Irak’da kurulan bir bakımevinde IŞİD’lilerin cinsel saldırısı sonucu doğan 100’den fazla çocuğa bakılıyor. Bakımevinde annesi Ezidi, babası ölmüş ancak cinsel saldırı mağduru annenin bebek ile bağ kuramaması nedeniyle bakılamayan çocukların yanı sıra Ezidi kadınların cemaate yeniden dönmek için bıraktığı IŞİD’lilerden doğan bebekler de barınıyor.
Ezidi cemaati içinde yaşanan ve IŞİD’lilerin cinsel saldırısına uğrayan kadınlarla cinsel saldırı sonucu doğan bebeklerin kabul edilip edilmeyeceğine yönelik tartışma askıya alındı. IŞİD’ten kurtarıldıktan sonra kaldıkları kamplarda aileleri tarafından bulunan kadınlar sessiz sedasız Ezidi cemaatine kabul edildi. Kadınlar, Ezidiler için kutsal sayılan Laleş tapınağının baş din temsilcisi tarafından kutsal su ile kutsandı. Kutsandıktan sonra hamile oldukları ortaya çıkan özellikle 13-17 yaş aralığındaki kız çocuklarının gebelikleri için özellikle aile içinde “görmezden gelme” tutumu izleniyor. Irak’ın bir kentinde “çocuklar masumdur” şiarıyla bir Ezidi pir ve Ezidi şeyhin aileleriyle kurdukları bakımevinde ise 100’den fazla çocuğa bakılıyor. Bakımevinde annesi Ezidi, babası ölmüş ancak cinsel saldırı mağduru annenin bebek ile bağ kuramaması nedeniyle bakılamayan çocukların yanı sıra Ezidi kadınların cemaate yeniden dönmek için bıraktığı IŞİD’lilerden doğan bebeklere bakılıyor. Bakımevinde anne ve babası ölmüş, yardım görevlileri tarafından bulunup getirilen bebekler de barınıyor.
KATLİAMIN BEŞİNCİ YILI
IŞİD, Haziran 2014’te Irak’ın Musul kentini ele geçirdi. 3 Ağustos’ta da Şengal’e saldırdı. Kendilerini “İslam Devleti” adına Allah’ın askerleri, Ezidi cemaatini ise “kâfir-tanrı tanımaz” olarak niteleyen IŞİD, bu saldırıyı “cihadın kutsal seferi” olarak tanımladı.
IŞİD’in saldırısı sonucu bölgenin çevresinin güvenliğinden sorumlu olan peşmergenin ağır silahlarını bırakıp kaçmasıyla Şengal topraklarında katliam yaşandı. Şengal ve köylerinde erkekler din değiştirmeye zorlandı, kabul etmeyenler öldürüldü, kadın ve kız çocuklarına ‘ganimet’ olarak el konuldu. Yaklaşık 5 bin kadın ve çocuk IŞİD tarafından kaçırıldı. Kadınlar önce Musul, ardından Rakka’da kurulan “köle pazarlarında” satışa çıkarıldı. IŞİD’in elinden kaçan Ezidiler’den 25 bine yakını Türkiye’ye sığındı. Yaklaşık iki yıl Türkiye’de kalan Ezidilerin büyük bir bölümü daha sonra Irak ya da Avrupa’ya gitti. Ezidi cemaati temsilcileri, halen örgütün elinde 3 bine yakın Ezidi bulunduğunu belirtiyor. Yine IŞİD’ten kurtarılan kadınlar Irak ve Irak’ın kuzeyinde yer alan onlarca kampta barınıyor. IŞİD’lilerin Ezidi kadınlara cinsel saldırısı sonucu doğan çocuk sayısına ilişkinse net bir veri bulunmuyor.
‘EZİDİ KADINLAR VE BEBEKLERİNİN CEMAATE KABULÜ’
Ezidiler için dini konularda bağlayıcı kararlar alan Ezidi Yüksek Ruhani Meclisi, geçen nisan ayında verdiği hükümde “cinsel saldırı sonucu doğan bebeklerin anneleriyle birlikte topluluklarına kabul edilebileceğini” duyurdu. Ancak açıklamadan iki gün sonra -kısmen Ezidi nüfusun tepkisi nedeniyle- bu çocukların hoş karşılanmayacağı, bu nedenle sadece Ezidi kadınların kabul edileceği açıklandı.
