Roma İmparatorluğu
M.Ö. 750’li yıllarda Roma’nın ilk dönemleri için kabul gören görüş; Roma Krallığı Remus ve Romulus adlı iki kardeş tarafından kurulmuştur.
Roma İmparatorluğu dönemine geçinceye kadar devlet otoritesini sağlamış ve İtalya’dan dışarı çıkarak üç kıtaya yayılmış bir devlet. Uzun bir süre sonra Cumhuriyet kuruldu. Cumhuriyeti kuruluşunda Sezar’ın büyük hizmetleri olmuş. O bilinen Roma döneminin ilk imparatorunun adı Augustus’tur. M.Ö. 27 yılında cumhuriyeti bir imparatorluk haline getirmiş. Augustus fetihlere devam etmiş. Sezar tarihe mal olmuş kişilerin hükümdarlığı Roma cumhuriyeti dönemine denk gelmektedir.
Pers İmparatorluğu
İmparatorluğun başkenti Persepolis, M.Ö. 515 yılında kuruldu. Bu dönemde, İmparatorluğun toprakları Pakistan'dan Bulgaristan'a, Yunanistan’a ve Libya’ya kadar uzanıyordu. Dünya nüfusunun %55'i bu topraklarda yaşıyordu. Yaşam standartlarının oldukça yüksekti. İmparatorlukta, köleliği yasadışıydı. Ortadoğu da, Roma İmparatorluğu’nun tek rakibi Pers İmparatorluğuydu.
Nakş-i Rüstem adı verilen arkeolojik sitede, Akameniş krallarına ait yedi adet anıt mezar bulunmaktadır. Dünyanın o zamana dek gördüğü en büyük liderlerden bazıları buraya gömülmüştür. Buradaki kalıntılardan bazılarının tarihi, M.Ö. 1000 yılına uzanmaktadır. Siteyi daha sonraları ziyaret eden Büyük İskender, bu büyük kralları onurlandırmıştır.
1. Ka'ba-ye Zartosht - Zerdüşt'ün Kubbesi
Bu kubbe Pers İmparatorluğu'nun altın çağı olan M.Ö. V. Yüz yılda inşa edilmiş. Bir sunak olan bu yapıda devamlı ateş yakılır ve yakında mezarları bulunan imparatorlar bu şekilde onurlandırılırdı. Kubbenin "Zerdüşt Kubbesinin" ismini almasının sebebi ise, İranlıların o dönemde Zerdüştlük dinine inanıyor olmaları. Tek tanrılı olan bu din, "iyi ve kötü arasındaki mücadeleye dayanıyordu ve köleliğe karşıydı. Pers
İmparatorluğu, Babil şehrini aldığı zaman bütün Yahudi köleleri serbest bırakılmıştı.
2. Büyük Kiros'un mezarı
II. Kiros ya da Büyük Kiros, Pers İmparatorluğu'nun en büyük ve güçlü imparatoruydu. İnanılmaz bir askeri dehaya sahip olan Kiros, imparatorluğun yayılmasına büyük katkıda bulunmuştu. Tanah'ta Yahudi köleleri serbest bıraktığı için Mesih olarak anılan Büyük Kiros, çetin bir savaş sırasında hayatını kayıp ediyor.
Büyük Kiros’un İmparatorluğu sırasında, vatandaşlar vergi ödemiyorlardı ve huzuru bozmadıkları sürece, etnik kimliklerine bakılmaksızın aynı haklara sahiptiler.
Roma İmparatorluğunun, Ortadoğu coğrafyasında tek rakibi Pers İmparatorluğuydu.
Osmanlı İmparatorluğu
Öğrencilik yıllarımızda okuduğumuz ve öğretmenlik yıllarımızda öğrencilere okuttuğumuz resmi tarihe girmiyorum. Osmanlı saltanatı döneminde kuruluşu, yükseliş devri, duraklama devri, gerileme devri ve yıkılışını hrkes biliyor.
Yazar Necdet Sakaoğlu, Osmanlı Devletinin kuruluşuyla ilgili ve 36 Osmanlı Padişahlarının hayat hikayelerini özet olarak, 614 sayfalık kitabında yazmış. Necdet Sekaoğlu’nun yazdığı, Oğlak Yayıncılık ve Reklamcılık Ltd.Şti. tarafından 1999 yılında yayınlana “Bu Mülkün Sultanlar” isimli kitabın detaylarına girmiyorum. Dördüncü baskısının yirmi yedinci sayfasında ki bir paragrafı yazıyorum.
