Ülkede ekonomik kriz giderek derinleşiyor. Merkez Bankasındaki faiz düşsünden sonra döviz kurunda yükselişe neden olurken, temel gıda maddelerinde fiyat artışı yaşandı. Halkın alım gücü ise her geçen gün azalıyor. Ekonomik kriz sadece yurttaşları değil, iş sektörünü de etkilemiş durumda. Birçok işletme kepenk kapatma ile karşı karşıya kaldı. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya ve Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DİSİAD) Başkanı Nurullah Edemen dolar kurundaki artışı ve derinleşen ekonomik krizi Artı Gerçek’ten Remzi Bucandir'e değerlendirdi.
KAYA: DOLARIN YÜKSELİŞİ PİYASALARI OLUMSUZ ETKİLİYOR
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, piyasaların istikrar aradığını, belirsizliğin ise piyasaları olumsuz etkilediğini söyledi. Dolardaki yükselişin piyasaları belirsizliğe ittiğini ifade eden Kaya, “Türkiye her ne kadar ihracat rakamları artsa bile, sonuçta ithalata bağlı ihracat ağırlıklı bir ülke. Kendi ürettiğini, imal ettiğini satmaktan çok dışarıdan ithal ettiği ürünü fazla olan bir ülkeden söz ediyoruz. Onun için ister istemez bir belirsizlik ve insanlarda ne olacak diye bir endişe var. Her ne kadar ihracat rakamı yükselse bile, bizim yerelde üretimi artıracak desteklere ihtiyacımız var. Özellikle ithalata dayalı olmayan ihracatı destekleyecek yeni bir politika oluşturması gerekiyor hükümetin. Bunu oluşturmadığı takdirde ürün bulamama içeriye de yansıyacak. Sadece koruma tedbirleri ile bunun gerçekleşme olasılığı yok” dedi.
'İŞ SEKTÖRÜ FİNANSA ERİŞEMİYOR'
Bölgedeki iş sektörünün finansa erişim konusunda sıkıntı yaşadığı için üretime dayalı yatırım yapamadıklarını ifade eden Kaya, bankaların politikasını eleştirdi. Özel bankaların sadece tüketici kredileri verdiğini ifade eden Kaya, “Bizim en büyük sorunumuz finansa erişim. Bu hala çözülmüş değil. Piyasanın bu kadar imalata, ihracatçıya, yatırımcıya ihtiyacı olduğu bir dönemde özellikle özel bankalar, bir kısım kamu bankası hala tüketiciye yönelik kredi dışında krediye girişmemesi bana göre finansta en önemli sorun. Bankalar, maalesef özel bankalar risksiz, maaş alan kişiye bireysel kredi vermeyi birinci hedef olarak koymuşlar bu dönemde. Bu dönemde bunların değil, tamamen tersi imalatçıya yönelik uzun vadeli kredi paketlerini oluşturmaları gerekiyor” diye konuştu.
'DESTEK VERİLMEZSE İŞSİZLİK ARTAR'
İmalatın düşük olduğu bölgede az düzeyde yapılan ihracat ise bölge politikaları nedeni ile sekteye uğramış durumda. Bölge kentlerinin Irak, Suriye ve İran gibi ülkelerle olan ticari hacmi geçmiş döneme nazaran oldukça düşük. Diyarbakır ihracatının normal zamanda yüze 60-75’ini yalnız Irak Kürdistan bölgesine yapılan ihracat olduğunu ifade eden Kaya, “Bu neredeyse yarı yarıya düşmüş duruma. Sadece Diyarbakır değil, Türkiye'nin ihracatında da genel anlamda bir düşüş var. Pandemiden, dolar seyrinden oluşan ekonomik krizden etkilenen bir bölgenin bazı pozitif adımlara ihtiyaç var. Pandemi döneminde işsiz kalanlar Irak’a giderek iş aramak zorunda kaldılar. Bölgeye doğru destekler verilmezse işsizlik sayısında artış daha fazla olacaktır. İster istemez bölgede iş bulamadıkları için Irak gibi çevre yerlere yeniden gitmek zorunda kalacaklar” dedi.
