Faik Bulut: IŞİD'li militanların ve ailelerinin kaldığı Hol Kampı'nda günlük hayat ve onları topluma kazandırma projeleri (2)

.

Faik Bulut

Birinci bölümde IŞİD militanlarının Hol Kampı'nda yaşayanlara uyguladıkları çok yönlü tahakküm ve şiddet hakkında bilgiler sunduk.

Bu bölümde ise toplama kampındaki günlük hayatın ayrıntılarına değineceğiz.

IŞİD'lileri rehabilite etme, kadınları ve çocukları her türlü istismardan koruma ve onları IŞİD zihniyetinden kurtarma çerçevesinde oluşturulan projelerden de söz edeceğiz. 


Kamptaki günlük hayat nasıl?

Suudi Arabistan dergisi El Mecelle adına kampı dolaşan Rüstem Mahmud'un günlük hayatın akışı hakkındaki gözlemlerine bakalım:

Kampa girişte üç aşamalı bir kontrol sistemi var. Genel bir güvenlik merkezinin yanı sıra BM'nin de bir temsilciliği bulunuyor.

Bazı çocuklar ziyaretçilere gülümserken, diğerlerinin kindar bakışları bize yansıyor. Kara çarşaflı ve peçeli kadınlar, 'sakın fotoğrafımızı çekmeyin' diye uyarıyorlar.

 

Hol çadır kent pazarı

Kalabalık bir kasabayı veya şehir merkezini andıran çadır kent Hol'ün çarşı pazarı da son derece hareketli.

Lokantalar, giyim-kuşam, kırtasiyeci, tatlıcı, hırdavatçı, manav, tuhafiye, berber, kasaplara ilaveten akla gelebilecek irili ufaklı ticarethaneler sıra sıra dizilmiş. Esnaf ve satıcılar alabildiğine yüksek sesle bağırıp mal satma peşindeler. 

Dış sınırı dikenli teller ve duvarlarla kuşatılmış olan çadır kentte okullar, sağlık ocakları, para havale yerleri, internet-telefon dükkânları, park-bahçeler, mescit-camiler, uluslararası kuruluşların büroları ve günlük hayatın ihtiyaçlarını karşılayacak her şey mevcut. 

 

Hol Pazarı. 49 bin nüfusu ve 60 ülkeden gelmiş militanı var

Başlı başına ve nevi şahsına münhasır bir ortamı yansıtıyor Hol Kampı. Çarşı-pazar esnafından erkeklerin sayısı çok az. Hepsi de sakallı. Kaftan (omuzdan ayaklara kadar uzanan ve yakası açık tek parça giysi) türünden geleneksel Arap giysileri giyiyorlar. Temkinli biçimde selam alıp veriyorlar. 

Kamp hayatı ve IŞİD hakkındaki soruları yanıtlamıyorlar. Röportajdan ve yabancılarla ikili sohbetten kaçındıkları gibi, yanlarında bulunan kadınların derhal oradan uzaklaşmasını emredip icabında müsaade istemeden ziyaretçinin yanından ayrılabiliyorlar. 

 

Hol Kampı, onlarca kamyon eşya, malzeme ve gıda maddesi taşıyor

Günlük tüketim mallarının kampa girişi şöyle: Verilen sipariş uyarınca Hol şehrinin toptancı halinden günde ortalama 100 kamyon yükü kadar sebze, meyve, et ve diğer gıda maddeleri geliyor.

Kamp yönetiminin ilçedeki toptancı haliyle yaptığı sözleşme gereğince kampa gönderilen bu erzak ve levazımatın devir-teslimi önceden belirlenen noktalarda yapılıyor. 

 

Hol Kampı pazar alanından bir görüntü

Kamp içinde açılmış bulunan iki sabit (Iraklılar pazarı ve Suriyeliler pazarı) bir de kamp dışından gelen yabancılar pazarı bulunuyor. Bu sonuncusu, kamp yönetimince belirlenmiş saatler içinde kurulup kapanıyor. 

Dünyanın farklı ülkelerinden gelmiş olan kamp sakinlerinin (yerleşimcilerinin) aileleri tarafından gönderilen havaleler çadır kentte bulunan havale merkezlerinden alınabiliyor. 

