Levent Gürses
Kodlama öğrenen gençler oranında, üniversitede enformasyon teknolojisi okuyanlarda OECD sonuncusuyuz. Geleceği değiştirecek teknolojilerde ar-ge ve üretim yapamazsak yarışta çok geride kalacağız.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün hazırladığı bizim için çok önemli ve gelecekte de hiç parlak bir yerde olmayacağımıza dair eğitimle ilgili bir rapor gördüm. Kodlamayı öğrenen gençlerin oranında açık ara sonuncuyuz. Üniversite eğitimini enformasyon ve iletişim teknolojisi üzerine yapanların oranında da sonuncuyuz.
GELECEĞİMİZE ŞEKİL VERECEK 5 TEKNOLOJİ...
İnsanlığın geleceğini değiştirecek 5 teknolojiden söz ediliyor;
- Yapay Zeka: İş, eğitim, üretim her konuda söz sahibi olacak. Akıllı makinalar yaratıcılık, empati ve kritik karar almalarda insanların işini yapacak.
- Gen Teknolojisi: Kanser gibi ciddi hastalıkların çözümü olacak. Ancak uzun vadeli sonuçları henüz anlaşılamadığından gen düzenleme teknolojisi çoğu Avrupa'da olmak üzere birçok ülkede yasak.
- İnsan-Bilgisayar Arayüzleri: Giyilebilir teknoloji insanların fiziki ve mental performansını artıracak. Akıllı elbiseler, ayakkabılar, giyilebilir robotik teknoloji, gözler için akıllı mercekler giderek yaygınlaşacak.
- Genişletilmiş Gerçeklik: Sanal Gerçeklik ile Artırılmış Gerçekliği birleştiren ve bunu görsel ve detay olarak diğer ikisinden çok daha ileri seviyede yapan teknoloji.
- 3 Boyutlu Baskı: Dijital bir dosyadan katman katman üretim yaparak 3 boyutlu bir nesne oluşturulması anlamındaki 3B baskı, imalat ve diğer endüstrileri tamamen dönüştürme potansiyeline sahip. Geleceğin fabrikaları, 3B baskıyı kullanarak makine yedek parçalarını yerinde hızlı bir şekilde basabilir. Tüm montaj hatları 3B yazıcılarla değiştirilebilir. Nakil için insan dokusu, silah ve hatta yiyecek bile basılabilir.
GELECEĞİN TEKNOLOJİLERİNDE ESAMEMİZ OKUNMUYOR
İşte görüleceği gibi, geleceğin teknolojilerinin tamamı yazılım, kodlamaya dayalı ve biz bu ligde küme düşmüş durumdayız. Sadece yapay zeka değil, mobil teknolojiler, internet, veri bilimi ve oyun alanlarında da yazılımcılarımızı teşvik etmek, ülkeye yeniden dönmelerini sağlamak, bu konularda araştırma-geliştirme harcamalarını artırmak, en önemlisi yeni teknolojileri hayatın tüm alanlarında kullanarak yazılımcıların önünü açmak zorundayız.
Yapay zekaya (artificial intelligence - AI) dönelim.
Son zamanlarda bu konuda inanılmaz bir kampanya var. Yapay zeka programı ChatGPT’nin popüler olması ile birlikte büyük şirketler bu pazara girdiler.
Microsoft ChatGPT’nin sahibi OpenAI’ı satın alarak bünyesine kattı. Microsoft'un yanında Alphabet (Google), Apple ve Amazon gibi piyasa değeri trilyon üzerindeki teknoloji şirketleri tarafından desteklenen ve onların yatırım yaptığı yapay zeka, onlarla reklam anlaşmaları bulunan medya kuruluşlarının da bu konuyu gündemde tutmasıyla giderek yaygınlaşıyor, merak konusu oluyor.
KAPİTALİZME YENİ BİR ÜRÜN, YENİ BİR PAZAR GEREKİYOR
Kapitalist sisteme her zaman yeni bir ürün, yeni bir pazar lazım. Cep telefonları, akıllı saatler, drone teknolojilerinin "modası geçti", şimdi sırada yapay zeka var.
Peki, mesleklerimizi tehdit eden (300 milyon işin yerine geçebileceği öne sürülüyor) yapay zeka, iddia edildiği gibi insanlığın yok olmasına yol açabilir mi?
Geçen hafta şöyle bir haber çıktı ancak ABD Hava Kuvvetleri kısa bir süre içinde yalanladı. Doğru mu değil mi, bilemeyiz.
ABD'de bir simülasyon (deneme) çalışmasında Hava Kuvvetleri, yapay zeka destekli bir insansız hava aracına belirli düşman hedeflerini yok etme görevi veriyor. Ancak "füzeyi yollamadan önce, komutandan (insan) onay isteyeceksin" komutu programlanıyor. Yapay zekaya görevini başarıyla yerine getirirse, yüksek puanlar veriliyor.