'BU DAHA BAŞLANGIÇ'
Ekonomik krizin etkisi Diyarbakır’da etkisini göstermeye başlamış durumda. Bir ay önce 3 TL olan ekmeğin fiyatı 5 TL’ye yükselirken, temel gıda malzemelerinin fiyatlarında da artış var. Dar gelirli yurttaşlar artık temel ihtiyaçlarını karşılamayacak duruma geldi. Genel anlamda yaşanan krizin hala gerçek anlamda halka yansımadığı görüşünde olan Kaya’ya göre asıl kriz yıl sonunda yaşanacak. “Doğrusu bu yükselişin henüz sonuçlarını toplum olarak tam olarak yaşamış değiliz” diyen Kaya, “İmalat ve tarım sektörüne yönelik fiyat artışları ister istemez bir süre sonra tüketiciye yansıyacak. Müdahale edilmediği takdirde bu yaşanacak. Bu daha başlangıçtır. Yeni yeni bunlarla tanışıyoruz. Onun için bu fiyat artışlarına yönelik hükümetin asgari ücretli ve ücretsiz kesime yönelik bir an önce destek politikası oluşturması gerekiyor. Orta düzeyli gelire sahip olanlar ve üreticilerin belirli bir teşvikle yaşama şansı olur. Ama özellikle asgari ücretle geçinmek zorunda kalanlar yada işsiz kesimin bu fiyat artışlarına yönelik bir koruma politikası oluşturulması gerekiyor. Destek olmazsa işsizlik artacaktır. Küçük işletmelere yönelik destekler olmazsa işletmeler kapanmak zorunda kalacak. Bu konuda sadece merkezi hükümet değil, yerelde hem belediyelerin, hem de bizim gibi yapıların kentin istihdam politikasına yönelik destek politikaları oluşturmamız gerekiyor.”
EDEMEN: MB FAİZLERİ DÜŞÜRÜYOR, ÖZEL BANKALAR YÜKSELTİYOR
Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DİSİAD) Başkanı Nurullah Edemen, döviz dalgalanmaları ve faiz oranlarının iş sektörünü olumsuz etkilediğini söyledi. “Merkez Bankası nezdinde her ne kadar faiz oranları düşmüşse de, reel sektörde, piyasada bir düşüş kaydetmedi” ifadelerini kullanan Edemen, “Bankalar tam tersine oranın çok üstünde faiz oranlarını uyguluyorlar. Özellikle 6 ay ve üstündeki ticari kredilere 28-30 bandında kredi veriyorlar. Merkez Bankasında faiz düşmeden önce bu oran daha düşüktü. Kamu bankalarında finansa erişim, kaynak oluşturmada sıkıntı var. Hem faiz oranlarının yüksek olması, hem de döviz kurlarının çok yüksek olmasından kaynaklı biz ticaret yapamaz hale geldik. Özellikle üretim yapan firmalar çok ciddi sıkıntı içinde” ifadelerini kullandı.
'TAAHÜT EDİLEN ASGARİ ÜCRET ORANINI KİMSE KARŞILAYAMAZ'
Edemen, iş sektörünün yaşadığı finans sorununa iktidarın taahhüt ettiği ancak kendilerinin altında kalkamayacağı taahhütler de eklendiğini söyledi. En son memur maaşlarına yüzde 30-35 bandında zam yapıldığı açıklandığını hatırlatan Edemen, “Doğru bu yapılması gerekir ama bunun altının sağlam bir şekilde doldurulması gerekir. Yüzde 30-35 zammı hazineye çok ciddi bir kaynak yükü getiriyor. Kaynak yoksa bu zam nasıl yapılacağını merak ediyorum. Birde iş dünyasını, hatta her esnafı ilgilendiren asgari ücret tespiti var. Cumhurbaşkanı asgari ücretin 4 binin altında olmayacağı gibi bir taahhütte bulunmuştu kamuoyuna. Tamam problem yok olsun, 5 binde olsun. Peki iş veren üstündeki bu yük nasıl finanse edilecek? Bu günkü piyasa koşullarında herhangi bir işverenin 4 bin TL asgari ücreti, bu ülke koşullarında karşılayabilmesi mümkün değil. Bunun bir an önce açıklanması gerekiyor” dedi.
'ESNAF BİRİKEN KREDİLERİNİ ÖDEYEMEYECEK DURUMDA'
Diyarbakır başta olmak üzere esnafın iş yapamaz hale geldiğini ifade eden Edemen, birçok esnafın çeklerini ödeyemediğini söyledi. Esnafın bankalarda biriken kredi taksitlerini dahi ödeyemeyecek durumda olduğunu ifade eden Edemen’de krizin asıl etkisinin Ocak ayı itibari ile hissedilebileceğini söyledi. Şu anda sadece birkaç kalemde yaşanan fiyat artışının halka yansıdığını ifade eden Edemen, bu krizin etkisinin daha da artacağını belirterek hükümetin bu konuda mutlaka adım atmasını istedi.
(Kaynak)