Havale alamayan kimsesizler ise Kamp İdaresi ve farklı uluslararası insani yardım kuruluşlarının verdikleri cüzi miktardaki aylık harçlıklardan yararlanabiliyorlar. 

 

Hol semt pazarından farklı bir görüntü

Kamp İdaresi, belli noktalarda sabit alışveriş yerleri açtığı gibi, ulaşım araçları ve benzeri hizmetleri de sunabiliyor. 

Pratikte kamp ahalisi, fazla şeye ihtiyaç da duymuyor. Zira elektrik, ısıtma, su, ekmek, ulaşım ve sağlık ihtiyacı bedava karşılanıyor. Gıda haftalık belirlenip sunuluyor.

Kimilerine nakit para da veriliyor. Bunlar temel ihtiyaçlar (gıda-giyecek) ve zorunlu ulaşım masrafı için harcanabiliyor. 1

 


Mevcut güvenlik mekanizması ne durumda?

Hol Kampı yönetiminde yer alan Cihan Hannan (Xenan), güvenlik sorunu ve tehditlerin devam ettiğini belirterek bu konuda şu bilgileri veriyor: 

Kamp hayatının her türlü faaliyetini tüm ayrıntılarıyla bilebilecek bir güvenlik sistemi bulunmuyor. Çadır kenti dışarıdan gözetleyip icabında kapayabilen ve giriş-çıkışları kontrol eden kısmi bir güvenlikten söz edilebilir. 

Söz gelimi zırhlı arabalarıyla kamp içinde arada bir dolaşan devriyeler ile genel teftiş sırasında onlarca kolluk kuvvetiyle belirlenen bölümlerde arama yapmanın dışında bir mekanizma geliştirilmemiş.

Yaya dolaşan devriyelere sözlü sataşmalar, öldürme veya intikam almaya yönelik tehditler ile taşlı saldırılar da sıkça yaşanabilmektedir. 

Yabancılar bölümünde tutuklu şahısların kimliğini kanıtlayacak hiçbir belge bulunmuyor. Geçmiş suçlarının ortaya çıkarılıp cezalandırılmaması için, dışarlıklı (Ortadoğulu olmayan yabancı) ailelerin çoğu gerçek kimliğini göstermeyi veya söylemeyi reddediyor. 

Suriyeli ve Iraklı tutukluların ise kimliklerine ek olarak parmak izleri ve iris tanımlaması (gözden tarama) da kayda alınıyor. Kampın esas nüfusunu oluşturan Iraklılar, memleketlerine döndüklerinde karşılaşacakları kötü muamele ve yargısal cezalardan ötürü ülkelerine iade edilmeye itiraz ediyorlar. 

IŞİD mensubu Iraklılar ise geçmişte yaptıkları vahşetten ötürü mezhepsel intikamcılıktan korkuyorlar. 

Kamp yönetimi de bulundukları yerden 25 km uzakta faaliyet göstermekte olan IŞİD militanlarının fırsat bulduklarında Hol'ü basıp istila etmelerinden çekiniyorlar.

2023 yılında ise öldürme olayı yaşanmadı ancak birçok saldırı girişimi oldu. IŞİD'li kadınlar birçok kadının çadırına gidip onları tehdit ederek dövdüler. Kadın kuaförünün çadırına gece girip bıçakla saldırdılar. Kadın yaralı olarak ellerinden kurtulmayı başardı ve bize ulaştı.

Yine IŞİD'li kadınlar kampta çalışan birçok yardım kuruluşunun yerini gözetleyip gece giden çalışanlarını tehdit ettiler ve para istediler. Üç yardım kuruluşunun yerini yaktılar. Bunlardan biri de Suriye Kadın Meclisi'nin çadırıydı. 

Çocuklar için okul olarak yapılan yeri de yaktılar. Tabi bu tür şiddet ve tehdit hadiselerine karışanlar yüzlerini kapatıyorlar ve silahlı oluyorlar. 