Tarihçilerin ortak görüşlerine göre Osman Bey, babası Ertuğrul’un 90 yaşlarında ölümünden (1281?) sonra Kayı Boyu Beyliği için amcası Döndar’la mücadele etti. Boy ulularının Döndar’dan yana olmasına karşılık yiğitlerin kendisini desteklemesi sonucu uzun bir bir savaşımı başarıyla noktaladığı gibi, 1299,da doksanlık Döndar Bey’i akınlarına karşı çıktığı bahanesiyle bir ok atarak öldürdü; Oğuz töresince Kayılar’a “ baş ve buğ oldu. Şayet Osmanlı Devletinin kuruluş tarihi kabul edilen 1299 bu olayla ilgisiyse Osmanlılar’da taht uğruna cinayet işlemesi de daha ilk günden gelenek olmuş demektir. Kimi tarihçiler 1299’un Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılışı ya da Osman Bey’e bayrak ve tabıl gelişiyle ilgili olduğunu ileri sürerler.
Kürtler Devlet Kurdukları Zaman Osmanlı Devleti Yoktu
Tarihe bakıyoruz. Birçok kavimler belli bir süre yaşadıktan sonra yer yüzünden silinip gitmişler. Roma İmparatorluğu, Pers İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu darmadağın oldular.
Tarihin derinliklerine iniyoruz. Kürtlerin yaşamı 12 bin yılı geçiyor. Med İmparatorluğu konusuna girmiyorum.
Kürtlerin kurdukları devletler:
I . Büyük Lor Devleti: MS. 922 tarihinde Fadleviye hanedanlığı Büyük Lor Devletini kurdular.
II. Dilemiyan ( Paweyan): Emevi hanedanlığı yıkıldıktan sonra Muaz El Devle MS: 942 yılında Paweyan Devletini kurar. Muaz, Bağdat’ı aldıktan sonra halifeliğin hiçbir etkinliği kalmadı. Halifeler yalnız hutbe okuyorlardı.
III. Hüsnevi Devleti: Araplar, Kürdistanı işgal ettikleri zaman, Şehrızor’un köklü ailelerinden Hüseyin oğlu Hüsnevi öncülüğünde Kürtler, Araplara karşı özgürlük savaşına başladılar. Kahraman Kürt savaşçıları 981 de Bağdat sultanına karşı harekete geçerek, Arapların, Bağdat’tan gönderdikleri büyük yendiler. Dinuz ve Şehrızor topraklarını alarak bağımsızlıklarını ilan ettiler.
IV. Mervaniye Devleti: Mervan’ın oğlu Ahmet ( Nasır El Devle) 1009 yılında, Diyarbakır da Mervan Devletini kurar. Bağımsız olarak yönetimi devam eder. Mervan Devleti, Mervan’ın oğlu Ahmet, Ahmet’in oğlu Nasır ve Nasırın oğlu Mansur devleti yönettiler.
V. Eyyubi Devleti: Kürt Selahattin’i Eyyubi 1177 yılında Eyyubi Devletini kurar. Haçlı savaşlarında büyük kahramanlıklar göstererek Kürt Selahattin’in kurduğu Devlet 305 yıl Ortadoğu da büyük kahramanlıklar gösterdiği gibi büyük adalet bayrağını dalgalandırır.
İmparatorluklar yıkıldığı gibi, Kürtlerin kurdukları devletler de yıkıldı. 1482 de Eyyubi devleti yıkıldıktan sonra Kürtler Devlet kuramadılar. 1916’da İngilizler ve Fransızlar arasında imzalana gizli SYKES-PİCOT antlaşmasıyla Kürdistan
parçalandı. Kürtler yok olmadıkları gibi baba vatanı olan Mezopotamya’nın bereketli topraklarını terk etmediler.
Mösyö Albert Champdor’ün en çok dikkat çeken cümlesi ise kitabına verdiği isimdir.” Selahaddin. Le plus pur heros de I’ İslam” (İslamın Büyük Kahramanı Selahattin.)
Mösyö dindar bir Hıristiyan ve tutucu bir katoliktır. Selahattin’i Eyyubi ile ilgili yazdığı yazıları 350 sayfalık bir kitapta toplamış.
KAYNAK: Kürdistan Kısa Tarihi Ekrem Cemilpaşa Doz yayınları 1998 İstanbul
Birinci Dünya Savaşı ve Sykes-Pikot antlaşması
1917 Ekim Devriminden sonra Rusya antlaşmadan ve paylaşımdan vazgeçmiş, Lev Troçki gizli olan bu anlaşmanın bir kopyasını 24 Kasım 1917'de İzvestiya gazetesinde yayınlayarak dünya kamuoyuna açıkladı.
Büyük bir senaryo ile petrol savaşını başlatmak için, Saraybosnalı Sırp milliyetçisi bir genç olan Gavrilo Princip 28 Haziran 1914'te Saraybosna'yı ziyarete gelen Avusturya-Macaristan İmparatorluğu veliahtı Arşidük Franz Ferdinand'ı öldürerek, I. Dünya Savaşı'nın başlamasına neden oldu.
Birinci Dünya Savaşı Petrol Paylaşım Savaşıydı. Osmanlı’nın zapt ettiği Arap çöllerinde zengin petrol havzaları vardı. Petrolün ne işe yaradığı bilinmiyordu. Ancak1853’te Galiçya da keşif edilen petrolün çok kıymetli bir ham madde olduğu anlaşılması üzerine İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya ve genç bir devlet olan ABD petrol sahalarını zapt etmek için amansız bir mücadeleye girdiler. Adata dünya devletleri ikiye bölünmüştü. İttifak ve itilaf devletleri bu uğursuz savaşa girdiler.
Bilhassa İngilizler, petrol alanların olduğu bölgelerde savaşta bütün ağırlığını vermişti. Süveyş
kanalı cephesinde ilk çatışmada Cemal Paşa komutasındaki askeri birlik1300 ölü veriyor. Osmanlı Devleti peş peşe toprak kayıp ediyordu. Osmanlı’nın yenileceğini fark eden İngilizler ve Fransızlar 16 Mayıs 1916’da gizlice Sykes-Picot Antlaşmasını imzaladılar. Osmanlı Devleti’nin hakimiyeti altındaki topraklarının paylaşılması amacıyla yapılan bir antlaşmadır.
KAYNAK: Arap Çöllerinde Türkler Alpay Kabacalı Cem Yayın evi İstanbul arka kapaktaki not
Bu antlaşmayı hazırlayanlar İngiliz politikacı, yazar ve aynı zamanda gezgin olan Mark Sykes ile Fransız diplomat ve Avukat George Picot’du. Bu nedenle anlaşma bu kişilerin isimlerine atıfla Sykes-Picot Antlaşması olarak adlandırıldı. Daha sonra Rusya’da bu antlaşmaya katıldı.
Ayrıca Fransa ve İngiltere’nin elde ettiği topraklarda Arap devletleri konfederasyonu veya Fransız ve İngiliz denetiminde tek bir Arap devleti kurulacaktı. İskenderun serbest liman olacak, Filistin’de ise Uluslararası bir yönetim oluşturulacaktı:
Sykes Picot Antlaşması Maddeleri
1. Rusya; Ermenista’na verilen Trabzon, Van, Bitlis ve Erzurum illerini alacak,
2. Fransa; Lübnan ve Suriyw’nın kıyı şehirlerini, Adana, Kilikya (Alanya), Antep, Urfa, Mardin ve Diyarbakır’ı alacak.
3. Suriye’de Fransa’ya bağlı bir manda rejimi kurulacak.
4. Irak ve çevresinde İngiltere’ye bağlı devlet kurulacak.
5. İngiltere; Güney Mezopotamya, Basra, Bağdat ve Hayfa şehirlerini alacaktı.
6. İskenderun serbest liman şehri olacak,
7. Filistin kutsal olması sebebiyle uluslararası yönetilecekti.
Yazıyı uzatmamak için Lozan antlaşmasına girmiyorum.
NOT: İnternetten faydalanarak bazı bilgilere ulaştım.
Devleti Olmayan Milletin Belgesidir
Bundan bir yıl önce ABD’nin insansız hava aracı ile Bağdat Havalimanı çıkışında İranlı General Kasım Süleymani öldürüldü.
İran İnsan Hakları Örgüt Hengaw 10. 12. 2020’de bildirdiğine göre bir suikast sonucu öldürülen nükleer bilimci Muhsin Fahrizade suikastının faili arama bahanesiyle bölgedeki İran yöneticileri, Kürtlere yönelik tutuklama ve baskı uygulamaya başladığını kaydetti.
Aslında Muhsin Fahrizade, İsrail ajanları tarafından öldürüldüğü dünya kamuoyu tarafından biliniyor. İranlı yöneticilerin, ABD ve İsrail’e güçleri yetmediği de biliniyor. Egemenlikleri altında yaşayan Kürtleri suçlamaya çalışan mollaları görüyoruz.
Bane kentinden Hengaw’a bilgi veren yerel kaynaklar, kentte internet ve telefon hatlarının kesildiği, güvenlik güçlerinin ağır silahlı ekiplerle mahalleleri kuşatmaya aldığını aktardı.
Kaynakların aktardığına göre, şimdiye kadar 30 eve baskın düzenlendi, 20 Kürt tutuklandı.
27 Kasım tarihinde İranlı nükleer bilimci Muhsin Fahrizade, Tahran yakınlarında uğradığı silahlı saldırıda öldürülmüştü. İran, suikasttan İsrail’i sorumlu tutmuştu.
Dün İran yönetimi yaptığı açıklamada suikasta karışan bazı faillerin yakalandığını duyurmuş, ancak ayrıntı vermediler.