Güney Kurdistan halkımız, halklarımız 25 Eylül 2017 dünya devletlerine tarihi bir mesaj verdiler. Bu halk bağımsızlık için şimdiye kadar dünyada enderi görülmeyen bir bedel ödemiştir. Bunun için Bağımsızlık Kürd halkı için ANA SÜTÜ GİBİ HELALDIR. Bu bağlamda Güney Kurdistan bölgesel yönetimine karşı en başta Ortadoğu, Avrupa ve Amerikada alehte oluşturulan olumsuz serzenişler, her türlü tehdit, uyarı, telkinlere rağmen gerçekleitirilen Bağımsızlık Referandumu Kürlerin tarihinde bir milad ve tarihi bir manifestodur. Sınav başarıyla atlatılmış ve her türden tehdit ve provakasyon boşa çıkartılmıştır.
Hani TC' nin Güney Kurdistan`daki Temsilciliği`ni bir yana bırakacak olursak, aslında işin garip yanı defakto Güney Kurdistan`da temsilcilik, konsolosluk açmış devletler bu ilişkilerden hareketle aslında Kurdistan diye bir devletide kabullenmişlerdi. Bu devletlerin Kurdistan Referandumu`nun ertelenmesinde ayak diretmeleri, abesle eş değerdedir. Referumda Güney Kurdistan halkları % 90 üzerinde EVET' ten yana tercihlerini yapmışlardır ve ben bunu aşağıda rakamlarıyla birlikte sunacağım. Demem şudurki Kürtlere referandumu reva görmeyen devletler bu tabo karşısında, Kurdistan`da pılı ve pırtılarını alıp gideceklermidir?. Tabiki hayır. Çünkü Kürdistan birçoklarının hayal edemediği kadar doğal zenginliklere, gaza ve petrol kaynaklarına sahiptir. Bundan dolayıda böyle bir pazar ve madenden vaz geçmek birçok dünya devletinin alehine olur.....
Seçim sonucuna bir göz atacak olursak karşımıza hiç kimsenin hayal edemeyeceği bir sonuç ve eğilim çıkmıştır. Kurdistan Seçim ve Referandum Yüksek Komisyonu`nun açıklamasına göre: 4.581.225 toplam seçmenin oy kullanmaya hak kazandığı referanduma 3.305.935 kişi ( % 72) katılarak oy kullanmıştır. Seçimde kullanılan geçersiz ve boş oylar çıkarıldığında toplam kullanılan geçerli oy sayısı 3.085.935 dir.
• Toplam seçmen: 4.581.225
• Oy kullanan seçmen (Kurdistan Bölgesi ve yurtdışı toplamı): 3.305.925 - (% 72,16 )
• Hayır kullanan geçersiz oylar: 170. 611 - (% 5,16), Boş kullanılan geçersiz oylar : 40. 011 - (% 1,21)
• Evet kullanan geçersiz oylar: 9. 368 - ( % 0,28 ) ve Geçersiz oyların toplamı:219.990
• EVET: 2.861.471 - ( % 92.7) ve Hayır: 224.464 - ( % 7.27)
Bu sonuçlar eşliğinde resmi olarak Kurdistan Bağımsızlık Referandumu’na katılan ve oy kullanan seçmenin % 92.7’lik bir bölümünün verdiği EVET oylarıyla Kurdistan halkı, Bağımsız Kurdistan’ın kurulması yönünde rotalarını cizmişlerdir.
Kürtler tarihlerinde hiçbir zaman istilacı, işgalci olmamışlardır. Ülkeleri işgal altında olasa bile hatta sömürge dahi olsalarda, komşuluk ilişkilerine değer vermişler ve hiçbir halka karşı tehditlerde de bulunmamışlardır. Bu mesaj iyi okunmalı ve her devlet, halk ve birey buna saygı göstermelidir. Kürtlere yıllarca zulüm yapıp, iliğine kadar sömüren bölge devletlerinin bu saatten sonra yapacakları tek şey, Kürdlerle biran evvel halelleşmeleridir. Buna ayak diretmek bu saatten sonra nafiledir. Makul bir cözüm yoluna gidilmediği sürecede hem Türkiye hemde İran yakasında Kürdler Özgürlükleri için tüm imkan ve kapıları zorlayacaklar ve o günler kesinliklede uzak değildir.