2022 operasyonuyla kampta güvenlik açısından bir toparlanma olmuştu. Fakat şimdi yeniden örgütlenmiş ve faaliyetlerini gerçekleştirecek grupları oluşturmuş durumdalar.

Kamp oldukça geniş bir alanda kurulu. Kampın tüm çevresini kameralarla donatma, her yere kolluk kuvveti yerleştirme ve zamanında gelişen durumları fark etme imkânlarımız yok. Cinayet, kaçış, tehdit gibi birçok olay geceleri yaşanıyor. 2

 

Kamptaki arama operasyonunda yakalanan IŞİD'li erkekler / Fotoğraf: Rûdaw

Şiddet ve tehdit olaylarına karşı alınan güvenlik tedbirleri neler?

Müdire Cihan Xenan,  kamptaki genel durum ve IŞİD'li kadınların tehdit ettiği kadınlar konusunda aldıkları tedbirler hakkında da konuştu:

IŞİD'li kadınlar kendileri gibi kapanmak istemeyen, yüzü veya saçı açık olan ve yardım kuruluşlarıyla bağlantı kurduğunu gördükleri kadınları ya tehdit ediyor ya da öldürüyorlar. 

Suriye Kadın Meclisi (SKM) merkezinin çadırını yaktılar. Çünkü SKM personeli kampta çok eşliliğin kadın haklarının gaspı olduğu konusunda bir eğitim çalışması geliştiriyor. Eğitim başladıktan bir gün sonra merkezlerini yaktılar. Bu tehditler nedeniyle birçok kadın bize gelip yaşadığı sıkıntıları anlatamıyor.

Diğer yardım kuruluşları da yabancı IŞİD'li kadınların bölmesine onların saldırıları nedeniyle giremiyor. Tüm çalışmalarını oranın dışında, yakınında bir yerde yürütüyorlar. Kaldı ki, bu kadınların terörist düşüncelerden arındırılması çabaları da yok. 

Diğer IŞİD'li kadınlar tarafından tehdit edilen ve saldırıya uğrayan hemcinsleri olduğunu duyduğumuzda ya da fark ettiğimizde, bize başvuran bu kadınları o bölmeden çıkarıp kampta onlar için hazırladığımız daha güvenli bir yere yerleştiriyoruz. 2

 

Hol Kampı'nın genel görünümü

Kamptaki güvenlik ihlali hususunda araştırılması gereken ciddi bir iddia daha var: 

Bir ucu Türkiye'ye uzanan bazı kişi, şebeke ve kuruluşlar, 'yardım' adı altında bir şekilde IŞİD bağlantıları bulunan farklı kamplardaki kadınları, tutuldukları yerlerden gizlice götürüp civar ülkelere veya Avrupa'ya geçmelerini sağlayabiliyorlar. 
 

IŞİD'li kadınlar arasında bir erkek çocuk / Fotoğraf: Rûdaw

Kampta yaşayan kadın ve çocukların rehabilitasyonu çerçevesinde neler yapılıyor?

Kampın sivil kadın müdürü Cihan Xenan, şunları söylüyor: 

On binleri bulan çocuk sayısı göz önüne alındığında onlara uygun bir yetişme ve hayat ortamı yaratabilmek için uluslararası kurumlarla işbirliği halinde üç farklı hizmet sunulabiliyor.

Bu amaçla 29 okul ve eğitim merkezi kurulmuş olup buralarda UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) müfredatına uygun Arapça dersler verilmektedir. İlaveten onlarca destekleme ve psikolojik yardım merkezi kurulmuştur.

 

IŞİD'li kadınlar bir kız çocuğunu eğitip yetiştiriyorlar

Öğrencilerin dışarıdaki toplumsal hayatla uyum sağlayabilmesi amacıyla sınıf dışındaki etkinlik ve aktiviteler sunulmaktadır. Örneğin kendini yetiştirme konulu seminerler/kurslar ile çeşitli spor antrenmanları verilmektedir.

En fazla rahatsız olup şikâyet ettiğimiz konu şudur: Kamp hayatına egemen olan saldırgan ve ayrımcı bir dil, tanımlama ve hitap tarzının kullanılmasıdır ki, bu husumet ve düşmanlık genelde ailelerin hepsinin bilincine ve ruhuna işlemiştir. 

