Dünya basını Biden'ın adaylıktan çekilmesini nasıl gördü?

.

İlerleyen yaşı nedeniyle yeniden adaylığı tartışmalara neden olan ABD Başkanı Biden geri adım attı. Dünya basını seçimlere az zaman kala riskli bir hamle yapıldığı görüşünde birleşiyor.

ABD Başkanı Joe Biden'ın seçimlere dört aydan az zaman kala adaylıktan vazgeçerek kampanyasını sonlandırması uluslararası basında geniş yankı uyandırdı. Çekilme kararına giden süreç ve Demokratların yeni başkan adayı olması beklenen Kamala Harris'in yol haritası öne çıkan konular oldu.

Amerikan TIME dergisi, daha önceki sayısında, Joe Biden ile Donald Trump arasındaki canlı yayın tartışmasının ardından dikkat çekici bir kapak yayınlamıştı.

Kapakta Biden'ın çizginin dışına doğru çıkan bir fotoğrafıyla birlikte "Panik" başlığı kullanılmıştı.

TIME'ın yeni sayısında ise Biden'ın başkanlık yarışından çekilme kararını duyurmasının ardından kapak dışında kaldığı görünüyor. 

Yeni aday olması için desteklenen Biden'ın yardımcısı Kamala Harris ise çizgiden içeri giriyor.

"ULUSAL ÇIKARLARI KENDİ HIRSININ ÜZERİNDE TUTTU"

ABD gazetesi New York Times (NYT) editör ekibinin hazırladığı analizde, "Biden cesur bir seçim yaptı. Demokratlar bu fırsatı değerlendirmeli" başlığını kullandı.

Yazı, "Başkan Biden'ın 2024 başkanlık seçimlerinden çekilme kararı, hayatı kamu hizmetine adanmış bir adam için uygun bir son" cümlesiyle başladı.

Biden'ın başkan olarak ulusa iyi hizmet ettiğini belirten gazete, "Ocak ayında görev süresi sona erdiğinde istifa etmeyi kabul ederek, partisinin ulusu Donald Trump'ın başkanlığa dönmesi tehlikesinden koruma şansını büyük ölçüde arttırıyor" dedi.

NYT, Amerikalıların Biden'ın bir dönem daha ülkeyi yönetemeyeceğine ilişkin yorumlarını da kaleme alırken, analizin devamında şu ifadelere yer verdi: "Aday listesinin başında kalsaydı, Bay Trump'ın başkanlığı yeniden kazanma ve potansiyel olarak Kongre'nin her iki kanadını da kontrol etme olasılığını büyük ölçüde arttıracaktı. Bay Biden şimdi Bay Trump'ın asla yapmayacağı bir şeyi yaptı: Ulusal çıkarları kendi gururunun ve hırsının üstünde tuttu."

"KARGAŞA DUYGUSUNU ARTIRDI"

Önde gelen Amerikan gazetelerinden The Washington Post, Biden'ın ayrılışının, 5 Kasım seçimlerine aylar kala partisini neredeyse eşi benzeri görülmemiş bir durumda bıraktığını yazdı.

"Halihazırda bir ağır suç mahkumiyeti ve bir suikast girişimiyle sarsılan başkanlık yarışında, bu son olay örgüsü, bu yıl ülke siyasetini saran kargaşa duygusunu daha da arttırdı" denildi.

Partinin Harris etrafında birleştiğine işarat eden gazete, şunları kaydetti: "Eski başkan Barack Obama'nın Biden'ı öven ve Demokratların nihayetinde 'olağanüstü bir aday' bulacağını öne süren açıklamasında Harris'i desteklememesi dikkat çekti."

Washington Post, 59 yaşındaki Harris'in, başkan yardımcısı olarak görev yapan ilk kadın, siyah ve Asyalı Amerikalı olduğuna işaret ederek, "Şimdi de ülkenin ilk kadın başkanı olma fırsatına sahip. Pazar günü aralarında düzinelerce milletvekili, çok sayıda vali, Uluslararası Hizmet Çalışanları Sendikası gibi önemli çıkar grupları, eski başkan Bill Clinton ve eski dışişleri bakanı Hillary Clinton'ın da bulunduğu üst düzey Demokratlardan hızlı bir destek akışı aldı" diye belirtti.

