Freedom House Türkiye'de yaklaşan seçimler öncesi olası Dijital Müdahaleleri mercek altına aldı

.

Washington’daki düşünce kuruluşu Freedom House, Türkiye'de yaklaşan seçimler öncesi dijital ortamda Türkiye’deki seçim sürecine ne gibi müdahaleler olabileceğini inceledi.

“Dijital Çağda Seçim İzleme” başlıklı pilot araştırma projesi kapsamında Freedom House, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 14 ülkedeki yaklaşan seçimleri mercek altına aldı.

Freedom House proje için, ülkelerdeki siyasi haklar ve internet özgürlüklerini göz önünde bulunduran bir “Seçim Kırılganlığı Endeksi” hazırladı.

Endeks, düşünce kuruluşunun her yıl yayınladığı Dünyadaki Özgürlükler ve İnternetteki Özgürlükler raporlarına, verilere ve analizlere dayanıyor.

Endeks, incelediği ülkelerde seçim öncesi çevrimiçi ortamda etki operasyonları, internete erişimin engellenmesi ve sosyal medyada farklı gruplar arası gerilimler gibi yaşanabilecek sorunları tanımlıyor.

Dijital alan, insan hakları ile seçim sistemi ve siyasi katılım olmak üzere üç kategoriye sahip endeks, her ülkeyi 25 gösterge üzerinden 0 ve 4 arası puanlandırıyor. Puanlamada en fazla 100 puan alınabilirken, bu skor seçim kırılganlığının en az olduğunu gösteriyor. 0 puan ise seçim kırılganlığının en fazla olduğunu gösteriyor. Freedom House bu endekste, 14 Mayıs’taki seçimler için Türkiye’ye ise 33 puan verdi.

Freedom House, bu ay yayınladığı 2023 Dünyadaki Özgürlükler raporunda 32 puan ile Türkiye’yi Özgür Olmayan Ülke kategorisinde değerlendirme yapmıştı.

Freedom House, proje için Türkiye’yi incelediği analizde, 14 Mayıs seçimlerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti için önemli zorluk yaratabileceği yorumunu yaptı.

"3 AYLIK OLAĞANÜSTÜ HAL HÜKÜMETTE TEMEL HAKLARI KISITLAYABİLECEK YETKİLER VERİYOR"

Analizde, Şubat ayında Türkiye’nin güneyini sarsan depremlere değinen Freedom House, depremden etkilenen 10 ilde ilan edilen 3 aylık olağanüstü halin hükümete temel hakları kısıtlayabilecek yetkiler verdiğini belirtti. Bölgedeki yetkililerin çevrimiçi ve kamusal alanda kampanya materyallerini ve mitingleri engelleyebileceğine ve muhalefet partilerinin siyasi faaliyetlerinin kısıtlanabileceğine dikkat çekildi.

Analiz yazısında ayrıca depremden sonra görünüşte dezenformasyonun yayılmasını durdurmak için Twitter’a 12 saat boyunca erişimin engellendiği ve Ekşi Sözlük’e erişim yasağı getirildiği hatırlatıldı.

Freedom House, 2002’den beri iktidarda olan AK Parti’nin son on yılında, seçim yasalarının değiştirildiğini, yargı bağımsızlığına müdahale edildiğini ve muhalefeti susturmak için sert adımlar atıldığını belirtti.

Yazıda, “İlk zamanlarında bazı özgürleştirici reformları hayata geçirdikten sonra AKP hükümeti, 2016'dan bu yana muhaliflere karşı geniş kapsamlı bir baskı uyguladı. 2017'deki anayasal değişiklikler, Türkiye'yi parlamenter sistemden başbakanın olmadığı ve cumhurbaşkanının meclisin yorumu ya da onayı olmadan hükümeti atadığı bir süper başkanlık sistemine dönüştürdü” ifadeleri kullanıldı.

Freedom House analizinde, Altılı Masa’nın iktidara gelmesi halinde Erdoğan’ın politikalarından sert bir kopuş vadettiğini belirtirken, halkın ekonomik krize ve deprem sonrasında yetersiz görülen devlet yardımına tepkisiyle muhalefet partilerinin güçlenebileceği ve Erdoğan’ın yeniden seçilme şansının ciddi bir şekilde baltalanabileceği yorumunda bulundu.

Öte yandan analizde, muhalefet ittifakındaki anlaşmazlıkların, Erdoğan’ı devirme çabalarına zarar verebileceği görüşü ortaya kondu. Ayrıca seçim yasalarındaki değişikliklerin küçük partileri dezavantajlı konumda bırakabileceği tespiti dile getirildi.

DİJİTAL ORTAMDA MÜDAHALE

Freedom House analizde, Türkiye’deki seçimlerden önce dijital ortamda gerçekleşebilecek müdahaleleri dört başlıkta sıraladı:

Websitesi ve sosyal medya engellemeleri ve içerik kaldırma

Bilgi manipülasyonu

Tutuklamalar ve yargılamalar

Taciz ve korkutma

Türkiye’de binlerce websitesine erişimin engellendiğine ve bunların arasında birçok bağımsız medya ve vatandaş gazetecilik kuruluşlarının yer aldığına dikkat çeken Freedom House, böylesi teknik sansürün seçmenlerin sandığa gitmeden önce doğru ve çeşitli bilgi kaynaklarına erişmesini engellediğini kaydetti.

Freedom House, RTÜK’ün yayın lisansı almadıkları gerekçesiyle geçen sene DW’nin ve VOA Türkçe’nin websitelerine erişim engeli getirttiğini hatırlattı. Ayrıca yazıda, 2020’de sosyal medya yasasının uygulamaya girmesinden sonra ilk yılda en az 1197 haberin kaldırıldığı kayda geçildi.

Freedom House ayrıca, AK Parti yanlısı olarak değerlendirdiği kamu yayıncılarının ve hükümetin sosyal medya içeriğine müdahalesinin, seçmenlerin adaylara ve seçim kampanyalarına dair bağımsız analizlere erişimini zorlaştırdığını ifade etti.

İNTERNET KULLANICILARINA UYARI

Kuruluş bunun yanında, geçen yıl yürürlüğe giren Dezenformasyon Yasası’nın seçim öncesinde internet kullanıcılarına karşı kullanılarak muhalif sesleri bastırabileceği uyarısında bulundu.

VOA Türkçe’ye konuşan Freedom House Araştırma Analisti Cathryn Grothe, dezenformasyon yasası için, “Bu yasa, seçimlerden önce yetkililerin bağımsız gazeteciliği, hükümeti eleştirenleri ve hükümetten hesap sormaya çalışan kişileri susturmasını kolaylaştıracak. Özellikle yargının büyük kısmı hükümeti desteklediği için yasaların kötüye kullanılması riski, seçim güvenliğini gerçekten etkileyebilir” ifadelerini kullandı.

Düşünce kuruluşu, AK Parti hükümetinin çok yönlü bir yaklaşım kullandığını ve dezenformasyonun yaygın olduğunu iddia ederek sosyal medya kullanıcılarını hükümetin yayınladığı AKP lehine bilgilere güvenmeye teşvik ettiğini kaydetti.

VOA Türkçe

Siyaset Haberleri

Bakan Reşid: Vatandaşlardan nüfus sayımı için memleketlerine dönmelerini istiyoruz
Kürdistan Bölgesi ve Irak'ta nüfus sayımı süreci başladı: 2 günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildi
İran ile Elon Musk 'arasında gizli görüşme'
Fransa, 40 yıldır cezaevinde tutulan FHKC üyesini serbest bırakıyor
Bakan Işıkhan: Belediyelere haciz işlemi başlatacağız