkasya, Balkan ve tüm dünya halkları üzerindeki egemenlik ve baskı politikalarına; emperyalist askeri, ekonomik ve siyasi anlaşmalara, askeri üslere ve kurumlara karşı mücadeleyi öncelikli görevi olarak kabul eder.
Partimiz, hegemonyacılığa, sömürgeciliğe, işgallere, askeri müdahale ve darbelere karşı çıkar, emperyalist saldırılara karşı direnen halkların demokrasi, özgürlük ve sosyal kurtuluş mücadelelerinin yanında yer alır; ulusal kurtuluş hareketlerini, ‘ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı’ ilkesinden hareketle destekler.
Partimiz, uluslararası sermaye kurum ve kuruluşlarının dayattığı neo liberal sömürü, soygun ve talan politikalarına karşı sürdürdüğü mücadelenin tamamlayıcı bir parçası olarak dünyanın her yerinde bu kapsamdaki mücadeleleri destekler, onlarla dayanışma içinde olur, tüm dünya halklarının kurtuluş ve özgürleşme mücadelelerini kendi mücadelesi sayar. Bu bağlamda, kapitalist merkezlerdeki toplumsal mücadele örgütleri ve hareketleri ile yakından ve doğrudan ilişkiler sürdürür, kapitalizme karşı gelişen mücadeleler ile uluslararası dayanışmanın güncel örneklerini geliştirir. Latin Amerika’da ve dünyanın diğer bölgelerinde gelişen demokratik ve halkçı iktidar deneyimlerini ezmeye dönük saldırılara karşı durur.
Partimiz, Kıbrıs Türk ve Rum halklarının Ada’nın bölünmüşlüğüne son verme çabalarını destekler. Kıbrıs'ın geleceğinin Kıbrıs halklarınca belirlenmesine engel oluşturan her türlü dış müdahale ve işgale son verilmesi, tüm yabancı güçlerin Ada’daki askeri kuvvetlerini şartsız geriye çekmesi için mücadele eder; Kıbrıs'ın Türkiye tarafından bir askeri üs, bir Gladyo üssü, bir kara para aklama istasyonu veya Akdeniz'deki bölgesel güçler ve emperyalistler arası rekabetin sıçrama tahtası olarak istismar edilmesine son verilmesi için çaba gösterir; Kıbrıs'ın kuzeyinin, Türkiye'den devlet denetiminde nüfus transferi yoluyla kolonileştirme uygulamalarını teşhir eder; Kıbrıs Türk halkının kendi kültürünü koruma ve geliştirme çabalarının yanında yer alır; Kıbrıs'ta geliştirilen ayrımcı ve ırkçı şiddetin son bulması için çaba gösterir.
Partimiz Filistin halkının bağımsız devlet kurma hakkını savunur ve işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesinin yanında yer alır; İran yönetiminin baskı altında tuttuğu Kürt halkının siyasal statü, anadilinde eğitim, kimlik hakları ve eşitlik, özgürlük taleplerini destekler.
Partimiz, Türkiye'nin ABD ve NATO desteğinde Suriye, Irak ve diğer bölge ülkelerine rejim ihracı girişimlerinin ve müdahalelerinin karşısında yer alır. Partimiz, Suriye iç savaşının demokratik, özgürlükçü, laik ve çoğulcu bir yeni Suriye'nin kuruluşuyla sonuçlanması ve Suriye’deki tüm farklı halkların ve inançların kendi kaderlerini belirlemesi ve eşitliğinin sağlanması için gösterilen çabaları destekler; bu iç savaş sırasında Rojava (Batı) Kürdistanı'ndaki halk meclislerine dayanan özsavunma ve özyönetim deneyimlerini savaştan çıkış ve demokratik halk egemenliği için değerli girişimler olarak değerlendirir; Rojava'da gelişen devrimin, demokratik ve eşitlikçi ortamın bölge ülkeleri ve halkları açısından demokratik bir model olduğunu ve her tür saldırıya karşı savunulmasını bir enternasyonalist dayanışma sorumluluğu olarak kabul eder.
Yerinde ve yerelde yönetim, demokratik özerklik
Partimiz için yerel yönetimler, gündelik yaşamı ilgilendiren kararların doğrudan demokrasi ile alınacağı ve uygulanacağı özyönetimlerdir. Yerel demokrasi anlayışımız, temsili demokrasiyi aşan doğrudan demokrasiye dayanır. Siyasetin demokratikleştirilmesi ve topluma ait kılınması, halkların kendi kendini yönetmesiyle, güçlü, demokratik ve özerk yerel ve bölgesel yönetimlerle mümkündür.
Partimizin demokratik ve özerk yerel yönetim anlayışının temel yaklaşımları;
- Yerinde ve yerelde yönetim modelini geliştirerek yerel demokrasiyi güçlendirmek ve özerk meclislere dayalı idari yapının benimsenmesi için mücadele etmek;
- Doğrudan demokrasi ilkelerine uygun olarak, katılımcı yerel yönetim modelini yerleştirmek;
- Bütçesini halkın belirlediği, rantı ve hırsızlığı, taşeronlaştırmayı önleyen yerel yönetim anlayışını geliştirmek;
- Yerel yönetimlerde toplumsal cinsiyet eşitliğini ve ekolojik toplum yaklaşımını hakim kılmak;
- Halkı mağdur eden ranta dayalı kentsel dönüşüm politikalarını durdurarak, sosyal projelerle desteklenmiş yerinde dönüşüm modelleriyle insanca yaşanabilir kentleri geliştirmek;
- Çocukların, emeklilerin ve yaşlıların kent yaşamına daha rahat katılabilecekleri önlemleri üretmek;- Engellilerin kent yaşamına katılmasının önündeki zorlukları ortadan kaldırmak;
- Kamusal alanda anadilinin kullanımını, çok dilli belediyeciliği yaygınlaştırmak;- Neo liberal yerel ekonomi politikaları yerine halktan ve emekten yana sosyal politikaları hayata geçirmektir.'Kent hakkı', her tür kamusal hizmeti edinme; insanca yaşama; kültürel, ekonomik, sosyal, siyasal haklardan eşit olarak yararlanma; kendini ve kentini yönetme, söz ve karar sahibi olma hakkıdır.
Partimiz, ‘kent hakkı' kavramını geliştirerek, kırsal alanları da kapsayacak şekilde 'yerellik hakkı'nı savunur. Bu aynı zamanda, toplumsal ihtiyaçları karşılamak üzere yerel alanları biçimlendirme ve dönüştürme hakkıdır.
Partimiz, ‘yerellik hakkı’nı garantiye almak için;
- Merkezle yerel arasındaki ilişkiyi, yerinde yönetimin güçlendirilmesi yönünde düzenlemek;
- Yerel yönetimleri toplumsal ihtiyaçlar temelinde geliştirmek;
- Yerel kaynakların adil ve etkin kullanımını sağlamak;
- Yerelde ortak kamusal alanların çoğaltılmasını sağlayarak, toplumsal dayanışmayı desteklemek;
- Yerellerdeki dil, kültür, inanç ve ihtiyaç farklılıklarını gözeten çoğulcu yaklaşımlar geliştirmek ve farklı toplumsal grupların birbirleriyle ilişkilenmesini ve müzakeresini desteklemek;
- Yerel hafızayı canlı tutmak;- Doğayı, suyu, ormanı, dereleri, meraları, sahilleri, tarım alanlarını, su ekosistemini korumak ve bunların sermaye birikim sürecinde kar ve rant alanı olarak kullanımını önlemek yönünde mücadele eder.
Partimiz için sağlık, eğitim, çevre, kültür, ulaştırma, bayındırlık, tarım, trafik ve güvenlik hizmetleri hakkındaki kararların alınmasında ve yürütülmesinde asli yetkili yerel yönetimlerdir. Merkezi vesayeti ortadan kaldırmak ve yetkinin yerele azami ölçüde devri için valilerin seçilmesini; yerellerin kendilerini, topraklarını, bölgelerini ve kaynaklarını etkileyen gelişmeler üzerinde söz ve karar sahibi olmalarını sağlamak demokratik bir hedeftir.
Türkiye'nin tamamını kapsayacak şekilde, sosyal, siyasal, kültürel, ekolojik, ekonomik ve coğrafi nitelikler göz önüne alınarak, bölgelerin ve bölge meclislerinin oluşturulması bugünün ihtiyacıdır. Bölge meclisleri Türkiye'nin geneli için bir demokratik ve yerinden yönetim mekanizmasıdır. Bölge meclisleri, aynı zamanda günümüz dünyasında, yerinden ve demokratik yönetim ölçeğinin kültürel, ekolojik, ekonomik ve toplumsal yapılara uygun bir düzenleme çalışması ve yerleşim kademelenmesindeki ölçeğin yarattığı bir ihtiyaçtır.
Bölgelerin bu kapsamda yerel ve demokratik yapılara sahip olması, eşitliğin, barışın ve özgürlüğün ülke düzeyinde güç kazanmasına, halklar arasındaki güvenin ve dayanışmanın artmasına da hizmet eder.