Dolayısıyla IŞİDli aileler, çocuklarının okul ve eğitim merkezlerine gitmelerine şiddetle karşı çıkıyorlar. UNICEF okulları ile diğer kurs-eğitim merkezlerini sürekli kötülüyorlar. 3

 

Kamptaki kadınlar arasında bir örtülü bir kız çocuğu / Fotoğraf: Rûdaw

Kamp Yönetimi, karşı tedbir olarak ergenlik çağına gelen çocukların rehabilitasyonu için özel bir program uyguluyor. 

Örneğin kamp içinde ergenlik çağındaki bazı erkek çocukların IŞİD'li kadınlar tarafından tecavüze uğradığını gözlemleyen yönetim, mağdur olsun olmasın, her ergen erkek çocuğu kamp dışında kurulmuş Kamışlo, Tirbêspî (Telabyad) ve Haseke'deki rehabilitasyon merkezlerine naklediyor. 
 

13 yaş ve üzeri erkek çocuklar, yetişkin IŞİD'li kadınlar tarafından tecavüze uğruyor / Fotoğraf-Rûdaw

Bu merkezlerde yoğun eğitim-öğretimin yanı sıra psikolojik-zihinsel dönüşüme yönelik özel seminerlere ilaveten spor, eğlence, kültürel etkinlikler de düzenleniyor. Hafta sonları ailelerini ziyaret etme ve haftada bir kere de telefonla konuşma hakları tanınıyor. 

2015 ve bilhassa 2019'da IŞİD'e yönelik trajik savaş nedeniyle ergen erkeklerin rehabilite edilmesine yönelik projenin bekleneni verememiştir.

2019'dan itibaren Hol Kampı'ndaki nüfus 65 bin kişiye çıkarak rekor sayıya ulaşmıştı. Ancak süreç içinde bunların bir kısmı, bilhassa Suriyeliler, araya giren yerel şahsiyetlerin müdahalesi ve taahhütleri üzerine salıverilmişti. 

Ne yazık ki serbest bırakılanların önemli bir kesimi eski örgütleri olan IŞİD'e tekrar katılıp SDG denetimi altındaki hedeflere saldırılarda bulunuyorlar. Geri kalanlar ise, geçmişle bağlarını tümden kestiler. 3 


Öte yandan Kamp İdaresi, kamp hayatındaki sağlık ve diğer toplumsal hizmetlere ilişkin ayrıntılı bilgiler de veriyor.

Buna göre dört hastane ve onlarca seyyar sağlık ocağı, haftanın her günü ücretsiz hizmet veriyor. 

Uzmanlık gerektiren (cerrahi bölümleri gibi) sağlık hizmetleri ise Haseke'deki tam teşekküllü hastane ile yapılan sözleşmeye uygun şekilde yerine getiriliyor.

Yüzlerce kamp insanı, günlük olarak orada tetkik ve tedavi oluyor; gereken ilaçları alıyor, icabında revirde kalabiliyor veya hastane kliniklerindeki yataklı bölümlerde ücretsiz tedavi görebiliyor.

Bütün bu hizmetlere rağmen Kamp İdaresi, çadır kentte tutuklu bulunan insanların kendilerine yönelik önyargılarını ve bakış açılarını değiştirmekte hayli zorlanıyor. 

Kampta 5 cami bulunuyor. İmamlar yönetim tarafından atanıyor. Hol kasabasındaki diyanet sorumlularıyla birlikte hareket eden imamlar, insanların günlük ibadetlerini yerine getirmesine yardım ediyor. Dini eğitim ve Kuran kursları da bu hizmetler arasında. 

Kamp ahalisinin örf, âdet, töre ve dini inançlarına göre doğum ve ölüm gibi münasebetlerde merasimler düzenlenebiliyor. Dileyen kadınların peçe takabilecekleri de onaylanıyor. 

Kamp sakinleri, İdare'ye yönelik tutumları noktasında üçe bölünmüşler: Yönetime herhangi bir şekilde eleştiri getirip itiraz etmeyenler; idarenin yaptıklarını beğenmekle birlikte dünya görüşünü ve söylemini beğenmeyenler; idareye karşı tümüyle inkârcı ve reddiyeci tutum alan peşin hükümlü fanatikler. 

