Valiliğin 'Dersim'de termik kaynak bulundu, beş yıldızlı otel yapılacak' açıklamasına bölge halkı tepki gösterdi. Dersim Kültürel ve Doğal Miras Girişimi Sözcüsü Avukat Barış Yıldırım, Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Doğal Yaşama Ortamlarını Korunması Sözleşmesi'ni hatırlatarak, "Yaban hayatı ekosistem alanlarına turistik tesis yapılamaz" dedi.
Dersim Valiliği’nin kentte termal kaynak suyu bulunduğunu ve buraya 5 yıldızlı otel yapılacağını açıklaması kentte yaşayanlar tarafından tepkiyle karşılandı. Kent merkezine 3 kilometre uzaklıktaki Dinar Deresi mevkisinde otel yapılması yaban hayatını ve ekosistemi olumsuz etkileyecek. Dersim Kültürel ve Doğal Miras Girişimi Sözcüsü Avukat Barış Yıldırım, Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Doğal Yaşama Ortamlarını Korunması Sözleşmesi’ne hatırlatarak, “Yapılmak istenen tesis hukuka aykırı bir durum” dedi.
Valilik önceki gün Dersim’de kent merkezine 3 kilometre uzaklıktaki Dinar Deresi mevkisinde, 42 derece sıcaklıkta ve saniyede 80 litre akan termal kaynak bulunduğunu açıkladı. Yazılı açıklamada, Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü ile imzalanan protokol kapsamında sondaj çalışmaları yapıldığı belirtildi. Termal suyla birlikte kentte beş yıldızlı otellerin kurulacağı da açıklandı. Ancak bölge yaban hayatı açısından çok kritik bir öneme sahip. Kentte yaşayanlar insan etkileşimi sonucu bölgede domuz, vaşak, çengel boynuzlu dağ keçilerinin zarar göreceğini düşünüyor.
‘SÖZLEŞMEYE GÖRE TESİS YAPILAMAZ’
Dersim Kültürel ve Doğal Miras Girişimi sözcüsü Avukat Barış Yıldırım, Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Doğal Yaşama Ortamlarını Korunması Sözleşmesi’ni hatırlatarak, “Bölgede başta yaban keçisi, çengel boynuzlu dağ keçisi, vaşak gibi kesin koruma altında bulunan pek çok tür bulunuyor. Bölgede bir de milli park var. Ayrıca Dinar Havzası bir ekosistem alanı. Yaban hayvanları o bölgede yaşıyor. Burası bir vadi aynı zamanda. Her ne kadar ‘Şehir merkezine uzak’ denilse de burası en kıyıdaki mahalleye 100 metre uzaklıkta. Yapılmak istenen tesis hukuka aykırı. Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’ne göre bu bölgeler insan etkileşimine maruz bırakılmaz. Yaban hayatı ekosistem alanlarına turistik tesis yapılamaz” dedi.
‘ZARAR VERİR…’
Yıldırım, bölgede koruma amaçlı herhangi bir tesis yapılmadan böyle bir çalışmaya başlanamayacağının da altını çiziyor: “Önemli olan başka bir şey daha var: Burada atık su arıtma tesisi yok. Otel ve benzeri turistik işletmeler yapılması halinde bölgede ciddi zararlar ortaya çıkacak. İnsan kaynaklı atıkların ne şekilde arıtmaya tabi tutulacağı belli değil. Dolayısıyla öncelikle bölgede bu tip tesisler inşaat edilmeden önce biyolojik arıtma su tesisi, katı arıtma tesislerinin oluşturması gerekiyor. Aksi halde meydana gelecek biyolojik atıklar, katı atıklar yaban hayatına ve ekolojiye zarar verir.”
SÖZLEŞME NE DİYOR?
Peki Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Doğal Yaşama Ortamlarını Korunması Sözleşmesi ne diyor?
Sözleşmede taraf ülkeler için şu hükümler yer alıyor: “Bu sözleşmenin amacı, yabani flora ve faunayı ve bunların yaşama ortamlarını muhafaza etmek, özellikle birden fazla devletin işbirliğini gerektirenlerin muhafazasını sağlamak ve bu işbirliğini geliştirmektir. Nesli tehlikeye düşmüş ve düşebilecek türlere, özellikle göçmen olanlarına özel önem verilir. Taraflar, ekonomik ve rekreasyonel gereksinmeleri ve yerel olarak risk altında bulunan alt türler, varyeteler veya formların isteklerini dikkate alırken, yabani flora ve faunanın, özellikle ekolojik, bilimsel ve kültürel gereksinmelerini de karşılayacak düzeyde, popülasyonlarının devamı veya bu düzeye ulaştırılması için gerekli önlemleri alacak. Taraf, yabani flora ve fauna ile doğal yaşama ortamlarının, bilhassa nesli tehlikeye düşmüş ve düşebilecek türlerin, özellikle endemik olanlarının ve tehlikeye düşmüş yaşama ortamlarının, bu sözleşme hükümlerine uygun olarak muhafazası amacıyla ulusal politikalarını geliştirecekler. Her Âkit taraf, yabani flora ve fauna ile bunların yaşama ortamlarının muhafazasının gerektirdiği eğitimi ve genel bilgi yayımını geliştirecek. Her Âkit Taraf, yabani flora ve fauna türlerinin yaşama ortamlarının yok olma tehlikesi altında bulunan doğal yaşama ortamlarının muhafazasını güvence altına almak üzere, uygun ve gerekli yasal ve idari önlemleri alacak.”