Ezidi Yüksek Ruhani Meclisi’nin bu şekilde geri adım atması Ezidi kadınları arafta bıraktı. IŞİD’ten arındırılan bölgelerden kurtarıldıktan sonra Irak ve kuzeyindeki onlarca kampa yerleştirilen Ezidi kadınların büyük bölümü, Yüksek Ruhani Meclisi’nin “sadece kadınları kabul edeceğiz” açıklamasından sonra geri dönmeyi kabul etmedi.
BAZI AİLELER KIZ ÇOCUKLARINI KAMPLARDAN ALDI
Ancak kararlı davranan bazı Ezidi aileler inisiyatif alarak çocuklarını ya da gelinlerini, kamptan çıkararak evlerine götürdü. Kadınlar, Ezidilerin kutsal mekânı Laleş’te baş din temsilcisi tarafından kutsal su ile kutsandı. Aradan geçen süre içerisinde bazı kız çocuklarının hamile olduğu ortaya çıktı. Bu durumun ardından pek çok aile çocuklarının hamiliğini “görmezden gelme” şeklinde tutum aldı. Hamilelik ve bebeğin doğumdan sonraki durumuna ilişkin inisiyatif ise ailelere ait.
BARIŞ: 24 NİSAN KARARI BİZİM İÇİN GEÇERLİ DEĞİL
Ezidi toplumundan Dr. Azad Barış, benzer bir sürecin 2014 sonu ve 2015 yılında da yaşandığını anlattı. Barış’ın aktardığına göre, IŞİD’in Şengal katliamında kaçırılan kadın ve kız çocuklarının bir bölümü 2014 yılı sonu ve 2015 yılı başlarında IŞİD’ten kurtarıldı. Kurtarılan kadınların çoğunun eşleri IŞİD tarafından öldürülmüştü. Keza kurtarılan 18 yaş altı kız çocuklarının da yine ağabeyleri ve babaları IŞİD tarafından katledilmişti. Yeniden cemaate dönen kadın ve kız çocukları kutsandı. Ezidi cemaatinden gençler ile evlilik yapanlar da oldu.
‘RUHANİ MECLİSİN KARARI KORSANDI’
Dr. Azad Barış’a Ezidi Yüksek Ruhani Meclisi’nin geçen nisan ayında verdiği hükümde, “cinsel saldırı sonucu doğan bebeklerin anneleriyle birlikte topluluklarına kabul edilebileceğini” duyurduğunu ancak açıklamadan iki gün sonra bu kararından vazgeçtiğini anımsatıp geçen dört ay içinde cemaat içindeki gelişmeleri sorduk. Azad Barış, Ezidi Yüksek Ruhani Meclisi’nin 40 kişiden oluştuğunu ancak karar alınırken tüm üyelerin bulunmadığın belirtti ve “karar korsandır” dedi. Barış’a göre, cinsel saldırı sonucu doğan çocukları kabul etmeme kararı, dışarıdan gelen baskı sonucu revize edilerek alındı. “Bizim için 24 Nisan kararı halen geçerlidir” diyen Barış, Ezidi Yüksek Ruhani Meclisi kararını ‘askıda’ olarak nitelemenin de doğru olacağını söyledi.
KADINLAR LALEŞ’TE KUTSANIYOR
Cemaate dönen kadınların Laleş’te kutsandığını bildiren Barış, “Aslında şu anda kadınların geri dönmesi ailelerin inisiyatifine bırakılmış durumda. Cemaate geldiğinde hamile olduğu ortaya çıkan kadınlar için aileler -görmezden gelme- tutumu uyguluyor. Yani ‘evet bu çocuğu kabul ettim’ demiyor” açıklamasında bulundu.
