Ramazan Yavuz
Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesi Ramazan bayramı nedeniyle son yılların en kalabalık günlerini yaşadı.
Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesi Ramazan bayramı nedeniyle son yılların en kalabalık günlerini yaşadı. Ramazan bayramı nedeniyle tatilini Diyarbakır’da geçirmek isteyen ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen on binlerce kişi Sur ilçesindeki tarihi ve turistik mekanlara akın etti.
Yoğun kalabalık nedeniyle Sur’da trafik yer yer kilitlenirken, bazı yerlerde yürümek bile güç hale geldi. Yoğun ziyaretçi akını kentte başta oteller üzere esnaflara adeta çifte bayram yaşattı.
Yazının girişine şöyle başlayayım. Ben hayatımda tarihi Sur cadde sokaklarında bu denli insan kalabalığı görmedim. Bunun nedeni de Diyarbakır’ın Sur ilçesi tarihi ve turistik yapıları ve mekanlarıyla son yıllarda Türkiye’nin cazibe merkezlerinden biri haline gelmesi. Ramazan Bayramı tatilinin 9 güne çıkarılması nedeniyle bayram öncesinde çıkan haberlerde otellerdeki doluluk oranının yüzde 90’lara çıktığı yer alıyordu. Gördüğüm bu kalabalıkla bence bu da doğrulanmışta oldu. Tarihi Sur ilçesine açılan bütün caddelerde adeta araç izdihamı vardı. Televizyon ekranlarında her Bayram İstanbul’da görmeye alışkın olduğum yoğun araç trafiğinin Diyarbakır’da da bu denli oluşacağı aklıma gelmezdi.
TRAFİK POLİSLERİ YOLLARI AÇMAYA ÇALIŞTI
Araçlar Sur içi ve çevresindeki otoparklarda da yer kalmadığı için park edecek yer bulabilmek için ha bire turluyor birbirine çarpmamak için yoğun çaba sarf ediyordu. Motorize polis ekipleri ise yoğun araç trafiğinde araçlarından arasından geçip belirli noktalarda duruyor yolu açabilmek için çaba sarf ediyorlardı. Gelen araçların yüzde 90’nı ise yabancı plakalıydı. Türkiye’nin dört bir yanından araçlar vardı.
Yıllardır kapalı olan Dağ kapı burcunun ziyarete açılmasından dolayı Sur’a gelenlerin ilk uğrak yeri burası oluyordu. Çoluk çocuk Dağ Kapı burcuna çıkanlar Sur içinin üstten görüntülerini çekiyor daha sonra sokaklara dağılıyordu. Dört yoldan 27 sahabe türbesi ile Hz. Süleyman Camisinin bulunduğu İç kaleye gitmekte yoğun insan sirkülasyonu nedeniyle bayağı güç hale gelmişti. İç kaleye açılan Saraykapıya Navigasyoncihazlarının yönlendirmesiyle giren araçlar yoğun kalabalığın ortasında aniden kalmış ve tepki çekiyorlardı. Diyarbakır’a ilk kez geldikleri belli olan araç şoförleri ha bire suçu kendilerini yanlış yönlendiren Navigasyon cihazlarına atarak tepki gösteren vatandaşlardan özür diliyordu. Hz. Süleyman camii önündeki yeşil alanda bazı aileler piknik yaparken bazısı, kiralık atlara binerek tur atıyor, bazısı ise çocuklarını seyyar dönme dolaplara bindiriyordu. Tehlikeli olmasına rağmen yüzlerce kişi daracık merdivenlerden Surlara çıkıyor ha bir fotoğraflar çekiyordu. Hz. Süleyman camisinin etrafında toplananlar ise dileklerinin gerçekleşmesi için bol bol dua ediyordu.
