Diyanet'e bağlı kursta yedi çocuğa cinsel istismar

.

Çocukların cinsel istismarın yanı sıra suça teşvik edildiği ve işkenceye maruz bırakıldığını söyleyen avukat Tozbey, din eğitimi veren kurumlarda denetim yapılmadığını söylüyor.

 Erzurum'da Diyanet'e bağlı Kur'an kursunda yedi erkek çocuğun maruz kaldığı cinsel istismar davasının ilk duruşması 31 Mayıs tarihinde Erzurum 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. 

Hacı Bahattin Sevgi Yatılı Erkek Kur'an Kursu'nda yedi erkek çocuğa yapılan cinsel istismar davasında, çocuklara cinsel şiddet uygulayan yurt okutmanı hakkında “Çocuğu Müstehcen Yayınları Okumaya ve Seyretmeye Teşvik, Sarkıntılık Yapmak Suretiyle Çocuğun Cinsel İstismarı, On İki Yaşından Küçük Mağdurların Cinsel İstismarı, Hakaret, Müstehcen Yayınların Üretiminde Çocukları Kullanmak, Çocuğun Cinsel İstismarı, Cebir Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı” suçlarından Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. 

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, "Görülecek olan ilk duruşmada çocuklarımızı yalnız bırakmayalım" diyerek dayanışma çağrısında bulundu. 

Dava öncesi +Gerçek'e konuşan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Genel Başkanı avukat Müjde Tozbey, Kur'an kursunda çocukların istismar ve çok ağır işkencelere de maruz kaldığını söylüyor. 

Bu Kuran kursunun Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı bir kurs olarak işletildiğinin altını çizen Tozbey şunları dile getirdi: 

"Şubat ayında Erzurum’da Kuran kursunda istismara uğrayan çocuklarımızın Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak Erzurum Barosu üyesi Av. Ahmet Kılınç ile birlikte savcılık ifadelerine katılmıştık.

Sadece cinsel istismar faili belletmen hakkında değil; çocuklarımızı oklavalar ile döven, tekmeleyen, ellerine kolonya döküp yakmaya çalışan öğretmenler hakkında da soruşturmalar başlatılmıştır. Bu soruşturmalar özelinde davalar açıldı. Çocuklara cinsel şiddet uygulayan yurt okutmanı hakkında 'Çocuğu Müstehcen Yayınları Okumaya ve Seyretmeye Teşvik, Sarkıntılık Yapmak Suretiyle Çocuğun Cinsel İstismarı, On İki Yaşından Küçük Mağdurların Cinsel İstismarı, Hakaret, Müstehcen Yayınların Üretiminde Çocukları Kullanmak, Çocuğun Cinsel İstismarı, Cebir Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı, Çocuğa, Kendini Savunamayacak Kişiye Karşı İşkence Yapma, Silahla Tehdit, Çocuğa Karşı Eziyet' suçlarından dolayı Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi’nde davalar açılmıştır. 

'GÖRMEZDEN GELEN İDARECİLER DE YARGILANMAKTADIR'

Çocuklarımızın bedenlerini kanatacak ve morartacak kadar şiddet uygulayan öğretmenleri görmezden gelen idareciler de yargılanmaktadır." 

Şikayetleri üzerine Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, idareciler hakkında da “görevi ihmal ve kötüye kullanma”dan dolayı soruşturma başlatıldığını söyleyen Tozbey, "Bahsettiğiniz gibi görevden uzaklaştırma yaptırımlarının yeterli düzeyde bir adım olduğunu düşünmüyoruz. Eğer sorumluluğu varsa, olayı öğrenip müdahale etmediyse kişilerin görevlerinden alınmaları gerekmektedir" diye konuştu. 

"Bu dosyanın kapatılmasına izin vermeyeceğiz" diyen Tozbey, Erzurum’da yaşanılan olayda denetimin öneminin ortaya çıktığını da vurguladı. 