Aylardır Referanduma, dolayısı ile bağımsızlığa kilitlenen Kürt halkı dünyanın herbir yanında seferber olarak ve ihtiyadıda elden bırakmadan gece, gündüz koşturarak nihayet maraton ipini alınlarının akıyla göğüslediler. Tüm vijdan sahibi Kürtler bu anlamlı gün için, kenetlenmiş bir yumruk gibiydiler. Ne yılgınlık, pravakasyon nede macera, tuzak ve tehditler Kürtlerin menzile ulaşmalalarına engel olamadılar. Nafile, tuz ve buz oldu tüm karşı çıkış, duruş ve kaygılar. Bu su artık yolunu bulur, tıpkı Fırat ve Dicle nehirlerinin buluşması gibi. Kürdler işin başındalar. Düşe, kalka, emekleyerek dik yürümesini bilecek ve o günler uzak değildir. Bunun tek formülü Kürtler ulusal temellerde ve ortak paydalarda bir olmalı, örgüt çıkarlarını bir yana bırakmalıdırlar.
Evet dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, biz Berlin’de yaşayan Kürdlerde 26 Eylülde ağız tadında bir Bayram yaşadık. Referandum seçimlerinden bir gün sonra bine yakın bir Kitle yedisinden, yetmişine ünlü Berlin Brandenburger Kapısı önünde buluşarak davul, zurna ve müzik eşliğinde sevinçlerini govende durarak gösterdiler. Bu anlamlı günde kimi önemli şahsiyetlerde Kürtlerin sevinç ve heyecanlarına ortak olarak dayanışmalarını gösterdiler. İsrail Devletini temsilen sayın Mendi Safadi günün önemine değinen konuşma yaparak, “İsrail devleti Kürt halkının bağımsızlıktan yana tercihlerini önemsediklerini ve bundan böylede Kürtlerle her zaman dayanışma içerisinde olacaklarını” dile getirdi. Sol Parti Federal parlemento Milletvekili Evrim Helin Baba Kürtçe ve Almanca konuşma yaparak “hem Kürtlerin bu anlamlı gününü kutladı hemde kendi imkanları ölçüsünde Kürtlerin haklı mücadelesini parlementoda savunup, destekleyeceğine” vurgu yaptı. Tertip komitesi adınada, bende Almanca ve Kürtçe bir konuşma yaparak hem gelen kitleyi selamladım, hemde referandum öncesi ve sonrası gelişmelere dikkat çekerek, Kürtlerin kurtuluşunun ancak birlikte olabileceğine ve ayrıca Peşmergenin İŞİD terörüne karşı gösterdikleri destansı mücalelesine işaret ettim.
Boşa gitmedi akan göz yaşı, dökülen kan, emek, acı ve çekilen zulüm. Ortadoğu’da yeni bir güneş doğuyor. Bu güneş hem kendisini ısıtacak hemde dışındakilerini. Bu güneşle barışık ve bir arada yaşamak halk, devletletleri yüceltir, gerisi teferuat, nafiledir. Bu güneşi artık sıvazlamak boş ham u hayaldır.
Yazımı burada noktalarken bağımsızlığa kapı aralayan referandum çalışmalarında emeği geçen tüm yurtsever insanlarımızı can u gönülde kutluyorum. Yapılacak hala birçok işimiz var. Biz diyasporada, yurt dışında olanlar diplomasi, lobi ve politik çalışmalarımıza ara vermeden dün olduğu gibi bugünde aynı coşku ve heyecanla koşturmalıyız.
Dostlar yolumuz açık ve enerjimiz bol olsun,
Roj, Roja me ye bigrin dîlanê......