Haber Merkezi - Rûdaw muhabirinin sorularını yanıtlayan DSG Basın Sözcüsü Mustafa Bali, son iki haftadır çatışmalara sahne olan İdlib’in geleceğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İdlib’in Esad ordusuna verileceğini ileri süren Bali, “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in demeçlerinde de çok açık ve net bir şekilde anlaşılıyor ki İdlib Suriye rejimine teslim edilecek. Nitekim İran, Rusya ve Türkiye arasında Astana’da yapılan görüşmeler ve varılan anlaşmalar neticede buna işaret ediyor” dedi.
“Biz kimsenin yanında çalışmıyoruz”
“Suriye ve Rojava’da şu an ABD, Rusya, Türkiye, Suriye güçleri bulunuluyor. Son olarak ABD askerleri ile Suriyeli milisler Kamışlo yakınlarında karşı karşıya geldi. Olası bir çatışma durumunda hangi askeri gücün yanında yer alacaksınız?” sorusuna Bali şöyle yanıt verdi:
“Biz kimsenin yanında veya yedeğinde yer almıyoruz, sahadakilerle ortak çalışıyoruz. Çözüme yönelik gerçekçi bir adım kimden gelirse gelsin biz kendileriyle anlaşmaya hazırız. Suriye rejimi eğer siyasi çözüme yönelik gerçek bir adım atarsa kendileriyle anlaşmaya hazırız. Yine aynı şekilde Suriye muhalefeti eğer gerçekçi bir çözüm önerisi sunacak olursa onlarla anlaşmaya hazırız. Ancak askeri anlamda kim kiminle çalışıyor mantığıyla davranmıyoruz.”
Rusya’nın Suriye’deki krizi çözme iradesine sahip olduğunun altını çizen Bali şöyle devam etti:
“Rusya küresel ve büyük bir güç, aynı zamanda dünya politikasında önemli bir yere sahip. Özellikle Suriye’de baş aktör konumunda. Bu nedenle Rusya’nın siyasi bir çözüme garantör olması gerekiyor. Aynı zamanda Rusya sorunların savaşla çözülemeyeceğini anlaması lazım. Rusya yıllarca terörle mücadele etti, 7 yıl boyunca bütün askeri gücüyle Çeçenistan’da savaştı. Ancak en sonunda siyasi yolla çözüme varıldı. Bu Suriye’deki meseleler için de geçerli. Rusya’nın siyasi çözümle ilgili tecrübesi var ve bunun esas olduğunu biliyor. Şu anda İdlib’te rejim vuruyor, Türkler vuruyor ve muhalefet güçleri vuruyor. En nihayetinde insanlar ölüyor, yerinden yurdundan oluyor ve demografik değişim gerçekleştiriliyor. Biz DSG olarak Rusya’nın çözüm için iradeye ve güce sahip oluğunu biliyoruz ve bu iradeyi kullanmasını umuyoruz.”
“Rusya olmasaydı Türkiye Efrin’e giremezdi”
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova’nın, Türkiye’nin Suriye hükümeti tarafından bu ülkeye davet edilmediği yönündeki açıklamalarına değinen Bali, “Aksine, Zaharova Türkiye’yi Suriye’ye girmeye davet etti. Biz Kürtler olarak Rusya’yı Türkiye’nin Efrin’i işgal etmesine önayak olmakla suçluyoruz. Çünkü Rusya’nın onayı olmadan Türkiye Efrin’i kontrol edemezdi” diye konuştu.