EZİDİ PİR VE EZİDİ ŞEYH ÇOCUKLAR İÇİN BAKIMEVİ KURDU
Savaş mağdurlarıyla çalışan uluslararası bir yardım kuruluşu temsilcisinin Gazete Duvar’a verdiği bilgiye göre, idam edilen Irak’ın eski Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin dönemine ait yıkıntı halindeki bir bina şimdilerde çocuklara ev sahipliği yapıyor. Bakımevi “Çocuklar masumdur” diyen bir Ezidi piri ve bir Ezidi şeyhinin girişimi ile kuruldu ve aileleriyle birlikte çalışmaları ile faaliyete devam ediyor. İlerleyen süreçte uluslararası insani yardım kuruluşları da çocukların gereksinimleri için destek verdi. Merkezi Londra’da bulunan insani yardım kuruluşu bakımevine arazi araçları tahsis etti. Yine bölgede faaliyet gösteren başka bir insani yardım kuruluşu da besin ve giyim ihtiyaçlarının giderilmesi için destek veriyor. Sahada görev yapan hekimler, çocukların sağlıkları ile ilgileniyor. Ezidi pir ve Ezidi şeyhin ailelerindeki kadınların yanı sıra bölgede ikamet eden Iraklı kadınlar da bakımevinde çocuklara gönüllü annelik yapıyor. Bakımevinde halen 100’ü aşkın çocuk bulunuyor. Bakımevinde annesi Ezidi, IŞİD’li babası ölmüş ancak cinsel saldırı mağduru annenin bebek ile bağ kuramamasıyla bakılamayan bebeklerin yanı sıra cemaate yeniden dönmek için bırakılan IŞİD’lilerden doğan bebeklere de bakılıyor. Anne ve babası ölmüş, yardım görevlileri tarafından bulunup getirilen bebekler de barınıyor. Çocuklarını bakımevine bırakan Ezidi annelere istemeleri durumunda bebeklerini görme imkânı da tanınıyor.
KADINLAR ÇOCUKLARINI BIRAKMAK İSTEMİYOR
Ezidi Kadınlara Özgürlük/Kurtarma Vakfı’ndan Canan Hevi, Ezidi kadınların halen çocuklarıyla birlikte kamplarda kaldıklarını belirtirken, imkân olduğu ölçüde gönüllü psikoterapistler aracılığı ile psikolojik destek sağlandığını belirtiyor. Kamplarda kalan Ezidi kadınların hikâyelerinin bir kısmına vakıf olduğunu belirten Hevi, IŞİD katliamı öncesinde Şengal’de çocukları olan kadınların çocuklarının akıbetini bilmediklerini söylüyor ve ekliyor: “Ezidi kadınlar her türlü taciz, istismar ve şiddete maruz bırakıldı. Cinsel saldırı sonucu hamilelikler gelişti. Hamilelik sırasında anne ve bebek arasında bir bağ kuruluyor. Dolayıyla çocuklarına bakmak istemeleri çok anlaşılabilir bir durum. Çocukları kendilerinden bir parça olarak gördüklerini ifade ediyorlar. Ayrıca geride bıraktıkları çocuklarının da hayatta olup olmadıklarını bilmiyorlar.”
EZİDİ AİLELER EZİDİ KADINLAR İÇİN KAMPLARA GELİYOR
Hevi, Ezidi pek çok kadının birinci dereceden akrabalarının kendilerini kamplarda bulduklarını da anlatıyor: “Gerçekten çok duygusal anlar yaşanıyor. Fakat Ezidi kadınlar IŞİD’lilerden olan çocuklarını bırakıp aileleri ile dönmek istemiyorlar. Çocuklarını geride bırakmak istemiyorlar. Bunun tersi vakalar da görülebiliyor. Kimi Ezidi kadınlar, IŞİD’lilerden dünyaya gelen bebekleri ile bir bağ kuramıyorlar. Çocuk yanında ama anne şefkati göstermiyor. Kadınlar açısından da çocuklar açısından da çok zorlu bir durum. Ama acilen çözülmesi gereken de bir durum.”
Hale Gönültaş-GAZETE DUVAR