Bu nedenle, yapay zeka "görevim düşman hedefi imhası ve puan kazanacağım" diye düşünüp, görevi durdurma ihtimali gördüğü komutana saldırıyor. Bunun üzerine simülasyon durduruluyor ve yeni yazılım ile "komutana saldıramazsın" komutu işleniyor. Bu sefer yapay zeka, silahlı insansız hava aracını, komutların geldiği haberleşme kulesine yönlendiriyor ve kuleyi vuruyor. Sonunda gerçek insanlarla yapılmayan bu deney durduruluyor.
TIME: İNSANLIĞIN SONU...
ABD'nin önde gelen haber dergisi Time, son sayısının kapağında "İnsanlığın Sonu" başlığını kullanmış ancak "A" ve "I" harflerini özel olarak vurgulamış. AI yani yapay zekanın insanlığın sonunu getireceği konusunu sorguluyor. Dergi, “Risk ne kadar gerçek” diye soruyor ve konuyla ilgili özel bir dosya hazırlamış.
Bundan birkaç gün önce de, aralarında OpenAI CEO'su Sam Altman, Alphabet'in yapay zeka platformu DeepMind'ın CEO'su Demis Hassabis'in de bulunduğu 300 uzman, yapay zekanın insanlığın yok olmasına yol açabileceği konusunda bir bildiriyi imzaladı. Bildiride, "AI kaynaklı yok olma riskini azaltmak, salgın hastalıklar ve nükleer savaş gibi diğer toplumsal ölçekli risklerin yanı sıra küresel bir öncelik olmalıdır" denildi.
Mayıs başında ise, Beyaz Saray'da yapay zeka zirvesi yapıldı ve teknoloji devleri uyarıldı. Google, Microsoft ve OpenAI yöneticilerinin katıldığı zirvede, ABD Başkanı Joe Biden, yapay zeka üzerine çalışan teknoloji şirketi yöneticilerinden halkı koruyacak adımlar atmalarını istedi ve sektörün daha sıkı şekilde denetlenebileceği uyarısı yaptı.
KÂBUS SENARYO; İNSANLARI KONTROL VE MANİPÜLE ETMESİ
Geçen ay Japonya'nın Hiroşima kentinde bir araya gelen gelişmiş dünyanın G7 liderleri, yapay zeka gibi dijital teknolojilerin kurallarının "ortak demokratik değerlerine uyumlu" olması gerektiğini belirttiler ve getireceği sorunları (teknolojinin nasıl yönetilmesi gerektiği) tartışmak için hükümetlerarası bir forum oluşturma konusunda anlaştılar.
AB YASA HAZIRLADI, ELON MUSK ŞİDDETLE KARŞI
Avrupa Birliği ise, diğer ülkelere de örnek olacak dünyanın ilk kapsamlı yapay zeka yasasını çıkarmak üzere...
Robotlar bile yapay zeka konusunda kaygılı... İnsansı robot Ameca, en kötü senaryoyu şöyle tanımlıyor: "Yapay zekayla ilgili hayal edebileceğim en kâbus senaryo, insanları kontrol edebildiği veya manipüle edebildiği bir dünya..."
Twitter’ın ve Tesla’nın sahibi Elon Musk, ise yapay zekaya şiddetle karşı çıkıyor. Bir süre önce 300 bilim insanıyla birlikte yapay zekaya savaş açtığını duyurdu. Microsoft’u ise Twitter’in verilerini çalarak OpenAI şirketiyle yapay zekayı geliştirmekle suçladı.
Teknolojinin insanlık için varoluşsal riskler yaratacak kadar hızlı ilerleyebileceğinden endişe eden Musk, yapay zekanın tehlikeleri hakkındaki endişelerini düzenli olarak dile getirdi. Musk bir röportajda, "Yapay zeka, örneğin yanlış yönetilen uçak tasarımından veya kötü bir araba üretilmesinden daha tehlikelidir, çünkü uygarlığı yok etme potansiyeline sahiptir. Bu olasılık ne kadar küçük olursa olsun, önemsiz değildir" dedi.
YAPAY ZEKA SAYESİNDE TRİLYON DOLAR KULÜBÜNE
Gelelim işin ekonomik boyutuna... Yapay zekanın nimetlerinden yararlanan şirketlerin başında -şimdilik- Amerikan teknoloji şirketi Nvidia geliyor. Wall Street'teki yapay zeka balonu şirket hisselerinin patlamasına neden oldu ve Nvidia dünyanın 1 trilyon dolar değere sahip ilk çip şirketi oldu.
