Haziran ayı enflasyonu son 15 yılın zirvesinde!
Seçim öncesi döviz kurlarındaki artışla başlayan Türk Lirası’ndaki (TL) kayıplar engellenemezken, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan açıklamada Haziran ayı enflasyonunun son 15 yılın zirvesinde olduğu kaydedildi.
Ayrıca Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi’nin (BİSAM) verilerine göre enflasyonun gıdaya yansıması yalnızca bir yıl içerisinde yüzde 19,7’ye çıkarken, ‘yoksulluk sınırı’ da son bir yılda bin TL artış gösterdi.
Enflasyonun artışına neden olan zamların daha çok kurla bağlantılı olarak geliştiğini bildiren Özgür, “Şu anda kurun 4 lira civarında olduğu zamlar yansıyor. Yani biz henüz 4,50 civarında olduğu maliyeti görmedik. Dolayısıyla enflasyon oranının Ağustosa doğru yüzde 20’lere ulaşması sürpriz olmaz. Bunu, nereden anlıyoruz. Üretici fiyatları enflasyonu yüzde 24’lere ulaştı. Yani tüketici fiyatları ile üretici fiyatları arasında 10 puanlık bir fark var. Bu şunu gösteriyor, üreticinin üzerinde ciddi bir maliyet baskısı var. Bu maliyet baskısı yeni zam dalgası olarak fiyatlara da yansıyacak. Bu da bizim üretici fiyatları endeksinin yüzde 20’lere çıkmasına neden olacak” diye konuştu.Mezopotamya Haber Ajansı’ndan (MA) Bilal Seçkin’e konuşan ekonomi yazarı Bahadır Özgür ise ekonomideki gidişata değinerek, önümüzdeki aylarda oluşabilecek ekonomik tabloya ilişkin görüşlerini paylaştı.
‘Bir dizi iflas olacak’
Bahadır Özgür, ülke ekonomisi açısından en tehlikeli durumun enflasyon, faiz ve kurun aynı anda artması olduğunu sözlerine ekleyerek, Olağanüstü (OHAL) sonrası bir dizi iflasın yaşanabileceği değerlendirmesinde bulundu:
“Türkiye ekonomisinde 2019’da karşılaşacağımız sorun, enflasyon ve devalüasyon sarmalı sonrası borçlanma ihtiyacının çok yüksek olmasıdır. Bize nasıl bir sonuç çıkartacak. Zaten şirketlerin çok ağır bir borçlanma yükü var, şirketler bu borçları borçla çevirebiliyor. Tüm borçları topladığımız zaman milli gelirin yüzde 50’sine ulaştı. Bu çok yüksek bir rakam. Yani Türkiye şu an 100 liralık harcama için 150 liralık borçlanma yaşıyor. 50 lira fazla bir borçlanma ihtiyacı var. Dolayısıyla bu sarmal 2019’da bir dizi iflaslara yol açacak. Özellikle OHAL kalktıktan sonra göreceğiz ki pek çok şirket borçları çeviremediği için iflas başvurusunda bulunacak.”
“Kriz 1994 ya da 2001 gibi şok dalga şeklinde gelmeyecek”
Borçlanma yükünün ağır olduğunu belirten Bahadır Özgür, dolar kurunun yıl sonuna kadar 5 TL’yi bulmasını beklediğini dile getirdi.
Özgür, gıda fiyatlarına yansıyan zamlara değinerek, önümüzdeki aylar için ‘zam dalgası kaçınılmaz’ değerlendirmesinde bulundu.
Seçim öncesinden bu yana bir krizin geldiğini ve bu krizin ağır, derinden ilerlediğini savunan Özgür, son olarak şu anki ekonomik gidişatı önceki krizlerle karşılaştırarak şöyle konuştu:
“Bu kriz 1994 ya da 2001 gibi şok dalga şeklinde gelecek bir kriz değil. 2001 bir bankacılık kriziydi. 1994 daha çok orta işletmeleri vuran bir krizdi. Şu an içerisinde bulunduğumu kriz ise, büyük şirketleri de kapsayan bir borç krizidir ve vatandaşın borçlarını da çok fazla arttıran bir kriz. Hem vatandaşın hem de şirketlerin borçları çok yüksek bir oranda. Önce bir kriz geldiğini söyleyen iktisatçıların genel olarak üzerinde durduğu nokta buydu. Yani bir şok beklemeyin ama adım adım bu süreç içerisinde çok ağır bir kriz gelecek.”