Miraç Akyüz henüz 9 yaşında. Piyanoya profesyonel bir sanatçı kadar hakim. Diyarbakırlı genç piyanist Miraç, şimdiden birçok klasik parçayı profesyonel bir virtüöz gibi rahatlıkla seslendiriyor.
Miraç Akyüz henüz 9 yaşında ve ilkokul 3.sınıf öğrencisi. Kendisi piyano çalıyor, kendisinden küçük olan ilkokul birinci sınıf öğrencisi kardeşi Çınar Adnan Akyüz ise keman çalıyor. Miraç, doğadaki sesleri notaya dökerken, keman çalmayı çok seven küçük kardeş Çınar da şimdiden notaları takip ederek birçok eseri rahatlıkla seslendirebiliyor.
Miraç ve Çınar Adnan’ın anne ve babaları eğitimci. Eğitimci anne ve baba, çocuklarının her hangi bir sanat alanıyla ilgilenip yeteneklerini sergilemelerinin önemini bildiklerini belirtiyorlar.
Miraç beş yaşına geldiğinde ona bir org alarak müzik yeteneğini keşfetmesini sağlayan eğitimci anne ve baba, bunun faydasını sonradan anladıklarını belirtiyorlar.
Baba Zülküf Akyüz, çocukları Miraç’ın müziğe ilgisi ve gelişimi ile ilgili şunları söylüyor; “Piyanoya başladığında org çalışmasının etkisini gördük. Bu yolda ilerleyebileceğini hissettik. Tuşlara basması, melodiyi hissetmesi beş yaşındaki durumunda hissetmesi, algılaması ve bunu notaya dönüştürmesini görünce kursa göndermeye, özel ders alması için müzik okullarına göndermeye başladım.”
Dedesinin Kürtçe türkülerinden ilham alıyor
Küçükken dedesinin söylediği Kürtçe türküleri kendisinin de mırıldandığını ve çok etkilendiğini söyleyen Miraç Akyüz; “Diyarbakır’ı çok seviyorum. Özellikle de türkülerini. Dedem çok güzel Kürtçe türküler söylerdi. Müziğe başlamamda ondan aldığım ilhamın etkisi var. Bu türküleri piyanoda seslendirmek isterim” sözleriyle dedesinden nasıl etkilendiğini anlatırken gözlerinin içi gülüyor.
Müziğin dışında da elde ettiği başarılar
Miraç’ın müziğin dışında derslerde de başarılı olduğunu anlatan baba Zülküf Akyüz, şöyle devam ediyor; “Aynı zamanda Bilim Sanat Merkezini de kazandı. Burada da eğitim görüyor. Normal dersleri de çok iyi. Şu an Diyarbakır’da girdiği özel okul ve bursluluk sınavlarında da başarılı oldu. Türkiye genelinde ilk otuza girdi. Ama piyanoya karşı aşırı bir ilgisi var. Derslerinin iyi olmasına rağmen matematik olimpiyatları sınavına da girdi.”
Miraç’ın bu başarılarından dolayı olanaklarını sonuna kadar zorlayan Baba Zülküf, gelecekle ilgili düşüncelerini ise şu sözlerle açıklıyor;
“Bu sene Miraç’ı Hacettepe Üniversitesi ve Mimar Sinan müzik ve bale ortaokul sınavları var. Bu sınavlara girecek. Burada başarı elde ederse okumaya ve yolunu çizmeye devam edecek.”
Doğadaki sesleri notaya döküyor
Baba Zülküf Miraç’ın doğayı çok sevdiğini ve devamlı doğada olmak istediğini söyleyerek, çocuklarıyla olan ilişkisini ise şöyle anlatıyor;
“Ben kendimi sosyal hayattan izole etmiş vaziyetteyim. Her şeyi onlarla birlikte yapıyoruz. Artık arkadaşım olmuş. Doğaya gittiğimiz zaman kuşların cıvıltısını, hayvanların çıkardığı sesleri, köpeğin havlamasını, doğada bir sesi duyduğu zaman baba bak şu, şu notayı söylüyor. O yönde sesler çıkarmaya başlıyor. Hocası da yaptığı çalışmalarda notaları kendi kendine çıkardığını gördü.”
Şimdiye kadar dört konsere çıktığını söyleyen genç piyanist Miraç; Erik Satie, Evengy Grinko ve Johann Friederich, Franz Burgmüller gibi birçok klasik parçayı seslendiriyor. Miraç ileride; dedesinin kendisine söylediği Diyarbakır türkülerini piyanosu ile seslendirmeyi de çok istiyor.
Piyano çalarken duygularını ise şöyle anlatıyor Miraç; “Piyanoyu çalınca kendimi başka bir dünyada hissetmeye başladım. Her tuş farklı bir gezegen gibi gelmeye başladı. Çalmaya başladığım zaman kendimi dış ortamdan tamamen soyutluyorum. Piyanoyu çalarken çok mutlu oluyorum. İçimde hüzün, heyecan oluşuyor”
Her tuş ayrı bir dünya
Konserde birçok insanın kendisini izlediği zaman heyecanlandığını ve bu heyecana rağmen hoşuna da gittiğini anlatan Miraç, duygularını şöyle ifade ediyor; “Piyanoyla çalmaya başladığım zaman, bulunduğum ortamdan tamamen kopuyorum. Piyanomla aramda direk bir bağ kuruluyor ve dışarıdaki hiçbir sesi duymuyorum. Tuşlar benim için her biri ayrı bir dünya. Bunlar arasındaki uyumu yakaladığın zaman, çok güzel bir melodiye dönüşüyor.”
Müzik seni nasıl bir dünyaya götürüyor?
Sakin, kimsenin olmadığı, kuş cıvıltılarının olduğu bir ortama götürüyor. Doğayı çok seviyorum.
Günümüzde doğanın bu kadar çok kirlenmesi, birçok canlının kendine yaşama alanı bulamaması beni çok üzüyor. Hayvanlar için üzülüyorum. . Piyano çalarken sanki bunları çözüyormuşum gibi geliyor bana.
Doğadaki sesler bana nota gibi, müzik gibi geliyor. Bazen kuşların sesini duyduğum zaman nota olarak bunu söyleyebiliyorum. Hepsini notaya döküyorum. Hayvanların öldürülmesini sevmiyorum. Bu son zamanlarda denizlerde oluşan bu musilaj haberlerine de çok üzüldüm.
Müzikte ritim bozulduğunda ortaya çıkan ses nasıl bir kaos ortamı yaratıyorsa, doğanın ritmi bozulunca da yaşama dair her şey berbat oluyor. Doğayı korumamız ve sahip çıkmamız gerekiyor.
Müzikle uğraştığından memnun musun?
Evet, çok memnunum. İlerde kendi bestelerimi yazmak ve dünyaca ünlü bir piyanist olmak istiyorum. Müziğe başlamadan önce sıradandım. Müziğe başlayınca her şey bana melodi, ritim gibi gelmeye başladı. Her şeye farklı açılardan bakmaya başladım.
Ailelere de seslenen baba;
“Çocukların müziğe ya da resme başladığı zaman derslerden kopacağını sanırlar. Öyle değildir. Miraç’ın müziğe başladıktan sonra derslerinin % 200 oranında yükseldiğini gördüm. Bu konuda derecelerde elde etti. Hem matematiğini hem de fen derslerini olumlu yönde etkiledi.” Diyerek çocuklarının müzikte ilerlemek istediklerini kendilerinin de ellerinden geldiği kadarıyla çocuklarına destek olacaklarını ve arkasında olacaklarını dile getirdi.
Pervin Chakar ile düet
Miraç’ın babası son olarak; Diyarbakır’da Faqî Fest festivali düzenlendi. Miraç orada bir parça seslendirmişti. Videoya çekmiş sonra o videoyu sosyal medyada paylaştık. Ünlü opera sanatçısı Pervin Chakar da bu videoyu fark edince bizi aradı. Mesaj attı. Bu konuda bize çok destek oldu. Miraç’ın videolarını yayınladı. Elinden gelen tüm desteği de vereceğini söyledi. Bu Pandemi süreci bittiğinde bir konseri olduğunda Miraç’la düet yapabileceğini söyledi. Bu yaklaşımı bizi çok onore etti. Kendisine destekleri için çok teşekkür ederim” diyerek Pervin Chakar’ın bu desteğinin kendilerini onurlandırdığını ve güç verdiğini söyledi.