NATO’ya üyelik başvurusu sürecini “el ele yürütme” kararı alan İsveç ve Finlandiya bugün resmen NATO üyeliğine başvuru yaptı.
Finlandiya ve İsveç, bugün (18 Mayıs) resmen Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üyeliği için başvuru yaptı.
Finlandiya ve İsveç, NATO'ya üye olabilmek için resmi başvuru mektuplarını NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'e teslim etti.
Genel Sekreter Stoltenberg, mektupları İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya akredite büyükelçilerinden teslim aldı.
Stoltenberg, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, "her ülkenin kendi yolunu seçme hakkı bulunduğunu" ve iki ülkenin "taleplerini memnuniyetle karşıladığını" ifade etti. İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğinin NATO güvenliğini artıracağını söyleyen Stoltenberg, özetle şunları kaydetti:
Bugün yaptığınız başvurular tarihi bir adımdır. Şimdi müttefikler NATO'ya giden yolu değerlendirecek. Tüm müttefiklerin güvenlik endişeleri dikkate alınmalıdır. Tüm meseleleri detaylıca ele almada ve hızlı bir sonuca varmada kararlıyız.
Stoltenberg ayrıca "tüm müttefiklerin NATO'nun genişleme ihtiyacı konusunda mutabık olduğunu" belirtti.
"İki ülke süreci el ele yürütecek"
İsveç ve Finlandiya liderleri de dün İsveç'in başkenti Stokholm'de bir araya gelmişti. Resmi temaslarda bulunmak için Stokholm'de bulunan Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ve İsveç Başbakanı Magdalena Andersson görüşmenin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Başta Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümetin Finlandiya ve İsveç'in başvurularının veto edilebileceğine ilişkin mesajlarına da değinen İsveç Başbakanı Andersson, özetle şöyle konuştu:
"Finlandiya ve İsveç, bu süreci el ele yürütmek konusunda anlaştı. Yarın başvuruyu birlikte yapacağız.
"NATO üyeliği İsveç'teki güvenliği ve aynı zamanda Baltın Denizi bölgesindeki güvenliği güçlendirecek. Finlandiya ile birlikte başvuruyor olmamız kuzey Avrupa güvenliğine birlikte katkı sağlayabiliriz demek.
İsveç'in NATO içinde Türkiye ile işbirliğini artırmasını istiyoruz. İsveç, NATO ve Avrupa Birliği (AB) gibi, terörün her türlüsüne karşı mücadelenin arkasında duruyor. Mevcut soru işaretlerini tartışmaya ve çözmeye Türkiye ile diyalog için hazırız.
30 üyeli Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nün (NATO) genişlemesiyle ilgili kararların üyelerin oybirliğiyle alınması gerekiyor.
Fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 Mayıs'ta bir açıklama yaparak İsveç ve Finlandiya'nın muhtemel NATO üyelik başvurusu konusunda "olumlu bir düşünce içinde" olmadıklarını açıklamış, iki İskandinav ülkesi için "terör örgütlerinin adeta misafirhanesi gibi" ifadelerini kullanmıştı.
Finlandiya Cumhurbaşkanı'ndan ABD'ye çağrı
Ortak basın toplantısında konuşan Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ise Finlandiya ve İsveç'in başvurularının Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından hızlı bir şekilde onaylanmasının tüm sürecin daha çabuk sonuçlanması açısından önemli olduğunu ifade etti:
"Orada hızlı bir süreç olursa, bunun tüm süreç açısından zaman çizelgesine de yardımı olur... Bahsettiğim konu bu bağlamda çok önemli."
Niinisto ve Andersson, yarın (19 Mayıs) başkent Washington'da ABD Başkanı Joe Biden ile görüşecek.
ABD'den açıklama
Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre de basın mensuplarının Türkiye'nin tutumuna ilişkin sorusunu yanıtladı:
"İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılması için çok fazla destek var. Bunu [kamuoyu] yoklamalarında gördük. NATO ittifaklarında desteği dile getirildiğini gördük. Dolayısıyla, fikir birliğine varılacağına güvenimiz tam."
Türkiye ne istiyor?
Öte yandan, bugün Bloomberg haber sitesinde Selcan Hacaoğlu imzasıyla yayınlanan bir haber, Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine onay vermek için ne istiyor olabileceğine ilişkin bir fikir veriyor.
"İsmi açıklanmayan üç Türkiyeli yetkilinin" görüşlerine yer verilen Bloomberg haberinde, yetkililerin "PKK'nın [Kürdistan İşçi Partisi] terör örgütü olarak tanınması yetmez. Kuzey ülkeleri ülkelerinde aktif olan PKK sempatizanlarına daha çok müdahale etmeli" görüşü paylaşıldı.
Türkiye'nin 2019'da Suriye'ye yönelik sınırötesi askeri operasyonunun ardından bazı ülkelerin Türkiye'ye silah satışını durdurduğunu hatırlatan Bloomberg, Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya ile birlikte bazı AB üyesi ülkelerin uyguladığı silah ambargosunun kaldırılmasını talep ettiğini yazdı.
Bloomberg'in aktardığına göre, yetkililer "Büyük savunma sistemleri satın almayı planlamıyoruz fakat prensipte Ankara, silah anlaşmalarını engelleyen daha fazla ülkenin NATO'da olmasını istemiyor" dedi.
Türkiye'nin Rusya'dan S-400 satın aldıktan sonra satışı durdurulan F-35'lerinin yanı F-16 ve kitler de satın almak istediği de kaydedildi.
Türkiye'nin ayrıca S-400 hava savunma sistemi sebebiyle ABD'nin uyguladığı yaptırımların da kaldırılmasını istediği belirtildi.
Öte yandan, yetkililer söz konusu taleplerin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yakınlığı ya da gelecek yıl yapılması beklenen genel seçimler ile ilgili olmadığını söyledi: "Türkiye, kendi ulusal çıkarlarına uyumlu bir dış siyaset izliyor."