Kamp yönetimin bağlı olduğu SDG ile ilgili Kürt kurumlarının Hol ve diğer 19 kamptaki insanlara yönelik anlayışlarına yönelik kimi eleştirileri de belirtmekte yarar var:

2023 Temmuz'unda Birleşmiş Milletler (BM) özel raportörü Fionnuala Ni Aolain söz konusu kampları gündeme getirmesine rağmen kanımca oradaki somut gerçeği tam olarak kavrayamamıştır. 
 

IŞİD'li kadınlar kız çocuklarının kafasını keserek öldürmüşler, Kasım 2022 / Fotoğraf: Rûdaw

Ona göre; 13 yaş ve üzeri çocukları, IŞİD'li kadınların bulunduğu bölümden alıp rehabilitasyon ve eğitim merkezlerine götürmek, "anne ve çocuğun birbirinden ayrılması demektir ki, bu da insan haklarına ve aile hukukuna aykırıdır." 

F. Ni Aolain, IŞİD'li kadınların tek yanlı anlatımı ve dolduruşuna gelmiş görünüyor. Yazık ki bu ayırma olayının perde arkasını bilmiyor.

Gerçek durum şöyle: 

13 yaş ve üstü erkek çocukların kendi güvenlikleri için, istismar edilmelerini ve cihatçı düşüncelerle yetiştirilmelerini önlemek amacıyla IŞİD'li kadınların bölmesinden çıkarılarak Kuzey ve Doğu Suriye'deki rehabilitasyon ve eğitim merkezlerine aktarılması basit bir "anne ile çocuğunu zorla ayırma" hadisesi olmasa gerektir. 

Evet, 2 bin 622 IŞİD'li kadın ve çocuğun bulunduğu Roj Kampı ve Hol Kampı'nda iki yıldır böyle bir uygulama gerçekleştiriliyor.

Bu kararın alınmasının iki esas nedeni var: Birincisi çocukların IŞİD düşünceleri ve şiddet temelinde gelişimini engellemek. İkincisi kamplardaki IŞİD'li kadınların erkek çocuklarla 'imam nikâhı' adı altında gerçekleştirdikleri tecavüzleri önlemek. 

Oysa BM raportörü, 13 yaş ve üzeri erkek çocuklarının Hol ve Roj kamplarındaki IŞİD'li kadınların bulunduğu bölmelerden çıkarılmasını, 'anne ve çocuğun birbirinden ayrılması' olarak eleştiriyor. 

 

Kamptaki on binlerce IŞİD'li ve ailenin ülkelerine gönderilmesi için sürekli çağrı yapılıyor / Fotoğraf: Rûdaw

Birleşmiş Milletler (BM) raportörünün bu yanlış/eksik tespitini eleştiren Hol ve Roj Kampları yönetiminde yer alan Sara Derik şu gerekçelere dayanıyor: 

IŞİD'lilerin çocuklarını kamptan alarak eğitim merkezlerine götürmek için, bu çocukların kampta IŞİD düşüncesine göre nasıl eğitildiklerini gösteren birçok belge doğrultusunda kararımızı verip uyguladık. 

Kamptaki erkek çocuklar üreme aracı olarak istismar ediliyor ve yetişkin kadınlar tarafından kendilerine tecavüz ediliyordu. Bunun üzerine bu çocukları kadınlar bölümünden çıkardık. 

O süreçte kampta bir olay yaşandı ve sonrasında benzer olayların yine yaşandığını gördük. IŞİD'li kadınların bölmesinde kalan bir erkek çocuğu 4 kadınla evlendirmişlerdi ve çocuğu istismar ediyorlardı. 

Araştırmalarımız sonucunda bu türden başka vakaların da olduğunu ve bunların IŞİD'li kadınlar tarafından bilinçli ve planlı olarak gerçekleştirildiğini öğrendik. 