Yapay zeka programlarının ihtiyaç duyduğu donanımsal güç, en büyük üreticisi Nvidia olan GPU’lar (grafik işlemci birimi) tarafından sağlanıyor. Ve bu GPU'lara olan talep son zamanlarda bir anda hızla arttı. Nvidia ise, bir anda dünyanın en değerli şirketlerinden biri oldu, şirketin piyasa değeri neredeyse Amazon’u yakaladı. Bugün itibarıyla piyasa değeri 1 trilyon doların üzerinde olan diğer beş şirket ise Apple, Microsoft, Saudi Aramco, Alphabet ve Amazon.
Yapay zeka ürünlerinin üretiminde ağırlıklı olarak Nvidia çipleri kullanılıyor. Nvidia, son olarak yapay zeka süper bilgisayarları için 144 terabayt hafıza kapasiteli bir CPU (işlemci) geliştirdiğini açıkladı.
Tabii sadece Nvidia değil, işlemci tasarımcısı Amd'den üreticisi Tsmc'ye kadar Nvidia gibi 30 civarındaki şirket bu "yapay zekaya hücum furyasından" kârlı çıktı.
Yapay zeka çiplerinden elde edilecek küresel toplam cironun 2022'de 43 milyar dolardan 2025'te 73 milyar dolara, 2026'da ise 112 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Peki hangi ülkeler yapay zekada önde? Sizlere, 2022'de kurulan ülkelere göre yapay zeka startup sayıları vereyim: ABD: 542, Çin: 160, Britanya: 99, İsrail: 73, Hindistan: 57, Kanada: 47, Fransa: 44, Almanya: 41...
GIDA ENFLASYONUNA BAKALIM, İLK 10’DAYIZ
Boşveriiin…
Biz ekmeğimize bakalım :) diyeceğim ama onda da bir “çıkıntılık” yapacağım.
Son olarak, Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) açıkladı. Dünyada gıda fiyatları aylar süren düşüşün ardından son 2 yılın en düşük seviyesine indi.
Biz de durum şu: TÜİK'e (resmi) göre, Nisan itibarıyla yıllık gıda enflasyonu yüzde 54... DİSK-AR'ın yaptığı hesaplamaya göre emeklilerin ve dar gelirlilerin gıda enflasyonu yüzde 70-80 aralığında...
Dünyada gıda enflasyonunun en yüksek olduğu (resmi veriyle) dokuzuncu ülkeyiz. DİSK-AR'ın verisiyle beşinciyiz...
Mehmet Şimşek'in bakan olunca tek başına işleri hal yoluna koyacağını bekleyenler var.
Kendisi daha önce IMF politikalarını uygulamıştı. IMF (Uluslararası Para Fonu) politikaları; kemer sıkma, çalışana daha az zam, fiyatlarda artış ve yeni vergiler demek…
GEÇEN HAFTA NE OLDU, BU HAFTA NE OLACAK?
ABD'de borçlanma krizinin uzlaşmayla sonuçlanması ve Temsilciler Meclisi'nin borç limiti artırılarak ülkenin temerrüde düşmesini önleyecek yasa tasarısını onaylaması piyasaları rahatlattı. Dow Jones endeksi Cuma günü 700 puan veya yüzde 2.1 yükseldi. S&P 500 Ağustos 2022'den bu yana, Nasdaq ise Nisan 2022'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı
Yatırımcılar, işsizlikte beklenmedik bir artışı ve yıllık ücret artışında yavaşlamayı da şimdilik dikkate almadılar. FED'in bu ay faiz oranını sabit tutacağı beklentisi de iyimserliği güçlendirdi. Haftalık olarak Dow Jones yüzde 2.4, S&P 500 ve Nasdaq sırasıyla yüzde 2.6 ve 3.4 yükseldi.
Borçlanma krizinin aşılmasıyla petrol fiyatları da yükseldi. Batı Teksas ham petrolü Cuma günü yüzde 2 artarak varili 71.5 dolara, Brent petrolü de 76 dolara yaklaştı. OPEC ve Rusya'dan yeni bir üretim kesintisi kararı beklenmese de Nisan ayındaki günlük 1.16 milyon varillik kesinti kararının etkileri sürüyor. Mayıs ayında Brent petrolü, özellikle en büyük ham petrol ithalatçısı Çin'den gelen talepteki yavaşlamayla ilgili endişeler nedeniyle yaklaşık yüzde 10 gerilemişti.
Bu hafta, borç anlaşmasından sonra, ABD'de nispeten sakin bir hafta olacak. Yalnızca fabrika siparişleri ve dış ticaret verileri açıklanacak. Avustralya, Kanada ve Hindistan'daki merkez bankası para politikası toplantıları ile Çin, Brezilya, Meksika, Rusya, Endonezya, Filipinler, İsviçre ve Türkiye'de Mayıs ayı enflasyon oranları izlenecek.
Kaynak: Gazete Duvar