Partimiz, yerel halkın söz, yetki ve karar mekanizmalarında olduğu ve denetlediği kamu hizmeti anlayışını savunur. Kamusal hakların toplumsal haklar olduğu gerçeğinden hareketle, yerel yönetimleri ticari hizmet üreten birimler olarak görmez. Yerel yönetimleri, üretirken de tüketirken de ortaklaşmayı amaçlayan bir anlayışla yeniden var etmeyi hedefler.
Kadınların eşit katılımını güvence altına alan, kadınların özgün ihtiyaçlarına uygun, tüm yerel kamu hizmetlerinin kadınların ihtiyaçlarını önceleyerek planlanması ve kadınlara pozitif ayrımcılık ilkesiyle hayat bulan yeni bir demokratik yerel yönetim anlayışını hayata geçirmek mümkündür.
Demokratik yerel yönetimlerde kadınlar, yereldeki kadınların katılımıyla oluşan kadın meclisleri aracılığıyla, yerel yönetimlere doğrudan katılır. Bu modelde kadın meclislerinin, kentsel hizmetlerin önceliklerinin cinsiyet eşitlikçi temelde örgütlenmesi, kadınlara ilişkin taleplerin karşılanması yönünde alacağı kararlar, belediye, il genel meclisi gibi tüm yerel yönetim organları tarafından uygulanır. Kadın Meclisleri, kararların uygulanma süreçlerini denetler.
Partimiz, yerinde ve yerelde yönetimi kapsayan, demokratik ve özerk yerel yönetimlerin hem Kürt halkının taleplerinin yerine getirilmesinde hem de Türkiye'nin demokratikleşmesinde, toplumsal barışın gerçekleşmesinde, halkların özgür ve gönüllü birliğinde önemli bir rol oynayacağını savunur.
Kürt sorununda barış, eşitlik ve demokratik çözüm için mücadele
Partimiz, Türkiye gibi çok kimlikli, çok kültürlü, çok dilli ve çok inançlı bir ülkede tüm farklılıkların hiçbir baskı ve ayrımcı uygulamaya maruz kalmadan varlığını korumasını ve geliştirmesini savunur. Halklarımızın eşit ve özgür yurttaşlık hukuku içerisinde yaşama hakkına sahip olduklarını temel bir ilke olarak kabul eder.
Partimiz, halklarımızın eşit, özgür ve barış içinde gönüllü bir ortak gelecek kurabilmelerinin önündeki başlıca engel olan, farklılıkların inkarına dayanan ‘tek’çi anlayışın ortadan kaldırılmasını gerekli ve zorunlu görür, asimilasyona ve inkarcılığa karşı her düzeyde mücadele eder.
Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkını savunan ve bunu ilkesel yaklaşım çerçevesinde değerlendiren partimiz, Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana Kürt halkının varlık ve haklarının mutlak inkarıyla çözümsüzlüğe mahkûm edilen Kürt sorununun, barışçı, demokratik, eşit haklara ve gönüllü birliğe dayalı çözümünü savunur ve bunun için mücadele eder.
Partimiz, çözüm, müzakere ve barış sürecinin başarıya ulaşmasını hedefler; Kürt halkının özgürlüğe kavuşmasının başlıca güvencesinin halkın öz mücadelesi ve halklarımızın birbiriyle dayanışması olduğunu savunur ve bunun gerçekleşmesi için mücadele eder.
Partimiz, tüm kimlik ve kültür sorunlarının köklü çözümünün demokratik, çoğulcu, özgürlükçü ve eşitlikçi bir anayasayla mümkün olacağına inanır. Farklı kimliklerin, dillerin, inançların ve kültürlerin hak eşitliğinin anayasal güvence altına alınması ve bu anlayış üzerinde şekillenen bir anayasal yurttaşlık tanımının yapılması; anadilinde eğitimin ve anadil hakkının kamusal alan da dahil her alanda uygulanması; yerinden ve yerelden yönetime dayalı bir demokratik özerklik işleyişin gerçekleştirilmesi için mücadele eder.
Emekçilerin ve halkların eşit ve özgürce yaşadığı demokratik bir cumhuriyete ulaşma yolunda Kürt halkının kendi deneyimlerinden hareketle geliştirdiği demokratik özerklik hedefini Kürt sorununun çözümünde önemli bir uğrak olarak değerlendiren partimiz, Türkiye’nin demokratikleşmesi, halkların özgür ve gönüllü birliği için demokratik özerklik anlayışının sunduğu imkanların bütün ülkede yaşam bulması için mücadele eder.
