HAYDE MEMO GEL OTUR ŞU AĞACIN GÖLGESİNE

Hüseyin Akıncı

 

Hayde Memo sen Yılmaz Güney'in sekban-i cedit nedir sorusunu bana sor. Ben sana tarihsel realiteyi Stalin tarafıyla anlatayım. Sen bana Sovyet Rusyası Kürtler için ne düşünüyor  diye sor ben sana Kürt halkının yatağından kalkıp kürt halkını nasıl boynuzladığını, Mahabat’ın girişiyle cevap hakkımı kullanayım. Sen Rusya’nın sosyalist dönemini överek anlat ben sana büyük   parçayı küçük parçaya  kurban eden kırmızı faşizmin çıkarcı yüzünden örnekler vereyim.

Bak Memo sen gel iki kere iki kaç eder diye sor ben sana her yol mubahın güzergâhıyla çıkarlara çıktığının matematiğiyle cevaplayayım.

Sen bana siyasallaşan terör merörden soru sor ben sana son teröristin son kürte kadar gelişen kinin boyutlarından bahsedeyim. Sen gel aklıselim gibi akıl kaldıracak çözümler olur mu diye sor ben sana susmanın yazmamanın nasıl bir yurttaşlığa dönüşümünü imgeleriyle bir güzel anlatayım. Sen gel bana halkların birliği bütünleşmesi kardeşçe birlikte yaşamasının güzelliklerinden bahset ben sana sadece yüz eli yıla sığmış halklar arası katliamların seri numaralarıyla cevap vereyim. Sen gel Kıbrıs'ın güneyle kuzeyinin hazin hikâyesini anlat ben sana Irak'la Suriye'nin toprak bütünlüğünde, dramatik kürdün hikayesini sana anlatayım. Sen gel kelle koparan el nusra gibi teröristlerden lafı aç ben sana İşite karşı savaşan Kürt kadının boynuna takılan teröristtir deminden bahsedeyim. Hayde sen her yaratılanı yaratandan dolayı seviyoruz hikayesini anlat ben sana Kürtlerin bu tanımlamaya girmediğini tüm kanıtlarıyla önüne sereyim. Sen hele şu bu düşmanın düşmanlıklarından söze gir ben sana kendine en büyük düşman olan Kürtlerin masalını ninnileriyle anlatayım. Sen hele şu halkların kader tayin hakkını evrensel değerlerin işaret çubuğuyla göstererek anlat ben kendisinden vazgeçen Kürt Hemonun vazgeçmişlik düşeşin oyununun anlamını önüne koyayım.

Sen gel Ortadoğu halklarının bütünleşmesinden dem vur ben sana bu coğrafyada halklar arası savaşları bırak, mezhepsel savaşın gelişmişlik düzeyi ile not düşeyim.


 

HELE GEL OTUR MEMO CAN

Olur ki geçmişin kara ipleriyle örülüp başına geçirilen şapkadan sıkıldın, o zaman yanı başında kokan kokulara burnunu çevir ve kokla. Hani şu güvenli bölge meselesinin pis kokusu gelecek burnuna. Örneğin ne oluyor ne oluyoruz merakından söze gir ben sana Suriyeli Arap Esad’ın Kürt köyünü Araplaştırma arzusunun altmış yıl öncesini anlatayım. Ha peki bugünle ne alaka diye merak ediyorsan eğer ben sana Kürt köyünün tarihsel tekerrürlerinin örneklerine nasıl maruz kaldığını anlatırım. Ha birde şu bizim Kürtlerin ne düşündüğünü ya da ne yapacaklarını merak ediyorsan, ben sana sen misin ben miyim hükümdar  cengâverlikleriyle, herkesin özlemini kendi özlemine kurban etmenin kitabından satırlarla anlatayım dostuma.

Bütün bu soru cevaplardan canın sıkılıp, hayde şunu bunu anladım ama şu Kürtleri anlamadım diye kafandan geçiriyorsan, bak hiç gözüm görmesin kalk terk et bu köklü ağacın gölgesini.