Erdoğan'ın yeni kabinesi ve düşündürdükleri

Ali Kemal Yıldırım

Kabinede şahinlere yer verilmemiş. Cumhurbaşkanlığı yardımcılığına Bingöl'lü bir Kürt Cevdet Yılmaz; Dışişleri bakanlığına da Van Erciş'li Mit müsteşarı Hakan Fidan getirilmiş. Ekonomi bakanı Mehmet Şimşek Siirt'li bir Kürt  Ayrıca Erdoğan 1000 yıllık kardeşlikten bahsetti.

Yeni bakanların, eskisi ile karşılaştırıldığında, eğitimli ve ehliyet sahibi kişilerden oluştuğu görülüyor. Mevcut Kürt kökenli bakanlara Hüda Par'ın varlığı ve Barzaniler (ve belki de Öcalan ile) yakın ilişki eklendiğinde bu düzenlemenin daha büyük bir stratejinin parçası olduğu anlaşılıyor.

Ankara'da kurulan Cumhur külliyesinin bir imparatorluk sembolü olarak kurgulandığı anlaşılıyor. Bu hedefe ulaşmak için Kürtler ile barış gerekiyor. İşte sorun bu barışın nasıl olacağı. Kabineye alınan ve bütün içinde asimile edilen Kürt kökenli bakanlarla mı bu sağlanacak, yoksa başka türlü mü? Bu bakanlar Kürt kökenli, ama onlara sorulduğunda kendilerine Kürt mü yoksa Türk mü diyecekleri şüpheli. Ayrıca Türk dese bile bunlar merkezi sistemi mi yoksa halkın yönetime daha fazla katılımını mümkün kılan yetkilerin başta belediyeler vasıtası ile olmak üzere çevreye devrini mümkün kılan bir sistemi mi savunuyorlar?

Arap işgaline karşı mücadele eden, aralarında Babak, Khurdaye taraftarlarının da bulunduğu Hürremiler Arap olmayı köken ile değil; siyasal tutum ve konuştukları dil ve tarsftarı oldukları din ile açıklıyorlar. Hürremiler Kürtler'in Araplaşmasını engelleyen ve ilerde bölgede ortaya çıkacak Şeddadi ve Revvadi devletlerinin sosyal alt yapısını hazırlayan en önemli harekettir.

Yanlız burada Horasan'lı Farslılar ve onların komutanı Tahir'in rolünü de unutmamak lazım. Tahir, halife el Mumin'e verdiği destek ile onun kardeşi üzerinde üstünlüğünü sağlar. Irak'ın doğusu Tahire bırakılır ve bir süre merkez ile bozuşma sonucunda özerklik ve bağımsızlık gerçekleşir. Bunu diğer İrani devletler Şaffari ve Samaniler izler, sonra Büveyoğulları ve akabinde  Kürt devletleri kurulur. Sonunda hepsi birer birer Selçuklular tarafından ortadan kaldırılır.

Ortada ne Hürremiler ve ne Tahir gibi bir general var. Öyle ise plan daha ziyade İran'ın bölgede etkisini kırma ve Orta Asya'da Türkiye'nin rolünü büyütmeye yönelik. Bu, ABD tarafından  hem İran ve hem de Çin'in çevrelenmesi stratejisine uygun düşüyor. 

Bu durumda Kürtler bu stratejinin bir parçası haline geldiklerinde kendi kültürel dünyalarının bir parçası olan diğer iraniler ile daha fazla uzaklaşacak ve muhtemelen daha fazla asimile olacaklardır. Ya da belki, zayıf bir ihtimal olsa da,  akıllı bir yol ile Kürtler İrani dünyanın liderliği için fırsat yakalayacaklardır.

Bütün bu karmaşa karşısında Kürtlere alan açan, onların etkisini büyüten ortak bir Kürt aklı var mı? Resmi dahi görmekte zorluk çeken Kürt siyasetine bakınca ben böyle bir şeyin emaresine rastlamıyorum.