Fehim Taştekin: Türkiye şu anda cihatçılara kalkan vazifesi görüyor

.

Suriye'de cihatçılara kalkan olan Erdoğan'ın Ukrayna ve Kırım çıkışları Putin’i çok kızdırdı. Erdoğan’ın eli çok zayıf. İdlib’te statüko değişebilir

Fehim Taştekin ve Ergun Babahan, Soçi Zirvesi öncesi Putin, Erdoğan ve Esad’ın masadaki pozisyonunu değerlendirdi. Rusya’nın oyun planı ne olacak, Erdoğan İblid’te geri adım atacak mı? Kürtlerin durumu ne olacak? Taştekin ve Babahan bu sorulara yanıt aradı.


İdlib’te kriz tırmanırken Erdoğan bir kez daha Rusya yolcusu. Erdoğan’ın sürekli Putin’in ayağına gitmek zorunda olması ilişkinin gerçek yüzünü ortaya koyarken Moskova’nın tepkisi giderek sertleşiyor.

Erdoğan’ın “Çok önemli” diye nitelendirdiği Soçi Zirvesi öncesi Rusya hükûmetine yakınlığıyla bilinen Pravda gazetesinde yayımlanan haber analizde Erdoğan’ı küçük düşürücü ifadelere yer verildi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 29 Eylül Çarşamba günü Rusya’nın Soçi şehrinde bir araya gelmesi beklenirken, zirveden bir gün önce yayımlanan analizde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yaptığı açıklamaların ‘Moskova’dan çok acı bir tepkiye sebebiyet vereceğini’ biliyordu” denildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “zavallı” diye niteleyen Pravda yazarı Alexander Shtorm, Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler’deki (BM) konuşmasını işaret ederek, “Söz ağızdan uçup gitmeden önce iki kez düşünülmeliydi.” ifadelerini kullandı:
“Erdoğan’ı anlamak da kolay. Zavallının yeniden seçilme şansı yok. Siyasi kazanımlar elde etmek için Suriye’nin bir parçasını mı işgal etmek istiyor? Osmanlı İmparatorluğu çoktan gitti. Öyle görünüyor ki bu ilginç bir oyun olacak ve hepimiz Putin ve Esad’ın nasıl oynayacaklarını bekleyip göreceğiz.”

Hulusi Akar ise sürekli İdlib’te gerilimi düşürücü mesajlar verirken Kürtlerin Moskova ve Washington nezdinde temasları sürüyor. Bu tabloyu Fehim Taştekin yorumladı. Taştekin’in değerlendirmeleri şöyle:

 “Erdoğan ocak ayından bu yana Biden’la iyi bir başlangıç yapabilmek için bir dizi Rusya’yı kızdıracak pozisyonlar aldı. Kırım’da Ukrayna’dan daha sert bir tutum izlendi. Ruslar bütün bunları kalınca not aldı. Günün sonunda bunların hesabının görüleceği ortada. 

Hesaplaşmanın hemen yansıyacağı yerlerin başında Suriye geliyor. Ki Soçi buluşmasından önce Rus hava operasyonlarının artmasıyla ciddi bir tırmanış var. Ancak Erdoğan, New York’ta randevu bile alamadığı Biden’a yönelik hayal kırıklığını öylesine dışa vurdu ki bu da Putin karşısında elini zayıflatan son hata oldu. Bu durumda Putin, Türkiye ile ilişkileri sarsmak yerine Rusya lehine azami sonuçlar elde etmeye çalışacaktır. 

Bölgede yaşanan hızlı değişimler Suriye’de Rusya’nın oyun planının önünü açarken Erdoğan’ın pozisyonunu sürdürmesini zorlaştırıyor. Bu nedenle ötelenen bir kriz olarak İdlib’deki statükonun değişmesi konusunda Putin baskıyı artıracaktır. 

İlginç bir şekilde Erdoğan, New York dönüşü Soçi’de önemli bir karara varacaklarını söyledi. Bunu İdlib’de Putin’in dediğinin olacağına yorabilir miyiz? İhtimal dahilinde. En olası senaryolardan biri, ki bunu Suriye ve Rusya medyasında da görüyoruz, İdlib’de gerilimi düşürme rejiminin çerçevesini oluşturan Soçi ve Moskova mutabakatlarına uygun olarak M-4 yolunun açılması konusunda Erdoğan’ın geri adım atacağı. 

Erdoğan rıza göstermese bile Suriye’nin bu konudaki artan ısrarını göz ardı etmemek lazım. Esad’ın sabırsızlığının aksine Putin, İdlib’de Erdoğan’a alan açan bir yaklaşım izledi. Şimdi koşullar değişirken Şam da Moskova da İdlib’de statükonun değişmesi için en uygun zaman olduğunu düşünüyor. 

Kürtlerin durumu Soçi’deki pazarlıkların bir parçası olacaktır. İdlib’de Erdoğan’ın geri adımına karşılık Kürtlerle ilgili çözümün belirsizliğe bırakılması seçeneğinden gidebilirler. Bu konu Ruslar ile Amerikalılar arasındaki görüşmelerin de bir parçası. 

Biden yönetimi, İsrail’in güvenliği ve İran’ın geriletilmesi konusunda Rusya’nın rolüne kredi açarak Şam’a yönelik bir esneme sergilese de Amerikalılar açısından da oyun bitmedi. Suriye’de hedeflenen değişim ve garantiler oluşmadan Şam üzerindeki baskı yeteneğini kaybetmek istemiyorlar. Kürtlerle işbirliği bu konuda önem kazanıyor. 

ABD’nin çekilme ihtimaline paralel olarak Kürtlerle ortaklığın geleceği belirsizlik arz etse de kısa vadede Suriye Demokratik Güçleri’ne Amerikan desteğinin kesilmesi söz konusu değil. 2022 bütçesinde Suriye Demokratik Güçleri’ne destek payının korunması da bunun işareti. 

Kürtlerle ilgili tarafların pozisyonlarındaki değişim büyük bir kırılma vaat etmiyor. O yüzden herkes küçük adımlarla durumu etkilemeye çalışıyor. Rusya’nın tutumu bu konuda çok önemli ama Moskova hala Türkiye’nin kaygılarını hesaba katarak Şam üzerinde sonuç alacak bir ağırlık kullanmıyor.”

*Artıgerçek

Kurdistan Haberleri

Dersim ve Ovacık belediyelerine kayyum atandı
Mesud Barzani: Her türlü barış girişimine destek veriyoruz
Associated Press: Irak'taki “azınlıklar” nüfus sayımından endişeli
İHD Batman: Gözaltına alınanlara ‘Ölürüm Türkiyem’ dinletildi
Harpagon'un Askeri Dehası ve Stratejik Vizyonu: Bir Yunan Milliyetçiliği Eleştirisi