Hasankeyf Koordinasyonu tarafından Ilısu Barajına ilişkin hazırlanan raporda, 199 köyden 85’inin tamamen sular altında kalacağı belirtildi.
Hasankeyf Koordinasyonu, Batman Hasankeyf’te yapılan baraja ilişkin “Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santralı Projesi Eleştiri Raporu” hazırladı.
Baraj projesinin etüt çalışmalarının 1954 yılında başladığı hatırlatılan raporda, bugüne kadar gelinen süreç ve yansımalarına yer verildi.
Ilısu Projesi’nin, ekolojik, sosyal vekültürel değerler üzerindeki etkilerine dikkat çekilen raporda, “Ilısu Barajı’nın diğer birçok baraj gibi en önemli sorunlarından biri, ekonomik ömrünün en fazla 50-60 yıl olmasıdır. 50 yıllık enerji için 12 bin yıllık tarih, milyonlarca yıl içinde oluşan Dicle Nehri yok edilir mi?” diye soruldu. Rapor özetle şöyle:
"100 binden fazla etkilenecek"
* Ilısu Projesi kaplaması planlanan coğrafya itibariyle öylesine devasa bir projedir ki, gerçekleşmesi durumunda Batman, Siirt, Diyarbakır, Mardin ve Şırnak illerinde toplam 199 köy ve Hasankeyf ilçesini tamamen veya kısmen su altında bırakacaktır. DSİ'nin rakamlarına göre ise 199 köyden 85'inin tamamen su altında kalması söz konusu. 200 yerleşim yerinde 55 bin kadar insan evini ve/veya topraklarını kaybedecek, bunlardan 15 bininin göç etmesi gerekecektir.
* Köylerdeki nüfus tespitlerimize göre tamamen halen anayasada kimliği tanınmayan Kürtlerden oluşmaktadır. Bunlardan, Batman’ın Beşiri ilçesine bağlı iki köy Ezidi inancına sahiptir. Hasankeyf ilçesi ise yarı yarıya Kürtlerden ve Araplardan oluşmaktadır. Göçerleri de Ilısu Projesinden dâhil edersek etkilenen insan sayısının 100 bini geçtiğini rahatlıkla belirtebiliriz.
"Üreteciler tüketici konumuna düşecek"
* Kentlere göç olursa göç edenleri çok sayıda sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunlar bekleyecek. Kırsal alanda üretici konumda olanlar şimdi kentlerde tüketici konuma düşecekler. Şehirlere gelenler genelde çiftçi oldukları için bu mesleki konumlarından dolayı iş bulamayacaklar, bulurlarsa da en düşük gelirli ağır işlerde çalışacaklar.
*Kente gelişin en büyük faturasını kadınlar ödeyecek. Kırsal alanda kadın üretimde yer alırken bu durum kentte ortadan kalkacak. Kenti tanımayan kadınların dört duvar arasına kapanma ihtimali çok yüksek.
Kültürel etkiler: Tarih kaybolacak
* Ilısu Barajı’nın planlandığı Yukarı Dicle Vadisi uygarlık tarihi açısından son derece önemlidir. Yukarı Mezopotamya olarak bilinen bu bölge son yılların kazı ve araştırmalarına göre, insanlık tarihinde ilk yerleşim yerlerinin oluştuğu coğrafyanın önemli bir parçasıdır. Başka deyimle neolitik devrimin geliştiği “Verimli Hilal”in kritik bir alanıdır.
* Bugüne kadar Ilısu bölgesinde sadece 20 sit alanında kazı yapıldı; yani arkeolojik sit alanların ezici çoğu araştırılmadan gölün altında kalacak ve tahribata uğrayacaktır. Eğer Ilısu baraj gölü doldurulursa, tahmin edemediğimiz ve/veya hiç bilmediğimiz arkeolojik veriler, buluntular, sitler gün ışığına çıkarılmadan tahribata uğrayıp kaybolacaktır.
Ekolojik etkiler: Sular zehirlenecek
* Ilısu Projesi faaliyete geçerse doğaya vereceği zararlar büyük bir coğrafyada çok ciddi boyutta olacaktır. Ilısu Projesi’nin oluşturacağı 313 kilometrekare büyüklüğündeki baraj gölü ile 136 km’si Dicle Nehri’nin kendisi olmak üzere 400 km boyunca akarsu suni bir göle çevrilecektir.
* Dicle Üniversitesi’nin yaptığı çalışmalara göre Diyarbakır ve Batman illeri kısmındaki Dicle Nehri’nde balık türü sayısı 40’ken, tahminen üç-beşe düşmesi beklenmektedir.
* Yine çok önemli bir sorun ve tehlike, oluşması planlanan baraj gölünün su kalitesinde beklenen düşüştür. Ötrofikasyon adı verilen bu durum, biyolojik ve kimyasal maddeler nedeniyle atık sularda oksijenin azalmasıyla baraj gölündeki canlıların yok olmasıdır.
* Yüksek dağlarda son 25 yılda zaten azalan kar yağışının daha da düşmesi yanında yağış rejiminde aşırılıklar artacaktır. Bir yıl çok kurak geçebilir, ertesi yılın bir dönemi çok yağışlı olabilir. Yağış rejimi tarımı doğrudan etkileyecek ve bununla gıda güvenliğinin düşmesine neden olacaktır.
* Ilısu Barajı’nın diğer birçok baraj gibi en önemli sorunlarından biri, ekonomik ömrünün en fazla 50-60 yıl olmasıdır. 50 yıllık enerji için 12 bin yıllık tarih, milyonlarca yıl içinde oluşan Dicle Nehri yok edilir mi?
Uluslararası etkiler: İlişkiler olumsuz etkilenecek
* Dicle Nehri, Türkiye sınırlarını aşıp doğal yapısı gereği bugün Suriye ve Irak dediğimiz devletlerin topraklarının içine akıyor. Cizre Barajı’nın da yapılmasıyla beraber, kurak yazların sonuna doğru Dicle Nehri’nden Irak’a akacak suyun tamamen tükenme ihtimali var.
* Bu şartlar altında Ilısu Barajı’nın yapımıyla Dicle Nehri üzerinde olanaklı hale gelecek olan suyun kontrolü, ülkeler arası ilişkileri olumsuz etkileyip bölge barışının gelişmesine engel teşkil edebilir.
Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın.