Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesi, asgari ücretli ve emekliyi perişan etti. Diyarbakırlı bazı vatandaşlar, durumun düzelmesi için “erken seçim” talebinde bulunurken, bazıları ise ekonominin iyi olduğunu söyledi.
Türk-İş’in Ekim ayında açıkladığı verilere göre, Türkiye’de yoksulluk sınırı 10 bin liraya dayandı. Bölgeler arası eşitsizlikler de göz önüne alındığında Diyarbakır’da durum daha da vahim. Kentte nüfusun bir kısmı, sadece sosyal yardımlarla, bir kısmı ise ailede çalışan tek bireyin kazandığı asgari ücretle geçimini sağlıyor. İşsizliğin yüzde 40’ları bulduğu kentte, Tigris Haber olarak sokağa çıktık ve halkın nabzını tuttuk.
Tigris Haber mikrofonlarına konuşan vatandaşların düşünceleri şöyle:
Sesimizi yetkililere duyurmak istiyoruz
Bence şu an ülkenin durumu çok kötü. Adalet, geçimsizlik ve anlayışsızlık. Durum kötüleştikçe insanlar anlayışsızlaşmaya başlıyor. Bunun sebebi bugün adam evine ekmek götürmekte zorlanıyor. Adam geçimini sağlamak için bir takım borçlar yapmak durumunda kalıyor. Borç yapınca veremiyor çünkü alım gücü yok kazandığı bir şey yok. Sesimizi yetkililere duyurmak istiyoruz. İnsanların halinden anlayın. Ben aylık 2800 lira para alıyorum. Günlük 30 lira şahsi giderim var, 1100 kira ödüyorum. Çocuklara bir şey götüremiyorum.
Fakirlik sınırı 7 bin TL’ye dayandı
Ekonomik durum çok iyi değil ortadadır. Her şey görünüyor. Rakamlar ortada döviz altın. Esnaf çok kötü durumda. Fiyat artışları ortada. Söyleyecek söz yok her şey ortada. Bundan 2 3 yıl önce insan 3000 lira ile geçine biliyordu. Ama şuan da fakirlik sınırı 7000 8000 bin liraya dayanmış.
Bir hata yaptık, hatamızdan döneceğiz
Pratik ortada. Reis bey konuşuyor dolar yükseliyor. Ben bir şey anlamadım yani. Kendi bindiğimiz dalı kesmişiz onarmaya çalışıyoruz. Bir hata yaptık hatamızdan döneceğiz. İnşallah erken bir seçim olur düzelir, başka türlü düzelmez. Ben ihraç olduğum için gelirim yok çocuklar çalışıyor onlar sayesinde geçiniyorum. Bankaya kredi borcum var. Her gün arıyorlar.
Memnun değiliz
Ekonomik durumdan pek memnun değiliz. Çünkü doların artışıyla her ürüne gelen zamlar açlık seviyesinin baya üstünde. Asgari ücreti biliyorsunuz. Zor. Sadece temel ihtiyaçları karşılayabiliyoruz. Karnımızı duyurabiliyoruz gezmiyoruz bile.
Ekonomi gayet iyi
Ekonomi çok iyi ben gayet memnunum. Ama bu dış güçler ekonomiye müdahale ediyor. Doları yükseltiyor. Yoksa ekonomi baya güzel gidiyor. Ben inşaatçıyım geçiniyorum.
İnsanlar bir birini kandırıyor
Bence ülkenin ekonomik durumu iyi, İnsanlar birbirini kandırıyor. Bir işe giriyorsun senin hakkının vermiyorlar.
Kendin pişir kendin ye
Ekonomi allak bullak olmuş gitmiş. Acaba bir tane siyasi, bürokrat, milletvekili, bakan, bir markete gidip eline bir kilo bir şey almış mı? Çarşı pazara inmiş mi? Ekonomiden haberleri olsun. Çıkıyorlar kendin pişir kendin ye. 3 tane gazeteci çıkarıyorlar karşılarına, sonra soru soruyorlar, cevap veriyorlar.
İki çocuğum olmazsa geçinemem
Ekonomik durum sıfır, ekonomiden şuan de hiçbir beklentimiz yok. Bu iktidar ülkeyi perişan etti. Dünyada görülmemiş bir uygulama ile karşı karşıyayız. Gelirim asla giderimi karşılayamıyor. Ben emekliyim zaten çalışan iki tane çocuğum olmazsa geçinemem.
İnsanlar ekmeğe muhtaç
Ekonomi nedir, ekonomi kalmamış ki. Millet perişan. Yiyorlar ondan sonra millet hiç umurlarında değil. Hele bizim güney doğu, yani çökmüş kalmamış. İnsanlar bir ekmeğe muhtaçtır. Hiç kimsenin geliri giderini karşılamıyor. Ancak yüzde 5 ancak karşılıyor.