"İSRAİL SON SİYONİST BAŞKANINI KAYBETTİ"

İsrailli muhalif Haaretz gazetesi, Kamala Harris'in İsrail'e destek sicilini irdeleyen bir haber yayınladı ve Biden'ın İsrail'i Gazze saldırısı nedeniyle yüksek sesle uyaran “kötü polis” olarak ünlendiğine işaret etti.

Habere göre Harris, son aylarda ateşkes çağrısında Biden'dan daha ileri giderek İsrail'in Refah'ı işgalini kınadı ve Gazze'deki sivil ölümleri karşısında dehşete düştüğünü ifade etti.

Görüşlerine yer verilen İsrail'in eski New York Başkonsolosu Alon Pinkas, “Biden'ın ayrılmasıyla İsrail belki de son Siyonist başkanını kaybetti. Yeni demokrat aday dinamiği altüst edecektir" dedi.

"YAŞI HER ZAMAN BÜYÜK BİR SORUYDU"

İsrailli bir diğer haber sitesi The Times of Israel, "Biden, savaşta çok ileri giden inatçı bir başkan" başlığını kullanırken, spotunda ise "Amerikan tarihinin en yaşlı başkanı, onlarca yıl yok sayıldıktan sonra, şüphecileri bir kez daha haksız çıkarmak istedi, ancak sınırına dayandığını gördü" dedi.

Biden'ın bu kararıyla eski başkan Barack Obama tarafından “en yüksek mertebeden bir vatansever” olarak selamlandığını belirten Times of Israel, "Bir gaf makinesi olarak ününün üstesinden gelen Biden, Trump yıllarından ve 6 Ocak 2021'de ABD Kongre Binası'na yapılan saldırının şokundan sonra başlangıçta “baş birleştirici” olarak hedefine ulaştı. Ancak yaşı her zaman büyük bir soru olarak kaldı" ifadelerini kullandı. 

Biden'ın oğlu Hunter'la ilgili yaşadığı sorunlara da değinilen haberde, "Hunter'ın uyuşturucu bağımlılığı ve yasal sorunlarının acısıyla da uğraşmak zorunda kaldığı" kaydedildi.

Haberde, "Ailesi etrafında olan Biden, iki başarısız başkanlık teklifinin ve 1988'de neredeyse ölümcül bir anevrizmanın cesaretini kırmasına izin vermedi" ifadeleri yer alırken, şu yorumlar eklendi: "Obama'nın iki dönem başkan yardımcılığını yaptı ve en üst düzey görev için inatçı ısrarının karşılığını, 2020'de Trump'ı yenmek için emeklilikten çıkıp çok yaşlı olduğunu söyleyen eleştirmenlere meydan okuyarak aldı."

"TOPAL ÖRDEK Mİ YOKSA MİRAS BIRAKAN MI?"

İngiltere'den The Guardian, Biden'ın çekilmesini dış politika ilişkileri açısından değerlendirdi.

Yayınlanan analiz yazısında, "Topal ördek mi yoksa miras bırakan mı? Biden'ın açıklaması ABD'nin yabancı liderlerle ilişkilerini nasıl etkileyebilir?" başlığı tercih edildi.

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun, Biden'ın yardımcısı Kamala Harris ile görüşmeyi planladığını hatırlatan The Guardian, "Avrupalı bir diplomat, Netanyahu'nun Trump kampanyasıyla da muhtemelen iletişim hatları olacağını söyledi" dedi.

Yazının devamında, "ABD seçim kampanyası, Ukrayna ve Gazze'de devam eden büyük çatışmalar, ABD'deki her iki partinin de Çin ile artan büyük güç rekabeti konusunda uyarıda bulunması ve Avrupalı müttefiklerin hem rövanşist bir Rusya hem de Trump yönetiminde Washington'un kıtaya sırtını dönmesine yol açabilecek potansiyel bir Önce Amerika politikası nedeniyle tedirgin olması nedeniyle küresel meselelerde çok önemli bir döneme denk geliyor" denildi.

