Diyarbakır Sur'da Bayram alışverişine çıkan yurttaşlar her yıl olduğu gibi bu yıl da geride kalan bayramları ararken, yüksek fiyatlara tepki gösteriyor. Evine eli boş dönen bir yurttaş hayat pahalılığına "Taş mı yağmış" diye tepki gösteriyor.
Diyarbakır’da Ramazan Bayramı öncesi ne satıcı ne de alıcı ekonomik tablodan memnun. Alışveriş yapmaya gelenler artan fiyatlardan yakınırken, esnaflar ise AVM’lerdeki ürün fiyatlarını işaret ederek “Bizde fiyatlar bu durumda iken AVM’leri siz düşünün” diyor.
Yanık Çarşı (Çarşiya Şewiti), Sipahiler (Aşefçiler) Çarşısı, Peynirciler Çarşısı, Kuyumcular Çarşısı, Bakırcılar Çarşısı ve Demirciler Çarşısı Diyarbakır’ın en eski alışveriş merkezleri özelliğini taşıyor. Çevre köy ve ilçelerden gelenler genelde alışveriş yapmak, yerli ve yabancı turistler ise tarihi gezinti amacıyla Sur’daki bu çarşılara uğruyor.
Sur ilçesinin tarihle bütünleşen çarşılarına uğrayan yurttaşlar, bir bayrama daha düşük göstergeli ekonomik tablo ile girdiklerini belirtiyor. Esnaflar ise piyasada en ucuz ürünün kendileri tarafında satıldığını söylüyor. Ancak müşterilere verdiği fiyatların da yüksek olduğunu da sözlerine ekliyor.
Sur Ajans, bayrama 3 gün kala bir zamanlar alışverişin merkezi olan Sur’da yurttaşlara mikrofon uzattı.
“Taş mı yağmış?”
Çarşiya Şewiti’nin sonunda karşılaştığımız orta yaşlı bir kadın “Kamerada çıkmak ayıptır” diyerek çekmemizi istemiyor. Diyarbakır’da alışık olduğumuz ve sokak röportajlarında karşılaştığımız bu durum hem siyasal atmosferden hem de ailevi çekincelerden kaynaklanıyor. ‘Mikrofon Sende Kamera Başka Yerde’ metodunu uyguladığımızda kadın konuşmaya başlıyor ve ekonomik tabloyu ‘taş yağması’ olarak tanımlayarak, “Bu nedir ya. Taş mı yağmış? Sabahtandır geziyorum fiyatlardan dolayı hiçbir şey alamadım. Ne yapacağız?” diye sitemini dile getiriyor.
“2 bin liraya aldığım şeye bak”
Melik Ahmet Caddesi üzerinde röportaj yaparken yanımıza yaklaşan başka bir yurttaş da duyabileceğimiz tonda “Her şey çok pahallı” diyor. Röportajdan sonra kendisine mikrofonu uzatıyoruz. Elindeki 3 poşeti göstererek, “2 bin liraya aldığım şeye bak. 2 bin liralık ne var burada. Bir çocuğa elbise alayım diyorum. 500 lira tutuyor. Ben nasıl alayım?” diyor.
“Antrenör değişikliğine ihtiyaç var”
Ekonomik tablodan iktidarı sorumlu tutan bir başka yurttaş ise “Bir antrenör değişikliğine ihtiyaç var” ifadesiyle çarşıdaki fiyatların kontrolden çıktığını dile getiriyor.
Ekonomi iyi olsa 100 liraya çalışır mıydı?
Satıcı, alıcının yanı sıra çalışan gençler de ekonomik tablodan memnun olmadığını söylüyor. Lokum tezgahında duran gençlerden biri “Ben Cumhurbaşkanına sesleniyorum. Ekonomi iyi olsa 100 liraya çalışır mıydık?” diyor ve ekonomik tablo üzerinden kendi aralarında “Kaynanası bundan evlenmek için 300 bin lira para istemiş? Bu da gelmiş günlük 100 liraya çalışıyor” şaka karışık ifadeleri kullanmaktan da geri durmuyorlar.
Kaynak: Sur Ajans