Emeğin haklarının kazanılması için mücadele
Eğitim bir kamu hizmetidir ve her yurttaşın yaşamı boyunca parasız yararlanabileceği bir haktır. Eğitim sisteminin bilimsel, demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü olmasını, ilköğretim ve ortaöğretim ile birlikte okul öncesinin de zorunlu hale getirilmesini temel ilke edinen partimiz, eğitim sisteminin tüm kademelerinde geçişlerin sınavsız olmasını savunur. Anadilinde eğitim, herkes için bir haktır. Partimiz, eğitimin tüm aşamalarında ve tüm kamusal alanlarda anadili kullanımının serbest olmasını, yurttaşlara kendi anadillerinde kamusal hizmet sunulmasını hedefler.
Halklara ve inançlara eşitlik ve özgürlük için mücadele
Partimiz, üzerinde bulunduğumuz topraklarda yaşayan tüm halkların toplumsal ve tarihsel dokusuna aykırı olan tekçi, inkârcı, asimilasyoncu egemenlik sistemine karşı, tüm halkların, kimliklerin, dillerin, kültürlerin, inançların eşitliğini, özgürce yaşamasını ve kendisini geliştirmesini savunur. Gönüllü birlikte yaşamın ancak eşitlik ve özgürlük temelinde gerçekleşebileceğini bilerek, bunun için mücadele eder. Egemenlerin tüm halklarımıza yönelik soykırım, katliam, imha, inkâr, sürgün, aşağılama ve asimilasyon politikalarına karşı duran, bu anlayışları lanetleyen Partimiz, geçmişte yaşanan acıların paylaşılması ve karanlık tarihin aydınlatılması, yüzleşme ve hesaplaşmanın sağlanması için mücadele eder.
Aleviler, Hıristiyanlar, Museviler, Ezidiler gibi ezilen ve dışlanan tüm inanç ve kültür grupları üzerindeki baskıların kaldırılması için mücadele eden Partimiz, devletin dini biçimlendirme aracı olarak işleyen Diyanet’in kaldırılmasını, inanç sembolleri üzerindeki her türlü baskıya son verilmesini, inanç ve ibadetin inananların vicdanına bırakılmasını savunur.
Zorunlu din dersinin kaldırılması, Alevilerin eşit yurttaşlık taleplerinin kabulü, Cemevlerinin ibadet yerleri olarak kabul edilmesi, ayrımcılığa maruz kalan inançların ibadet yerlerine eşit muamele edilmesi, yaşanan tüm kimlik sorunlarının eşit haklar temelinde çözülmesi hedefi ile hareket eden Partimiz, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, inanan ve inanmayan tüm kimliklerin kendilerini özgürce ifade etmelerinin olanaklarının yaratılması, eşitlik ve özgürlük kapsamlı bir laiklik için mücadele eder. Bu tutum aynı zamanda Sünni Müslümanların da inançlarının devlet tekelinden kurtarılması, özgürleşmesi ve kendi inançlarını istedikleri gibi yaşamaları için mücadele anlamına gelir.
İslamiyet’in sermaye düzeninin payandası yapılmasına ve siyasete alet edilmesine karşı çıkan Müslümanlar ile Türkİslam sentezine, ırkçı ve şoven ideolojiye karşı tutum alan Türk ulusundan ve Sünni inançtan halkımızın ezilen halkların yanında yer alışına değer veren Partimiz, birleşik mücadeleyi geliştirmek ve güçlendirmek için gerekli çabayı gösterir.
Söz, yetki ve karar gençlere
Partimiz, gençliğin siyasete aktif katılımının ve temsil edilmesinin özgür zeminidir. Gençliği işsizliğe, ucuz işgücü sömürüsüne mahkûm eden kapitalist politikalarla mücadele eder. Ayrımcı, milliyetçi, cinsiyetçi, homofobik ve transfobik, tekçi ve niteliksiz eğitim anlayışını reddeder; herkese yaşam boyu, parasız, eşit, demokratik, bilimsel, anadilinde ve ulaşılabilir eğitim hakkının sağlanması ve çalışma yaşındaki her gence sağlıklı iş olanağı yaratılması için mücadele eder.
Partimiz, işçilerin ve emekçilerin, her ulustan, her inançtan, her kültürden ezilen ve sömürülen halkların eşitlik, özgürlük ve adalet için verdikleri mücadelelerin ilerletici gücüdür. Tüm toplumsal muhalefet kesimlerini, demokratik direniş odaklarını, demokrasi, eşitlik ve barış mücadelesi veren tüm özneleri, umut ve heyecanla ortak bir mücadele hattında buluşturmak ve sürece müdahale etmek üzere kurulmuştur.
AK Parti programı ve Kürtler - Nurullah Timur
AKP PROGRAMINDA KÜRTLER KALKINMA VE DEMOKRATİKLEŞME PROGRAMI-2 - Nurullah Timur