Ayrıca Brookings Enstitüsü ABD ve Avrupa Merkezi Direktörü Dr. Constanze Stelzenmüller'in şu görüşleri aktarıldı: “Sanırım bugüne kadar Kudüs, Moskova, Pekin ya da Tahran'da alınan kararlar bir sonraki ABD başkanının adının Trump olacağı varsayımına dayanıyordu.Şimdi ise durum o kadar da net değil, ancak bu durum Demokratların Harris ya da başka bir adayla yürüteceği halef kampanyasının hızlı bir şekilde hızlanıp hızlanamayacağına bağlı."

"UYANMANIN ZAMANI GELMİŞTİ"

Fransa merkezli France24 televizyonunun internet sitesinde ise "Bir çıkışın anatomisi: Biden yoğun baskıların ardından ABD başkanlık yarışından çekildi" başlığıyla yayınlanan haberde, "Biden'ın çekilmesi, son haftalarda yaptığı bir dizi utanç verici gafın ardından geldi" denildi.

Haberde, Biden'ın çokça eleştirilmesine yol açan Trump'la canlı yayın tartışması hatırlatırlarak, şu ifadelere yer verildi: "Biden'ın bocalayan performansı, 81 yaşındaki başkanın bazen acı dolu saniyeler boyunca cümlenin ortasında donup kalması ve ardından hışırtılı bir sesle konuşmasını sonlandırması, yaşlanan başkanın zihinsel yetileri üzerine çalkantılı bir tartışmanın fitilini ateşledi."

Haberin devamında, Demokratların çoğunluğunun Başkan Yardımcısı Harris'in iyi bir başkan olacağını düşündüğünü aktaran France24, "Uyanmanın ve kahveyi koklamanın zamanı gelmişti" dedi.

"TOPLUMUN KUTUPLAŞMAYA DEVAM EDİYOR"

İspanyol El Mundo gazetesi, "Biden yenilenmenin yolunu açıyor ve ABD kampanyasını değiştiriyor" başlığıyla yayınladığı haberde, Biden'ın adaylıktan istifa etmesinin akıllıca, zorunlu ve cesur bir adım olduğu belirtildi.

Haberde, "Son aylarda yansıttığı kırılganlık imajının baskısı altında kalan Biden'ın çekilmesi, kişisel bir fedakârlık jestinden başka bir şey değil ve Biden bu jestle, artık gücünün kalmadığı açık olan bir pozisyona tutunması halinde tehlikeye girecek olan bir mirası kurtarmaya çalışıyor" denildi.

İlk yıllarında oluşturmayı başardığı bu mirasın, kurumsal normalliği yeniden tesis ederek Donald Trump'ın çalkantılı döneminde bozulan uluslararası ittifakları, özellikle de Avrupa ile, yeniden canlandırarak Beyaz Saray'a döndüğü ifade edilen haberde, şu ifadeler kullanıldı: "Dünyanın en büyük demokrasisi olarak rolü, hukukun üstünlüğüne olan bağlılığı, çok taraflılığa dayalı bir dünya düzenine olan sarsılmaz desteği, NATO'ya, Ukrayna'ya ve nihayetinde liberal demokrasilerin değerlerini korumaya olan desteğiyle tanınmaktadır.

Aynı zamanda gölgeler de bırakıyor: ABD'nin son yıllarda Vietnam Savaşı'ndan bu yana en büyük üniversite protestolarına tanık olduğu ve Afganistan'dan kaotik bir şekilde çekilmenin yanı sıra toplumun kutuplaşmaya devam ettiği gerçeğini saklamak mümkün değil."

Amerika Haberleri

Trump: Rehineler serbest bırakılmazsa Orta Doğu cehenneme döner
ABD'den Türkiye dahil tüm ülkelere 'Suriye' çağrısı
İddia: AFAD aracında 12 kilo altın, 188 cep telefonu yakalandı
Süleymaniye Uluslararası Kitap Fuarı başladı
Trump 2.0: Tehditlerle şekillenen NATO dönemi