HANÇEPEKTE BAYRAM HALAYI
İç kalenin altından başlayan Millet bahçesinde de durum aynıydı. Burada da yoğun araç trafiği ve kalabalık vardı. Yeni kapı kesiminden başlayıp dört ayakları minareye kadar giden eski adı Hançepek olan caddede ise kaldırımlarda canlı müzik sesleri yükseliyordu. Belirli aralıkla kaldırıma kurulan gençler gitarlar ve darbukalarıyla Kürtçe ve Türkçe parçalar çalıyordu. Gençlerin çaldığı birbirinden güzel türküleri durup dinleyerek cep telefonlarına kaydedenlerden özellikle gençler dayanamayarak toplu halde halay çekiyor, tam bir bayram havası yaşatıyordu.
DİNİ MEKANLAR DOLUP TAŞTI, DÖRT AYAKLI KESİMİ ADETA KİLİTLENDİ
Diyarbakır’da Gazi caddesinin yanı sıra ara sokaklarda da yoğun kalabalık vardı. Ulucami, Hasanpaşa Hanı, SurpGiragos Kilisesi ve hemen komşusu olan Keldani kilisesi ile Ali paşa semtindeki Meryem Ana Kilisesi ve diğer tarihi ve turistik mekanlar ilk kez bu denli ziyaretçi akınına uğruyordu. Hele dört ayaklı minare yok mu.!!İnsanlar Sur’da en fazla Dört ayaklı minare etrafında hareket etmekte zorlanıyordu. Deprem’den bazı yerleri hasar aldığı için dört ayaklı minarenin restorasyona alınması nedeniyle insanların Hançepek caddesine inmek için geçiş yapacağı yerde bayağı kısılmıştı. Yani daracık bir yaya geçiş yeri kalmıştı. Hançepek’ten balıkçılar başına giderken Dört ayaklı minarenin tamda yanından 5-10 metrelik yeri 10 dakikada geçebildim. Yüzlerce kişi aniden aşağı ve yukarıya gitmeye çalışırken adım adım ilerlemek zorunda kalıyordu. Şivesinden Diyarbakırlı olmadığı belli olan kadınlardan birinin “araç trafiği çok oluyorda. İnsan trafiğini ise ilk kez Diyarbakır’da gördüm. Adım atamıyoruz” deyince gülüşmelere neden oldu.
ESNAF ÇİFTE BAYRAM YAŞADI
Akşam saatlerinde ise Sur’daki kalabalık daha da arttı. Normalinde 10 dakikada balıkçılar başından Dağ kapısına yaya giderken bu kez ha bire boş kaldırımları kolaçan ediyor oradan oraya geçiyordum. Bu yoğun ziyaretçi akını buna alışkın olmayan kent sakinlerini şaşırtırken Bayram olmasına rağmen açık olan işyerine ise ikinci bayramı yaşattı diyebilirim. Ciğercisinden, kebapçısına, baharatçısından, hediyelik eşya satan dükkanlara , işportacılarave diğerlerine ha bire insanlar gruplar halinde girip çıkıyor, alışveriş yapıyorlardı.Bu arada turlarla gelenler yoğun kalabalıktan dolayı rehberlerini takip etmekte zorlanıyor gruptan kopmamak için adeta koşar gibi hareket ediyorlardı.
TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINDAN GELDİLER
Dağkapısı’na ulaştığımda açıkçası bayağı yorulmuştum. Dağ kapı meydanında biraz nefeslenirken burada da gençler coşkulu bir şekilde türküler söylüyordu. Sur’un hemen her tarafını bayramda gezdiğimde sohbet ettiğim bazı ziyaretçilerden şunu öğrendim. Çevre il ve ilçelerin yanı sıra Adana, Mersin, Antalya, Ankara, İstanbul, İzmir ve Karadeniz’in bir çok ilinden gezmeye gelenler vardı. Diyarbakır’da Ramazan Bayramı böykle geçti. Ancak kentin ve özellikle de tarihi Sur ilçesinin önümüzdeki bayramlarda daha fazla ziyaretçi akınına uğrayacağından kuşkum yok.
Kaynak: Tigris Haber