'İSTİSMAR, İŞKENCE, İHMAL'

Tozbey, "Bu tarz kurumların denetiminin sık yapılmadığını düşünmekteyiz. Bakın yalnızca cinsel istismar değil, görevliler tarafından çocuklara karşı işkence boyutunda dayak var bu kurumda. Çocukların kafalarını masaya vurmak, nefessiz bırakacak şekilde boğmak, vücutlarının bu dayaklardan sonra çok feci şekilde morardığının bulguları mevcut. Defalarca sopayla sıra dayağına çekilmişler. Belletmen sınıftaki 13 çocuğu da ayrı ayrı vücutlarını kanatacak ve morartacak düzeyde dövüp, tekmelemiş, çocukların ellerine kolonyalar döküp ateşe veriyormuş. Çocuklar da korku yaratıp taleplerini kabul ettiriyormuş. Bu sayede istismarı gerçekleştirebilen bir belletmen mevcut" diye konuştu. 

BAZI AİLELER ŞİDDET İZLERİNİ GÖRMÜŞ 

Bir çocuğun cinsel istismara maruz kaldığını ailesine anlatması üzerine olayların ortaya çıktığını söyleyen Tozbey, "Aslında bazı aileler çocuklarının bedenlerindeki morluk ve kan izlerini görmüş. Ancak öğretmenlerinin, ödevlerini yapmayan çocuklarını cezalandırdığını düşünüp müdahale etmemiş ve çocuklarını korumamışlar.

ÇOCUKLARINIZA SEVGİ VE GÜVENİ AŞILAYIN

Aylar sonra bir çocuğumuzun cinsel istismarı ailesine anlatması üzerine olaylar ortaya çıkmış. Ailelerin öncelikle çocuklarına sevgi ve güveni aşılamaları gerekiyor. Çocuğun ailesinden korkmaması, ailesine güvenmesi, her şeyi anlatabileceği hissine sahip olması gerekiyor. Bu olayda çocuklarımız, ailelerinden utandıkları ve korktukları için aylarca her şeyi saklamışlar.

KAMERA AYLARCA TAVANA DOĞRU DÖNDÜRÜLMÜŞ

Demek ki sistematik, uzun süren aylara yayılan bir şiddetten bahsediyoruz. Burada kimse yetkililerin bilgisinin söz konusu olamayacağını iddia edemez. Bu kuran kursunda denetim yapılmadığı gibi; aylarca kameralar tavana döndürülmüş vaziyette olmasına rağmen hiçbir yetkili, öğretmen kameraların neden dönük olduğunu sormuyor. Bu durum dahi yetkililerin şiddeti bildikleri ve göz yumdukları anlamına geliyor maalesef. Aynı zamanda kendileri de çocuklara farklı zamanlarda şiddet uyguladıkları için, kendi içlerinde şiddeti normalleştirdikleri anlamına geliyor" dedi. 

DENETİM YAPILMADIĞI İÇİN KARANLIĞIN DEVLET ELİYLE YAYILMASI MÜMKÜN OLUYOR

Denetimler, her zaman devlet organları tarafından yapılmalı. Maalesef ülkemizde iktidar tarafından Cumhuriyetin en önemli kazanımlarından olan laiklik ortadan kaldırıldığı için din eğitimi veren kurumlarda denetim yapılmadığı gibi, karanlığın yayılması devlet eliyle mümkün oluyor.

GAZETECİ, AVUKAT SAYESİNDE YARGILANACAKLAR

Ancak şimdi Erzurum’da üzeri örtülmeye çalışılan cinsel istismar şiddetini ortaya çıkaran meslektaşımız Ahmet Kılınç ve gazeteci İsmail Saymaz, Orhan Bakırcı’nın ve derneğimizin mücadeleleri sayesinde yargılanacaklar. Hep beraber çocuklarımızın yanlarında sonuna kadar saf tutacak ve mücadelelerine omuz vereceğiz" dedi. 

Kaynak: +GERÇEK

Kurdistan Haberleri

Üçüncü Dünya Savaşı - Arzu Yılmaz*
Eğer Danielle Mitterrand bugün burada olsaydı
Myles Caggins: Kürdistan petrolünün yeniden ihracatı için birçok adım atıldı
Dersim ve Ovacık belediyelerine kayyum atandı
Mesud Barzani: Her türlü barış girişimine destek veriyoruz