Dersim ve Beritanlı Dr Rodi Demirkapı

Beritan aşireti, Kürdistanın çeşitli illerine dağılmış ve göçebe olarak yaşamaktadırlar. Ancak gelen askeri darbeler ve olağan üstü yasalarlan bu aşiretin mensuplarıda Tc devletinin hep hışmına maruz kala gelmişler. Devletin askeri güçleri, bunların yaşadıkları göçebe çadırlarına kadar giderek, gerilaya destek sundukları gerkçesiyle soruşturmalara, baskı ve işkencelere maruz bırakılmışlardır.

Kürt halkına yönelik bu baskı ve yıldırma politikasının sonucunda Beritanlılarda yaşadıkları ülkeleri gibi devletin şidetine maruz kalıp parçalanmış ve yerlerinden yurtlarından kovulmuşlardır. Çeşitli bahanelerlen yaylalara çıkmaları yasklanmış ve bir çok mera ve otlaklara gitmeleri engellenmiştir. Böyle oluncada Kürdistan’ın dağlarında ovalarında yaşam mücadelesi veren bu topluluk, devletin bu zulmünden etkilenerek giderek yerleşik bir hayata geçmek zorunda kalmışlardır.

Beritan aşireti büyük oranda Elazığ, Bingöl, Diyarbakır ve çevre illerde yaşamaktadırlar. Baharda otlakları, zozanları ve dağlarıyla zengin olan bölgemiz Dersime de gelmekteydiler. Dersim halkıyla aynı mezhepte olmamalarına rağmen oldukça uyumlu ve yurtsever olmaları dikkat çekiciydi.

Okuyan gençleri ileri düzeyde aktif ve politiktirler. Yıllar önce siyaset meydanına katılan Beritan aşiretinin temsilcisi Ali Yazıcı yaptığı doğru açıklamalarla kitlelerin beğenisini toplarken Bölge valisi Hayrettin Kozakçıoğlunun tepkisini çekmişti. Bu aşiretin en önemli şahsiyetlerınden biri hiç kuşkusuz halkımızın özğürlük mücadelesinde emek ve deger sahibi Dr Rodi Demirkapı’ydı. Binlerce insana bedava tedavi ve ilaç bağışlamiş biridir. Aynı zamanda soğuk kış gecelerinde av için gittiği, Dersimde birçok hastayı tedavi etmiş etmiş bir halk doktorudur. Oldukça tok ve gür sesiyle kürtçe şiir ve anlatımlarıyla bölge halkının sevgi, güven ve saygısını kazanmıştır. Daha bir çok Kürt örgütü ve şahsiyetlerin adı bile yokken, O Kürt mücadelesini yürüten biri olarak bilinmekteydi.

Doktor Erzurum Tıp fakültesinde öğrenciyken orda eğitim görevlisi olan Sosyolog İsmail Beşikçiyle tanışır ve yurtsever güçlerin safında Kürdün özgürlük davasına 70li yıllarda katkı sunmaya başlar. Okulu bitirdikten sonra,doktor olarak başta Palu Kovancılar olmak üzere birçok yerleşim yerinde hastaları tedavi ederken, aynı zamanda kürdün özgürlük kavgasını ve halkın örgütlenmesine ciddi emek ve zaman harcar. Bu amaçla Kovancılarda HEP İlçe birimini kurar. Ve halkı demokratik talepler doğrultusunda örgütler. Etkili bir kişilik olduğunu gören devlet ve vurucu timleri onun evine girerek öldürerek cezalandırmak isterler. Bu saldırıda yaralı kurtulan Dr Rodi, ne yazıkki kendi ocağında ve kendisinin kucağında oğlu Şurzani’yi şehit verir. Böylelikle filinta gibi, dağ parçası daha yeni 18 yaşına girmiş oğlu alçakça katledilir.

TC devletinin kendisini öldürme fermanını çıkardığını gören doktor ülkesini terk etmek zorunda bırakılır. Böylelikle üzerine onlarca şiir, hikaye, anı ve anlatımı olan ülkesi Kürdistan’da ayrılır. Bu ayrılık annesinin kucağında zorlan ayrılan bir bebek acısı ve hüznü verir. Kendi toprağında ayrılan her canlı gibi, başına ne gelecegini ve nasıl bir yıkımla karşılaşacağını kestiremiyecegi bir diyara, Almanya’ya doğru gittiğidir. Politik ortamın karmaşası ve hızlılığı onu nefes nefese bırakır. PKK lideri A. Öcalan’ın yakalanması gündemi iyice karmaşık bir hale getirir. Tc Devleti, Öcalan daha uçaktayken çekilmiş fotoğrafları servis edip kürt kamuoyunu yılgınlık fikrini hakim kılmak istemiştir. Öcalan’ın derdest edlmesinden sonra, açıklama ve demeçlererde bir dik duruş, militanlık beklenirken, tam tersine bir tavır sergilemiştir..

Bu durum Kürdün cephesinde bir yenilgi, karamsarlık ve umutsuzluk yaratırken, Öcalan tarihi savunma yapmaktan kaçınmıştır. Böyle oluncada süreçte moral ve propagande üstünlüğü Tc devletinin eline geçmiş, PKK ve kürt hareketi, aşağı doğru hızlı bir ivmeylen alçalmaya başlamış ve moralsızlığa itilmiştir. Bu olumsuz tavır ve davranışlar, Dr Rodiyi uğruna mücadele ettigi idealleri altüst etmiş,ve onu hayal kırıklığına uğratmiştır. Onun tarihimzdeki yeri Dr.Nuri Dersimli, Dr. Nurettin Zaza, Dr. Şıvan, Dr .Bozan Erdem, Dr Süleyman gibi değerlerimizin yanında yerini onurluca almıştır.

9 Mayıs 2001 yılında, Kurdistan coğrafyası baharı yaşarken, o diğer meslekdaşları gibi şahadetine kavuşmuştur. Herşeyden önce Doktor bir örgüte, partiye degil, Kürdistana ait bir değerdi. Bağımsızlık mücadelesi veren her Kürdün ve Beritan aşiretinin hayatında varolmaya devam edecektir. Dr. Rodi Demirkapı abimizin bu üçüncü ayrılığı, bizden ve bu dünyadan son ayrılığı olmuştur. Yattığı yerde döşek görevi gören toprağımız onu hiç incitmesin.