Yine bu çocukların ve annelerinin IŞİD'li kadınlarla birlikte kampa girenlere saldırılarını ve nefretlerini de gördük. Aynı çocukların kullandıkları ağaçlardan ve taşlardan imal edilmiş birçok ilkel saldırı aleti bulduk.

Bütün bunlar nedeniyle 13 ve üzeri yaştaki erkek çocukları kamptan çıkararak rehabilitasyon ve eğitim merkezlerine götürme kararı aldık. 

Rehabilitasyon merkezleri zindan değildir. Buralardaki yaşam standartları da koşulları da kamptakinden çok daha iyidir. 

Bazı anneler, IŞİD'li kadınların yanında sesini çıkarmıyorlar ama çocuklarının kampta büyümesini ve istismar edilmesini istemiyorlar. Kendileri bize gelip çocuklarımızı alın diyorlar. 

Gerek Roj gerek Hol Kampı'ndaki çocukların anneleriyle görüntülü telefon görüşmesi yapmasını sağlıyoruz. Geçtiğimiz günlerde anneleri, çocuklarını görmeye götürdük. 

Bu uygulamayı geliştirmeseydik kampta çok daha büyük olaylar gelişirdi. Bu çocukların durumu çok kötü olur ve hepsinden birer katil çıkarırlardı. 4

 

Birleşmiş Milletler yetkililerinin saatli bomba dedikleri kampta çocuklar / Fotoğraf: Rûdaw

SDG yetkilileri kamp sakinleri ve buradaki yaşantıları hakkında aşağıdaki tespiti yapıyorlar: 

Toplama kampında bulunan insanlara muamelemiz ve belirlediğimiz kurallar, uluslararası kriterlere uygundur. IŞİD ve ailelerinin ne olduklarını biliyoruz.

İnsancıl davranışımızdan ötürü kimi IŞİD mensupları (ortalıkta kalmış veya başka ortamlarda kötü muamele görmüş) ailelerini kampa almamız için dolaylı yollardan bizimle temas kurabiliyorlar. 

Her durumda mevcut kamp, sivil insanlar açısından her an patlamaya hazır atom bombası gibidir. Bizi eleştirenlerin şunu bilmeleri elzemdir:

Hiçbir devlet bu kampın siyasi, güvenlik ve ekonomik sorumluluğunu üstlenmek istemiyor. Dolayısıyla biz dünya ülkelerine vekâleten bu psikolojik, siyasi ve güvenlik görevini üstlenmeye mecbur bırakıldık. 5

Kaynakça:

1-2). https://www.majalla.com/node/294496, 30 Haziran 2023.
3. https://jinhaagency1.com/tr/guncel/iSId-ve-dunya-devletlerinin-kara-gercegi-hol-kampi-41574; https://www.majalla.com/node/294496, 30 Haziran 2023.
4-5. https://jinhaagency1.com/tr/guncel/iSId-ve-dunya-devletlerinin-kara-gercegi-hol-kampi-41574, 1 Ağustos 2023.
Ayrıca bakınız:
6. https://www.mei.edu/publications/life-inside-syrias-al-hol-camp, 9 Temmuz 2020.
7. https://hannahneumann.eu/en/das-al-hol-camp-in-syrien-eine-tickende-zeitbombe/, 12 Aralık 2020.
8. https://www.rudaw.net/turkish/kurdistan/161120221. 
9. https://www.rudaw.net/english/middleeast/syria/28122023.
10. https://reliefweb.int/report/syrian-arab-republic/unveiling-mental-health-crisis-al-hol-camp-northeast-syria-enar, 18 Ocak 2024. 

Kaynak: Independent Türkçe 

Ortadoğu Haberleri

Tehlikedeki uluslar "Bu uluslar tehlikede yaşadıklarını bilmeden çökmüş uluslardır"
Diyarbakır Barosu başkan adayları Kürt sorunu, hak ihlalleri ve cezasızlık hakkında ne düşünüyorlar?
"ABD Ortadoğu’daki varlığını güçlendirdi"
İsrail ordusu Lübnan'a 'sınırlı kara harekatı' başlattı
Türkiye’de neo-Nazi yapılanması “Ulusal Cephe” Zafer Partisi’ni destekliyorlar