Haber Merkezi
“İyileştim” diyorsun virüs her an yokluyor
“Koronavirüsle ilgili yaşadığımız kişisel tecrübeden hareketle daha önce yazdığım ya da anlattığım bazı hususlarla ilgili çok soru geldiği için bu konuda bir iki şey söyleme gereği duyuyorum. Evvela nasıl oldun diye soranlar için şunu söyleyeyim; “Ben iyiyim” diyorum ama virüs de aradan çıkıp “Sana öyle geliyor” diye yokluyor. Benim gibi birçok kişi virüsü atlattığı halde öksürük ve eklem ağrılarından mustarip. Öksürükten kurtulmak için nefes egzersizleri ve sıvı tüketimine devam.
Eklem ağrılarının muhtemelen fazla yatmaktan ve en önemlisi kaslardan giden kilo kaybından. Bunun için fizik hareketleri, hafiften spor, iyi beslenme ve güzelce uyku gerekiyor. Virüsle ilgili daha bilinmezlikler çok. Ben atlattım yeniden enfekte olmam diyemiyoruz. Garantisi yok. O yüzden hiç enfekte olmamış gibi tedbirli olmaya, bağışıklık sistemimizi güçlü devam etmek durumundayız.
Öksürük için soğanı dilimleyip üzerine bal döküp gece boyunca beklettikten sonra sabah tabakta oluşan suyu içmekten söz etmiştim. Bazıları suyu içmek yerine soğanı yemiş, mide ağrısı çekmiş! Bunlar kişisel tecrübelerdir, uzman görüşü ya da tavsiyesi değil. Bir de her gün zerdeçal, zencefil, tarçın, karabiber ve bal karışımından günde bir çay karışığı alırım demiştim. Bunlar kişisel deneyimlerdir, bir reçete gibi algılanmamalı. Herkes kendi sağlık durumunu göre uzmanına danışarak bir yol izlemeli.”
Türkiye, İdlib’de milislerden kendi ordusunu kurmanın peşinde
“Türkiye Rusya ile mutabakatı uygulayacağım derken buradaki silahlı grupları tek bir orduya dönüştürmenin peşinde. Askeri gözlem noktaları ve üslenme alanlarında buna yönelik bir çalışma yürütülüyor. Heyet Tahrir el Şam’ı (HTŞ) da içine almayı hedefleyen bir ordu. Burada ciddi açmazlar var. HTŞ başından esnek davrandı. Türkiye’yi karşısına almak istemedi. Şimdi diş gösteriyor. Türkiye’nin sınırlarını test ediyor. Ankara BM Güvenlik Konseyi’nin terör örgütü olarak listelediği, Türkiye’nin de kendi terör örgütleri listesine aldığı, üstelik Ruslarla mutabakatlarda elimine edileceğine dair söz verdiği örgütleri TSK’nin yedeğinde bir güce dönüştürmeyi hedefliyor. Öte tarafta El Kaide bağlantılı çok sayıda örgüt de peşinen M-4 üzerinde Türk-Rus ortak devriyesine ve bölgede güvenli koridor oluşturulmasına karşı. Türkiye yeni bir cephe açmaktan ziyade bu örgütleri yeniden yoğurmanın derdinde. Ama bu hamurdan iş çıkmaz.
Kürt bölgelerine yönelik operasyonlar korona dinlemiyor
Koronaya rağmen Türkiye Suriye cephesini sıcak tutmaya devam ediyor. Fırat’ın doğusunda özellikle Ayn İsa ve Tel Temir’de köyler sürekli olarak ateş altında tutuluyor. İnsanların bu zor günlerde bile evlerine dönmelerine izin verilmiyor. Fırat’ın batısında Tel Rıfat bölgesinde hareketlilik var. Muhalif kaynaklar Rusya ile Türkiye arasında Tel Rıfat’ın Türk ordusuna bırakılması yönünde bir mutabakat olduğuna dair spekülatif yorumlar yapıyor. Rusya Türkiye ile işbirliğini olası kılmak için belli konuları muğlak bırakıyor. Bu iki tarafın da işine gelen bir durum. Tel Rıfat’ta pazarlık nedir bilmiyoruz ama şunları söylemek mümkün: Burası Afrin’den çıkan Kürtlerin çekilme alanıydı. Çok sayıda Kürt köyünün olduğu bir bölgeden söz ediyoruz. Burada artık Suriye ordusu da var. Ayrıca bu hattın devamında Afrin’e bitişik Şii beldeleri bulunuyor. İran uzun süre cihatçıların kuşatması altında kalmış olan bu beldelerin güvenliğini etkileyecek şekilde yeni bir Türkiye’nin güdümünde bir kontrol alanının oluşmasını istemez. Suriye devleti de Tel Rıfat’tan çekilmez.”